Güncelleme Tarihi:
ANKARA Anlaşması çerçevesinde Birleşik Krallık’a yerleşip burada iş kuran Türk vatandaşları, 16 Mart 2018’e kadar dört yılı tamamladıktan sonra ücretsiz olarak süresiz ikamet başvurusu yapabiliyordu. Ancak aniden yürürlüğe giren yeni kurallarla ILR (Süresiz Oturma İzni) için beş yıl ikamet, kişi başı 2 bin 389 sterlin başvuru ücreti, dil ve kültür sınavı şartları getirildi.
Yeni kurallar bazıları Birleşik Krallık’ta yıllar önce işini kurmuş 12 bin 500 Ankara Anlaşmalı Türkiye vatandaşı ve ailelerine geriye dönük olarak uygulanıyor. Dört yılda süresiz ikamet beklentisiyle yatırım yapmış olan Ankara Anlaşmalılar artık beş yıl beklemek zorunda kalacak, ayrıca iki çocuklu bir ailenin neredeyse 10 bin sterlin başvuru ücreti ödemesi gerekecek.
‘HERKES BU DAVAYA SAHİP ÇIKMALI’
Yeni kuralların halihazırda Birleşik Krallık’ta bulunan kişilere uygulanmasına karşı çıkan Türkiyeli girişimciler, haklarını mahkemede aramak için Türk İş İnsanları Birliği (Alliance of Turkish Businesspeople) adı altında kar amacı gütmeyen ve tamamen gönüllü Ankara Anlaşmalılar’dan oluşan bir şirket kurdu. Dava masraflarının toplanması amacıyla www.aotb.org.uk/donate adresi üzerinden bağış kampanyası başlatıldı. Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı’na gönderdikleri ihtarname mektubuna olumsuz yanıt alan Ankara Anlaşmalılar, haklarını aramak için yarın mahkemeye başvurarak dava dosyasını teslim edecek. Şirketin kurucularından İpek Leni Candan, “Bu dava toplumumuzun böyle haksız uygulamalara sessiz kalmayacağını göstermek açısından çok büyük önem taşıyor.
Tüm vatandaşlarımızı davamıza sahip çıkmaya ve bize destek olmaya çağırıyoruz” dedi.
DAVACI AVUKATI: BU DAVADA HAK YERİNİ BULSUN
Davayı yürüten Avukat Yaşar Doğan, İngiltere’nin yeni düzenlemeleri geriye doğru işleterek haksızlık yaptığını belirterek şu bilgiyi verdi:
“Home Office’in yaptığı kural değişiklikleri Ankara Anlaşması’na aykırı olmakla beraber, bu değişikliklerin bir gece aniden yapılmaları ve yeni kuralların bir geçiş dönemine tabi tutulmadan geriye doğru uygulanmaları ortaya çıkan haksızlığı daha da derinleştiriyor. Çok bariz bir adaletsizlik ve haksızlığın oluştuğu bu durumun mahkemeye gidilmeden çözülebilmesi gerekirken, Home Office ihtar mektubumuza olumsuz bir cevap vererek bize mahkemeye gitmekten başka bir yol bırakmamıştır. Dava sahibi olan Türkiyeli girişimcilerin haklılığına ve uğradıkları haksızlığın giderilmesi gerektiğine ben ve bu davayı beraber yürüttüğümüz Barrister Emma Daykin, gönülden inanıyoruz, ve bu davada hak yerini bulsun diye tüm enerjimizle çalışmaya devam edeceğiz. Ben zaten bu davayı gönüllü olarak yürütüyorum ve Emma Daykin de bu konuda ciddi özveride bulunuyor. Bu durumdan etkilenen veya etkilenmeyen, hak ve adalete inanan herkesin bu davayı sahiplenmesi ve desteklemesi gerektiğini düşünüyorum.”
Dava hakkında bilgi almak için www.aotb.org.uk/faq.html