Türk tiyatrosu Frankfurt’ta

Frankfurt, 31 Mayıs’a kadar Türk tiyatrosunun kalbi olacak. 'Tiyatro Frankfurt’un düzenlediği 2. Türk Tiyatro Festivali programı çerçevesinde ünlü tiyatrocular Frankfurt’a akın etti.

Devlet ve İstanbul Şehir Tiyatrosu’un desteklediği festival kapsamında 150’ye yakın sanatçı, yönetmen ve tiyatro çalışanı Türkiye’den Frankfurt’a geldi.

Seyircinin dizi, tiyatro ve sinemadan tanıdığı aralarında Haldun Dormen, Musa Uzunlar, İşdar Göksever, Yetkin Dikinciler, Bülent Emin Yaman, Ülkü Duru ile Dr. Hoch Konservatoryum’da gerçekleşen panele katıldılar.

Tiyatro Frankfurt Genel Sanat Yönetmeni Kamil Kellecioğlu, festivali Almanya’daki Türk seyircinin tiyatrodan mahrum kalmaması ve Türk kültürünü çocuklara aktarmak için düzenlediklerini söyledi. Panelde Türkçe sanat etkinliklerin gençlerin kimlik oluşturma çabalarına olumlu etkide bulunduğuna dikkat çekildi.



"TİYATRONUN YOK OLMASINA İZİN VEREMEYİZ"

Dr. İpek Abalı’nın sunuculuğunu yaptığı panelde bütün hayatını tiyatroya verdiğini kaydeden Haldun Dormen,”Tiyatro için yaşadım. Bu nedenle Almanya’da da Türk tiyatrosunun yokolmasına izin veremeyiz. Tiyatro Frankfurt’u hep destekleyeceğim” diye konuştu.

Tiyatroyu denemek için başladığını kaydeden Musa Uzunlar ise “İnsan rolüne çalıştıkça elini, kolunu, yüzünü keşfediyor. Türkçe güzel dil. Güzelliği sunmanı heyecanı içindeyim. Kamil Kellecioğlu bir savaşçı. Biz de ona savaşında destek veriyoruz” şeklinde görüşlerini açıkladı. Sanatçı ise “Bizleri sanki tanışıyormuşuz gibi, uzaktan gelmiş bir yakınınız gibi karşılıyorsunuz. Turneler sizleri tanımamız sağlıyor. Sizlerin sanata ilgisini görmek beni çok mutlu ediyor” dedi.



Tiyatroda tabunun ülkeye, yönetmene, oyuna ve sanatçısına göre değişebildiğini kaydeden Selçuk Yöntem de sanatın insanları birleştirici özelliğine dikkat çekerek “Paylaşımlar arttıkça aradaki sorunlar azalacaktır” ifadesini kullandı.



"YETER Kİ TİYATROYA GİDİN"

Bülent Emin Yaman sanatın korkulacak, ürkülecek bir şey olmadığını savunurken Yetkin Dikinciler ise “Az olan değerlidir. Çoğaldıkça kontrolsüz yığınlar olabiliyoruz. Türkçe tiyatro gelsin, çocuklar gitsin değil. Çocuklar önce tiyatroya gitmeli. Çocuklar Türkçe kitap okusun değil. Çocuklar önce kitap okusun. Hepimizin önce aydınlanması şart. Fiziki olarak ayrı yerlerde olsak da aynı hayatı paylaşıyoruz. Aynı dili paylaşıyoruz. Biz sizlerin hayatını alıp sizlere sunuyoruz” diye konuştu.

Panelde Almanya’da kalıcı bir Türk tiyatrosu için işe eğitimden başlamak gerektiği vurgulandı. Festival Devlet ve İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun beş oyunuyla devam edecek.