Güncelleme Tarihi:
EKONOMİK krizle boğuşan Euro Bölgesi ve siyasi istikrarsızlıkların iç savaşa kadar sürüklediği Ortadoğu... Tam ortada ekonomideki performansıyla dikkat çeken Türkiye... İşte bu tablo parası için güvenli ada arayışındaki yatırımcıların son dönemde Türk tahviline adeta hücum etmesine neden oluyor. Özellikle yabancı yatırımcılar sadece kamu borçlanma ihalelerine değil, başta bankalar olmak üzere Türk özel sektörünün tahvil ihraçlarına da yoğun ilgi gösteriyor. Hazine’nin Ekim ayı başında gerçekleştirdiği ilk sukuk (kira sertifikası) ihracına olan 5 kat talebin ardından hafta başındaki Hazine tahvil ihasine de yine 5 kat talep geldi.
NOT ÖNCESİ YOĞUN İLGİ
Son olarak Akbank’ın 1 milyar dolarlık tahvil ihracına 5 saatte 9 milyar dolar talep toplanması, İş Bankası’nın dünkü 1 milyar dolarlık tahvil ihracına 10 milyar dolar talep gelmesi uluslararası piyasalardaki bol paranın not artışı beklenen Türkiye’ye akmak istediğini bir kez daha gösterdi. 2012’nin başından bu yana 70 milyar doların üzerinde tahvil ihracı gerçekleştiren Hazine’nin bu ihalelerinin hemen hemen hepsine en az 3 ile 5 kat arasında talep toplandığına dikkat çeken analistler, Türkiye’ye olan ilginin en büyük nedeninin not artışı beklentisi olduğunu vurguluyor. Analistlere göre, not artışı öncesinde söz konusu ülkeye olan yatırımlarını artırıyor. Bunu not artışından sonraki süreçte yükselecek piyasada kâr realizasyonu yapabilmek için gerçekleştiriyorlar.
TÜRK EKONOMİSİNE GÜVEN
Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü Koordinatörü Ali İhsan Gelberi, özellikle son bir yılda Türk kamu ve özel sektör tahvil ihalelerine olan yoğun ilginin nedenlerini özetle şöyle sıraladı:
· En temel neden, cari açığın azalmaya başlamasıyla birlikte Türkiye’nin makro ekonomik göstergelerinin iyi oluşu. Yatırımcı Türkiye ekonomisine güveniyor.
· Özellikle Türk bankalarının sağlamlığı da yatırımcıyı etkileyen faktörlerden. Avrupa’daki birçok büyük bankanın risk algısı, Türk bankalarından daha yüksek.
NOT ARTIŞI BEKLENTİSİ
· Kasım ayının kredi derecelendirme kuruluşları için genelde ülke notlarını yeniden gözden geçirme ayı olması nedeniyle yatırımcılar Türkiye’ye ilişkin not artışı beklentilerini güçlendirdi.
· Bu kasım ayı içinde en az bir kredi derecelendirme kuruluşundan Türkiye’nin notunu artırması beklenmese bile en azından ülke notu görünümünü ‘durağan’dan ‘pozitif’e çevireceğine ve 3-4 aylık süreçte de not artışının geleceğine olan inançla yatırımcı yüzünü Türkiye’ye çevirmiş durumda.
AVRUPA’DA DURUM KÖTÜ
· Krizdeki Avrupa’da da durum çok iyi değil. Avrupa’da Türkiye gibi yüksek getiri veren devlet ve özel sektör tahvili şu anda pek yok. Olana da yatırımcı güvenmiyor.
· Özellikle ABD Merkez Bankası (FED) ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) büyümeyi tetiklemek amacıyla uyguladığı parasal genişlemeyle uluslararası piyasalardaki bol para, gelişmiş ülkelere gidiyor.
· Türkiye’nin devlet ve özel sektör tahvillerinin getirisi Rusya, Brezilya ve Güney Afrika gibi gelişmekte olan ülkelerden daha yüksek.
· Dünyada şu anda çok fazla cazip yatırım aracı yok. Bu yüzden tahvillere yabancı ilgisi fazla.
Türkiye’yi Almanya ve Fransa’yla kıyaslıyorlar
ALİ İhsan Gelberi, Türkiye’ye gösterilen ilginin sadece getirisinin yüksek olmasından kaynaklanmadığını belirterek, “İspanya ve İtalya’nın tahvillerinin de getirisi yüksek ancak onlarınkine aynı yoğunlukta talep gelmiyor. Bu süreçte bizi getiri açısından bu iki ülke ile değil Almanya, Fransa gibi daha düşük getiri sağlayan ülkelerle kıyaslamak daha doğru. Çünkü yatırımcı böyle yapıyor.”
Yüzde 93’ü bankalardan
TÜRKİYE borçlanma araçları piyasasının 2012 itibariyle tutar bazında yüzde 93’ü bankalar tarafından gerçekleştirildi. Tüketici finansmanı ve faktoring şirketleri bankaların ardından en yoğun ihraç gerçekleştiren diğer finansal kuruluşlar. Bunun yanı sıra Leasing sektörü, holdingler ve diğer pek çok sektörden ihraççılar da artıyor.
1 milyarın liranın üzerindeki ihraçlar
PİYASADAKİ en büyük ihraçlar mevduat bankaları tarafından gerçekleştiriliyor. 1 milyar TL ve üzeri gerçekleşen ihraçlara örnek olarak İş Bankası, Akbank, Ziraat Bankası, Vakıfbank ve Yapı Kredi gösterilebilir. Holdinglerden de Doğuş, Akfen, son dönemde gerçekleştirdiği tahvil ihracıyla dikkat çekmişti. Önümüzdeki dönemde bankaların yanı sıra, Türk Telekom ve inşaat şirketlerinin de tahvil ihraç ederek kaynak sağlamayı planladığı belirtiliyor.
Yatırım yapılabilir ‘seviye’ etkisi
AKBANK Hazineden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kerim Rota, FED ve ECB’nin yürüttükleri bol likidite politikalarının sonucunda Hazine ve özel sektör ihraçlarına gösterilen ilginin arttığını belirterek şöyle konuştu: “Merkez bankalarının büyümeyi desteklemek amacıyla faizleri çok uzun süre düşük seviyelerde tutacaklarını dile getirmeleri, global yatırımcıların, göreceli olarak daha yüksek faiz buldukları gelişmekte olan ülkelere yatırım yapma iştahlarını artırdı. Bunun yanısıra Türkiye’nin son yıllarda uygulamış olduğu güçlü mali ve finansal programlar ve bunların bir sonucu olarak kredi derecelendirme kuruluşlarının yakın zamanda Türkiyenin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyeye yükseltme ihtimali Türkiye’ye olan ilginin bir diğer sebebi.”