Güncelleme Tarihi:
Konuşmalarda bakanlığın yurtdışı açılımlarından söz ettiler. Şimdiye kadar Türkiye’nin onur konuğu olduğu ve olacağı ülkeleri sıraladılar. Geçen yıllarda Türkiye, Budapeşte ve Pekin’de onur konuğuydu. Gelecek yıl da İspanya Kitap Fuarı’nda Onur Konuğu olacak. Türk standını gezecek olanlardan iki şey bekliyorum. Burada yaşayan vatandaşlarımız, Türk yazarlarının kitaplarını burada görebilirler, seçebilirler.
Buraya gelen Türk yazarları da, yurtdışındaki okurlarının değişik bakış açılarını öğrenebilirler.
Fuarda, Türk standında bütün Türk edebiyatının temsil edildiğini söyleyemeyiz. Burada yayınevlerinin ilgisizliği söz konusu olabilir.
Daha geniş açılımlı bir sergileme, edebiyatımızın yayılması açısından gerekli.
Bu fuarlarda, yabancı dillere çevrilen kitaplar özel bir bölümde sergilenmeli. Daha önce bu yapılıyordu ama şimdi böyle bir bölüme rastlamadım. Bu neden gerekli? Bu sayede, TEDA dışında yabancı dillere çevrilen kitapların da görülmesini sağlar.
Ancak, böyle bir organizasyon için bütün çevrilen kitapların bakanlığa gönderilmesi gerekir, başka durumda teker teker bunları takip edip tam bir liste oluşturmak mümkün değil. Türkiye’de konuşulan diğer dillerin kitapları da var. Umarım, gelecek yıllarda bu çeşitliliği de görebiliriz.
Bazı yayıncılar, buraya geldiklerinde, yabancı yayıncıların/yazar ajanslarının onlara sadece alıcı gözüyle bakmalarından yakındılar.
TEDA projesinin yanı sıra bir başka kurulun da olmasını öneriyorum! Bu sayede Türkçe yazan yazarları başka dillerde daha yaygın biçimde görebiliriz.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, birkaç edebiyat ajansıyla anlaşmalı, onların görevi Türk edebiyatını birer dosyayla yabancı yayınevlerine tanıtmak olmalı. Gerçi TEDA, bizim yazarlarımızın yabancı dillere çevrilmesini sağlıyor ama gelin görün ki bir müracaat sonunda bu yardım yapılabiliyor, yani kısaca iş kotarılıyor, sonra da belli bir yardım yapılıyor.
Oysa müracaat etmeyen kitapların da yabancı yayınevlerine ulaştırılması zorunluluğuna inanıyorum.
* * *
FUARLA ilgili dünkü yazımda Finlandiya Cumhurbaşkanı’nın yazar yönünden söz etmiştim. Yeni bir kitap yazdığını belirtmeliyim. Öğrendiğime göre kitabı tsunami ile ilgiliymiş. Çünkü Cumhurbaşkanı ve oğlu bir tsunami faciasında, bir direğe tırmanarak kurtulmuşlar! Sanırım ilgi çekici bir roman olacak.
Buraya ünlü yazarlar geliyor ve konuşmalar yapıyorlar.
Günün ilgi çekici konuşmasını fuarın direktörü Jurgen Boos ile Türkiye’de de çok tanınan ve okunan Paulo Coelho birlikte yapacak. Konuşmanın konusu: Okumanın Geleceği.
Finlandiya’da 2.2 milyon sauna varmış. Sauna kültürünün bu kadar yaygın olduğu Finlandiya bu kültürünü kitap fuarına da taşımış. Frankfurt’taki halka açık çeşitli saunaların yönetimleri ile saunalar birliği arasında yapılan anlaşma ile saunalarda okuma seansları düzenleniyor.
Bir Finli yazar seçtiği bir saunaya aniden girip içeride bulunanlara 5-10 dakika kitap okuyor. Yazarın saunaya çıplak girip girmeyeceği kendisine bırakılmış(!).
Ayrıca saunaya dönüştürülmüş bir kamyon, kentin çeşitli semtlerini dolaşıyor.
Saunayla çevrilmiş bir itfaiye arabasın önünde genç şairler eserlerini okuyorlar, ardından okurların istedikleriyle saunaya girerek, şiir sohbetine devam ediyorlar.
Oldukça ilgi çekici görünüyor...
* * *
FUAR her zaman ilgi çekici girişimlerin, olayların mekânıdır.