Güncelleme Tarihi:
Almanya'nın Türkiye Büyükelçisi Eckart Cuntz'un, 'Türk kökenli Başbakan görmek isterim' sözleri, Almanya'da yaşayan siyasi ve sivil toplum temsilcileri tarafından gerçekçi bulunmadı. Yeşillerli Türk kökenli milletvekillerinden Bilkay Öney, 'Bırak başbakanlığı parti başkanlıkları bile hazmedilmiyor' derken, Almanya Türk Toplumu Genel Başkanı Kenan Kolat, '50 yıldan önce olacağına zannetmiyorum' yorumunda bulundu. Görüşlerine başvurduğumuz bir çok kişi, Almanya'nın şu andaki yapısıyla, Türk kökenli başbakana hazır olmadığı görüşünde birleşti.
Önce parti liderliği
Ekin Deligöz (Yeşiller Partili Federal Milletvekili): Bence öncelik Türk asıllı birinin parti başkanı olmasından geçiyor. Ben şahsen bunun için çalışıyorum. Cem Özdemir'in bu anlamda Yeşiller'de parti başkanı olması geleceğe yönelik bir umudun başlangıcı olabilir. Eğer Cem parti başkanı olursa, bu çok olumlu bir sinyaldir. Bu anlamda Yeşiller olarak ilk adımı da atmış olacağız. Bir Türk'ün başbakanlığı şu an için erken. Ancak sorumluluklarımız ve yetkilerimiz de giderek artıyor. Sorumluluk ve güven bu ihtimali artırıyor.
Gelecekte niye olmasın
Dilek Kolat (SPD Berlin Milletvekili): Uyumun en önemli işaretlerinden biri de göçmen kökenli insanların toplumun her alanında adilce yer almasına sağlamaktır. Bu kuralı doğal mecrasına soktuğunuz zaman uyum da gerçekleşmiş olur. Bugün toplumun bir çok alanında, kurum ve kuruluşlarında Türkler başta olmak üzere bir çok göçmen kökenli insan başarıyla yer almaktadır. Bu siyasette de böyledir. Ancak başbakanlık uzun ve zahmetli bir yoldur. Bir çok şeyi beraberinde getirir. Dolayısıyla bir Türk'ün başbakanlığı bugün epey zor görünse de gelecekte mümkün olabileceğini umuyorum.
Belki 100 yıl sonra olabilir
Bilkay Öney (Yeşiller Partili Berlin Milletvekili): Almanya, annesi ve babası Türk olan bir başbakana kesinlikle hazır değil. Bırak başbakanlığı parti başkanlığına bile gelemez. Cem Özdemir parti başkanlığına adaylığını koydu Yeşiller içinden eski skandallarını gündeme getirenler çıktı. Halbuki aynı skandala Rezzo Schlauch'n da adı karışmıştı. Ama o bakanlık bile yaptı. Kimse skandalla ismini anmadı.
Yeşiller'in içinden bile Türk kökenli bir başbakana evet diyeceklerin oranı yarı yarıyadır. Ama partimiz tabii diğerlerine göre bu konuda daha iyi. Belki bir eyalette işlevsiz bir bakan veya senatör çıkabilir ama Almanya'da Türk kökenli başbakan veya cumhurbaşkanı olması asla mümkün değil. Belki 100 yıl sonra artık milletteler karıştıktan sonra bir Alman ismiyle olabilir.
Zaman henüz çok erken
Kenan Kolat (Almanya Türk Toplumu Başkanı): Şu an için Türk kökenli başbakanlık çok erken. Bu iyi bir dilek. Belki büyükelçi olabilir. Belki oradan başlamak gerekir. Almanya'nın politikası bu şekilde gittiği sürece Türk kökenli başbakan çıkması çok zor. 50 yıldan önce olacağını zannetmiyorum. İlk aşamada belki bir müsteşar belki bir bakanın çıkması söz konusu olacaktır.
Ben 5 yıl içinde bunun olacağına da inanıyorum. Ama kişilerin sadece Türk kökenli olmaları sorunu çözmüyor. Türk toplumundan yana tavır alabilecek Türk toplumunun duyarlılıklarını, genel çalışmalara aktarabilecek nitelikte olmasını isteriz. Bazı Türk kökenli arkadaşlarımız örneğin çifte vatandaşlığı savunmayabiliyor veya Türk toplumunu üzen yasalara karşı yeterince tavır almıyorlar.
Köken değil icraat önemli
Tayfun Keltek (Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Uyum Meclisleri Birliği Başkanı): Bakan olacak kişinin Türk olup olmamasından ziyade neler yapacağı önemli. Elbette göçmenlerin içinden gelen, sorunları bilen bir politikacı çözümlere de kolay ulaşılmasını sağlayacaktır. Ancak bugün çeşitli partilerde politika yapan çok sayıdaki Türk kökenlinin fazla bir şey yapmadığını da üzülerek görüyoruz. Sorunlara sahip çıkacak, göçmenler ile Almanlar arasında köprü olacak birinin bakan olmasını elbette destekleriz.
Bakanlık olabilir
Hüseyin Avgan (Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu): Göçmenlerin hayatın her alanında aktif olmaları ve görevler almaları onların bu toplumun bir parçası olduğunun kanıtıdır. Göçmen kökenli bir bakan elbette olabilir. Fakat bize göre sorun bir bakanın hangi kökenden geldiği değil.
Neyi savunduğu. İşçiler, emekçiler için daha iyi yaşam koşullarını savunuyorsa elbette destekleriz. Ancak sadece göçmen kökenli olduğu için desteklememiz söz konusu olamaz. Göçmen kökenli bir bakan yalnızca göçmen sorunlarıyla uğraşarak bir fayda sağlayamaz. Ekonomik, sosyal, politik sorunlarla da ilgilenmeli.
Tarihi bir söz
Halis Ateş (Avrupa Türk Nakliyatçılar Birliği Başkanı): Almanyanın Ankara Büyükelçisi'nin bu sözü tarihi bir söz. Çok akıllıca düşünülmüş. Dünya artık milliyete değil, becerikli beyinlere bakıyor. Almanyadaki Türkler buna hazır, önemli beyinler yetişti. Parlamentoda Türk kökenli milletvekilleri var. Türkler başbakan da çıkarır.
İki taraf da hazır değil
Mahir Zeytinoğlu (Türk Dernekleri Koordinasyon Kurulu (TÜDEK) Başkanı): Ne biz ne de Almanya hazır. Sayın Büyükelçinin sözünü bu sürecin bir başlangıcı olarak görmek lazım. Almanyada bir Türk kökenli başbakana ne buradaki Türkler ne de Almanya hazır. Çünkü biz Türkler bu şansı zamanında göremedik. Daha çok Türkiyeye yönelik düşündük. Almanya da 50 yıldır göçmenleri halen tam kabullenemedi. Almanyada bir Türk kökenli başbakan için henüz erken. Ancak Büyükelçi'nin bu tarihi sözünü başlangıç olarak alıp iki taraf olarak buna hazırlanmak, ısınma hareketlerine başlamak lazım.
Almanya yanaşmaz
Cumali Naz (Münih Yabancılar Meclisi Başkanı): Büyükelçinin sözü güzel bir düş. Ancak çok uzak bir ihtimal. Çünkü Almanya henüz buna hazır değil. Almanyada özellikle Türkler'e karşı halen ciddi önyargılar var. Zaten önümüzde bir sınav olacak. Cem Özdemir, Yeşiller eş başkanlığına aday. Özdemir, Türk kökenli biri olarak parti başkanlığı yarışını kazanacak mı ve kazanırsa toplumdaki etkisi nasıl olacak. Bu bizim için önemli bir sınav olacak.