Güncelleme Tarihi:
Der Tagesspiegel gazetesinde yer alan özel haberde, Ekin Deligöz’ün geçen yıl Noel öncesinde koronavirüse yakalandığı ancak o günden bu yana bir türlü tam olarak iyileşemediği belirtildi. Deligöz, ev doktorunun hastalığını ciddiye almamasından dolayı zamanında tedavi olamadığını ve bunun için daha da kötüleştiğini ifade etti. Bugün bile konuşurken veya merdiven çıkarken nefes nefese kaldığını belirten Ekin Deligöz, siyasetçilerin genelde zayıflıklarını konuşmak istemediğini ancak şimdi, sağlık alanındaki ayrımcılığa dikkati çekmek için sağlık sorununu kamuoyuyla paylaşmak istediğini kaydetti. Deligöz, sağlık alanındaki ‘ayrımcılığın kurbanı’ olduğunu söyledi.
POLIMIYOZIT’E NEDEN OLDU
Habere göre, Ekin Deligöz, Noel öncesinde yakalandığı korona enfeksiyonu sonrası, tedavi edilmediği için akciğer iltihabına yakalandı. Ekin Deligöz en sonunda nefes darlığı nedeniyle acile kaldırılarak iki hafta boyunca oksijen desteğine bağlandı. Deligöz’ün ifadesine göre, akciğer iltihabı daha sonra Polimiyozit adı verlen bir bağışıklık sistemi hastalığına neden oldu. Çok nadir görülen bu hastalığa göre vücut aşırı derecede bağışıklık hücresi üreterek, kasların sürekli iltihaplanmasına neden oluyor. Hastalığının başlangıçta tedavi edilmiş olsaydı bu kadar ilerlemeyeceğine dikkat çeken Ekin Deligöz, ancak ev doktorunun şikâyetlerini ciddiye almadığını ve her seferinde 5 dakikalık görüşme sonrası muayeneyi tamamladığını söyledi. Doktorunun sürekli olarak dinlenmesi tavsiyesinde bulunduğunu belirten Deligöz Tagesspiegel’e yaptığı açıklamada, bazen acil nefes darlığı nedeniyle telefonla yardım istediği zaman bile, doktoru tarafından teselli edildiğini kaydetti.
YÜZDE 40’I CİDDİYE ALINMADI
Ekin Deligöz, son zamanlarda çevresindeki birçok kadının benzer durumu yaşadığına dikkat çekti. 2023 yılında yayımlanan ve kısa adı ‘Nadira’ olan sağlık alanındaki ‘Ayrımcılık ve ırkçılık Monitörü’ne atıfta bulunan Deligöz, raporda konu edilen bazı ayrımcılık uygulamalarını bizzat tecrübe ettiğini belirtti. Nadira adlı raporda, 2022 yılında sağlık alanındaki tecrübelerini anlatan 13 bin kişi üzerinde anket çalışması yapıldı. Aile Bakanlığı tarafından finanse edilen çalışmada, yabancı isme sahip kadınların muayenehanelerde randevu alırken dışlandığı belirtiliyor. Raporda sağlık alanındaki bu tür ırkçılıkla karşılaşan kadınların daha sonraki dönemlerde de doktora gitmek istemediğine dikkat çekiliyor. Raporda, katılımcıların yüzde 40’i doktorları tarafından ciddi alınmadığı için doktorunu değiştirmek zorunda kaldığı da belirtilmişti. Özellikle de Müslüman veya Asyalı kadınlar şikâyetlerinin ciddiye alınmadığını kaydetti.