Güncelleme Tarihi:
Türk-Alman İşadamları Birliği'nin (TDU) "Almanya'daki Türk Kadınının Konumu" adı altında düzenlediği toplantıda, Türk kadınının Almanya'daki imajının kötü olduğu belirtildi.
SPD Federal Meclis milletvekili Dr. Lale Akgün, Türk kadınının Almanya'da zorla evlendirilen, namus cinayetine kurban giden, eşinden dayak ve aile baskısı altında gibi kötü bir imajının olduğunu söyledi. Akgün, bunun düzeltilmesinde başta erkekler olmak üzere herkese büyük görevler düştüğünü söyledi.
Sorun kültür değil
TDU Başkan Yardımcısı avukat Hediye Erdem'in yönettiği panele konuşmacı olarak katılan Sanem Kleff de, Almanya'daki Türk kadınının toplumda hak ettiği yerde olmadığına dikkat çekti.
“Irkçılığın Olmadığı Okul, Cesaretli Okul” projesinin yöneticisi olan Sanem Kleff, aile içi şiddet ve kadınlara dönük şiddetin bir kültür sorunu olmadığını ve bunun her toplumda görüldüğünü ifade etti. Bu gibi davranışların genelleştirilmemesi gerektiğini belirtirken, kadınların eğitimine ağırlık verilmesini şart olduğunu da dile getirdi.
Türkler ve diğer göçmen kökenlilerle ilgili bir açıklama yaptığında Almanya'daki aşırı sağcı çevreler tarafından tehdit içerikli e-mailler ve mektuplar geldiğini belirten Akgün, zaman zaman radikal İslamcıların da kendisine tehdit mektupları gönderdiklerini de dile getirdi.
Eşit ücret, eşit hak istiyoruz
Göçmen Kadınlar Birliği tarafından "Eşit Ücret Günü" dolayısıyla yapılan açıklamada, ücret eşitsizliğinin AB çapında büyüdüğüne dikkat çekilerek yaşamın bütün alanlarında olduğu gibi çalışma yaşamında da farklı muameleleri ortadan kaldırmak için mücadele edilmesi gerektiği belirtildi.
Kadınların aynı işi yapan erkeklere göre yüzde 24 oranında daha az ücret aldığı kaydedilen açıklamada, eşitsizliklerin bununla sınırlı kalmadığı, Noel parası, ikramiyeler, fazla mesailer ve emeklilik gibi konularda da devam ettiği vurgulandı. Kadınların giderek artan oranlarda düşük ücretli işlerde çalıştıklarına değinilen açıklamada, kadınların hala eve ek gelir getirenler olarak görüldüğüne de dikkat çekilerek bu geleneksel anlayışın değişmesi gerektiği kaydedildi.
Kadınların çalışma yaşamına katılımının önündeki engellerin bir an önce kaldırılmasının da istendiği açıklamada, bu konuda başta çocuk bakımı, yani kreş ve anaokulları konusunda yaşanan sorunların çözülmesi talep edilirken ayrıca göçmen kadınlar için de eşten bağımsız oturma ve çalışma hakkı, göçmen kadınların geldikleri ülkelerdeki diplomalarının tanınması ve isteyen her kadına kalifiye olma olanağı tanınması istendi. Açıklamada, eşit işe eşit ücret ve eşit haklar için daha güçlü mücadele çağrısı yapıldı.