Güncelleme Tarihi:
Her ikisi de evli ve ü?er ?ocuk babası olan iki Türk işadamı, Türk, Gürcü, Oset, Ermeni, Azeri ve Ruslar'dan oluşan personelin barış ve huzur i?inde ?alıştığı işyerlerinin Birleşmiş Milletler gibi olduğunu belirterek, Gürcistan'ın da bu yapıda olduğunu ve bozulmaması gerektiğini savundu. Şirkette 15 yıldır ?alışan ve ?ok iyi Türk?e konuşan Ermeni asıllı Neli Danelyan, kendilerini bırakmadıkları i?in onları ?ok sevdiklerini söyledi. Erdoğan ve Kalyoncu, savaşın başladığı günden bu yana en riskli saatleri dün gece ge?irdiklerini vurguladı.
Unlu mamüllerde kullanılan maya ve endüstriyel yağ üreten Türk firmaların, Gürcistan distribütörlüğünü yapan Er Grup Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Erdoğan ile şirketin Türk Genel Koordinatörü Cem Gürbüz Kalyoncu, zaman zaman Rus u?aklarının bombaladığı Tiflis'i terk etmedi. DHA'ya telefonla konuşan Erdoğan, 1992 yılında Gürcistan'a gelip şirket kurduğunu, yanında ?alışan yaklaşık 40 kişiyle yıllardır aynı kaderi paylaştıklarını, birlikte kazanıp şirketi büyüttüklerini kaydetti. Erdoğan, "Bu ülkenin iyi zamanında, para kazanırken oturup zor zamanda ka?mak etik değil. Ben de ka?mayacağım. Bugün personelim tek tek gelip bana sarıldı ve onları bırakmadığım i?in teşekkür etti" dedi. Tiflis'teki pek?ok işyerinin kapandığını ve personelinin güvenli yerlere ka?tığını söyleyen Erdoğan, "Benim personelim ise sabah her zamanki saatte işe geldi. Biz maya satıyoruz. Çikolatasız yaşanır, ama ekmeksiz yaşanmaz. Bugün insanlar ekmek fırınlarının önünde kuyrukta. Onları a? bırakamayız" diye konuştu. Erdoğan şöyle devam etti:
"Bizde Türk, Gürcü, Oset, Ermeni, Azeri ve Ruslar ?alışıyor. Ofisimiz Birleşmiş Milletler gibi. Bu insanlar barış ve huzur i?inde ?alışıyor. Aslında bu ofis, Gürcistan'ın yapısını temsil ediyor. Bu ülkede farklı köklerden gelen insanlar da böyle yaşıyordu. Bu yapı, petrol ve iktidar kurma savaşıyla bozulmamalı. Rusya ile Amerika'nın düellosuna kurban gitmemeli."
BOMBA YAĞIYOR
Personelden Neli Danelyan, kendilerini bırakmadıkları i?in Erdoğan ve Kalyoncu'yu ?ok sevdiklerini belirterek, onlar yanlarında olduğu sürece Tiflis'te kalmaya devam edeceklerini söyledi. Birka? günden beri Tiflis'e de bomba atıldığını hatırlatan Danelyan, "Gürcistan'da doğdum, büyüdüm. Şu anda bombalar yağıyor ama hi? korkmuyorum. Herşey bitince normal yaşamımıza devam edeceğiz" dedi. Danelyan, Türk?e'yi nasıl öğrendiği sorusunu ise gülerek "Cengiz Erdoğan üniversitesinde" diye yanıtladı.
EN ZOR GECE
Gürcistan'da 2 yıldan beri ?alışan şirketin genel koordinatörü Cem Gürbüz Kalyoncu ise savaşın başladığı ilk günden bu yana en zor gecenin dün yaşandığını söyledi. Dün saat 16.00 sıralarında Tiflis'te Türkler'in yaşadığı ve Türk işyerlerinin yoğunlukta olduğu Marcenişvili semtindeki Türk, Amerikalı ve İsrailli subayların eğitim verdiği askeri akademiden fırlayan yaklaşık 350 silahlı askerin halka "Gidin, buradan uzaklaşın" diye bağırmaya başladığını, metroya binip ka?malarını istediklerini anlattı. Kalyoncu, "O zaman büyük bir kargaşa başladı. Binlerce insan metroya hücum etti. Bazıları da geceyarısına kadar marketlerde ?ılgınca alışveriş yaptı. Sonra da ?evre köylere ve dağlara ka?tılar. Oradan evime tam 2.5 saatte ulaşabildim" dedi.
Rus askerlerinin Tiflis'in dış semtlerine kadar gelip sonra geri ?ekildiklerini kaydeden Kalyoncu, şunları söyledi:
"Dün gece saat 23.00 sıralarında Türk Büyükel?iliği'ne kadar gittim. Bah?ede ve kapının önünde Türk ve Gürcü binlerce kişi vardı. Büyükel?ilik personeli onlara Azerbaycan'ın vize uygulamasını kaldırdığını, pasaportlarını gösterip sınırı ge?ebileceklerini anlatıyordu. Pek?ok kişi Azerbaycan'a gitti. Bu sabah şehir merkezinde bulunan işyerimize geldiğimizde bizimle aynı binadaki Kent ve Tukaş şirketlerinin temsilciliklerinin kapandığını gördük."