Güncelleme Tarihi:
SİZ Nürnberg’in tanınan Türk doktorlarından birisiniz. Geniş bir kadro ile yıllardır şifa dağıtıyorsunuz. Size ‘dünyayı gezen doktor’ diyorlar. Bu seyahat tutkusu nasıl başladı?
1972 yılında Kahramanmaraşlı göçmen bir ailenin 6’ncı çocuğu olarak Almanya’da dünyaya geldim. Ailem ben çok küçükken Türkiye’ye kesin dönüş yaptı. İlk, orta ve lise eğitimimi Osmaniye’de yaptım. 1997 yılında Hacettepe Üniversitesi İngilizce Tıp bölümünden mezun oldum ve Almanya’ya geldim. Yaklaşık 14 yıldır Nürnberg’de kendi muayenehanemde dört doktor arkadaşımla beraber çalışıyoruz
Farklı kültürler, medeniyetler ve coğrafyalara her zaman büyük ilgi duyardım. Çoğunlukla belgesel izleyerek büyüdük. İzlediklerim merakımı arttırdı. 1991 yılında ilk yurt dışı seyahatimi akrabalarımın yaşadığı İngiltere’ye yaptım.
İlk uzun mesafe seyahatinizi nereye yaptınız?
İlk seyahatim Kanada’ya olmuştu. Bizden bu kadar uzak hiç bilmediğimiz bir coğrafyanın büyüleyici güzelliğine hayran kalmış, başka ülkelere gitme konusunda motive olmuştum. Bunu sonraki yıllarda Amerika, Küba, Arjantin, Kosta Rika, Sri Lanka, Japonya, Avustralya, Meksika, Tayland, Vietnam, Singapur, Hong Kong, Çin, Dubai, Güney Afrika, Tanzanya, Hindistan, Mısır gibi uzun mesafeli uçuşlar, Avrupa’nın her ülkesi gibi kısa mesafeli seyahatlerim takip etti.
BİR YILDA 17 KEZ YURTDIŞI
Yılda kaç kez seyahat ediyorsunuz?
Son yıllarda ortalama ayda bir kez yurtdışına seyahat ediyorum. 2017’de yaklaşık üç ay yurtdışında yaşadım, 2018’de 17 yurt dışı seyahatim oldu.
En çok etkilendiğiniz ve hoşunuza giden gezi hangisiydi?
En çok Avustralya, İzlanda, Küba, Rusya, Sri Lanka, Tayland, Meksika ve Kosta Rika’dan etkilendim. Sidney inanılmaz bir şehir, İzlanda çok etkileyici bir doğaya sahip, Sri Lanka çok bakir bir ülke. Barcelona’ya doymak mümkün değil. Endülüs bölgesi mutlaka görülmeli. Taj Mahal gördüğüm en inanılmaz yapı, aşık olmamanız imkansız. Maya Kültürünün en önemli şehri Chicken Itza çok etkileyici, Mısır Piramitleri, Pamukkale Travertenleri, Kapadokya, Amerika’da Büyük Kanyon, Roma’da Kolezyum, Eyfel Kulesi, Moskova’nın Kızıl Meydanı, Saint Petersburg’un inanılmaz müzeleri, British ve Louvre Müzeleri, Las Vegas, Monte Carlo, Etna Yanardağı, Kahire Tarih Müzesi, Dubrovnik, Santiago Barnabeu’da Real Madrid’i izlemek, Amerika’da NBA maçına gitmek, İsrail’de ölü denizin tuzlu sularına uzanmak, Vatikan, Abu Dabi’de Şeyh Said camisi, İstanbul’da boğaz turu ve daha niceleri. Unutamadığım yerlerden biri de Kudüs, etkilenmemek imkansız bu şehirden.
YAŞAMAK GÜZEL ŞEY, HAKKINI VERİN
Bugüne kadar kaç ülkeyi gezdiniz?
Sanırım toplamda 70’den fazla ülkeyi gezdim.
Gezmek, görmek yaşam hakkındaki düşüncelerimizi zenginleştirir diye biliriz. Sizin yaşam hakkındaki düşünceleriniz nedir?
Yaşam oldukça kısa ve kimse dünyaya kazık çakmıyor. Almanya’da yaşayan insanlarımız maalesef hayatın gerçeğini tam manasıyla anlayabilmiş değil. Yaşamı, yaşamayı sürekli erteleyip duruyorlar. Oysa ne zaman ciddi bir hastalığın yakamıza yapışacağını, ölümün kapımızı ne zaman çalacağı belli değil. Pek çok akrabam ve hastam hayallerine ulaşamadan bu dünyadan göçüp gitti. Yaşadığımız her an bize hediye. Yaşadığımız şu anın tekrarı yok. İçinde yaşadığımız dünyaya kayıtsız kalmamalıyız. Daha yanı başımızdaki Avusturya, Fransa, İsviçre gibi ülkelere dahi gitmemişler. Sadece Türkiye’ye gidip gelmek olmamalı. Düşündüğünüz kadar da maliyetli değil bu seyahatler. Bir yaz tatilinde Türkiye’de harcanan paranın çok daha azıyla başka yerleri görmek mümkün.
Yaşamı ezbere, başkalarını taklit ederek yaşamayın. Geç olmadan, eliniz ayağınız tutuyorken, huzurunuz yerindeyken bunları yapın. Yaşamak güzel şey ve hakkını verin.