Güncelleme Tarihi:
Yaşar, Barbaros Point Hotel’de gerçekleştirilen Türk-Danimarka İş Konseyi Toplantısı’nda yaptığı konuşmasında, DEİK’in Türkiye’de en önemli iş kuruluşlarından biri olduğunu, bütün dünya ülkeleri ve Türkiye arasındaki ekonomik işbirliğini ön plana çıkardığını anlattı. Türk-Danimarka İş Konseyi’nin 1999 yılında kurulduğunu anımsatan Yaşar, bu zamandan beri de konseyin aktif bir şekilde çalıştığını belirtti. Konseyin önceliğinin iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişmesi olduğuna dikkati çeken Yaşar,
”Yatırım ilişkilerimiz dışında sanat ve kültür ilişkilerimiz de iki tarafın geleceği açısından çok önemli. Türkiye artık global ekonomiyle eskiye göre daha çok entegre. Türkiye çok genç ve dinamik nüfusa sahip. Ekonomik istikrar, politik istikrar sonucu olarak son kriz Türkiye’yi çok fazla etkilemedi ve 2011 için büyüme oranımız son derece hatırı sayılırdı” şeklinde konuştu.
Yaşar, Türkiye’deki ekonomik gelişmelerin, Türkiye’yi cazip yatırım merkezi haline getirdiğini dile getirerek, Türkiye’de 25 bin global şirketin aktif olduğunu, çok önemli bu rakamın giderek arttığını vurguladı. Türkiye’nin Danimarka ile olan iş potansiyelinin çok umut verici olduğunu işaret eden Yaşar, konuşmasına şöyle devam etti:
”Türkiye ile Danimarka arasındaki ticaret istediğimiz kadar değil, ama büyümekte. İki taraflı ticaret hacmi 2011’de 1,6 milyar dolara ulaştı. Danimarka’nın Türkiye’de 270 milyon dolarlık toplam yatırımı var. Türkiye’de 548 Danimarkalı şirket var. Bunlar lojistik, enerji, inşaat, üretim, ticaret, turizm ve sağlık sektöründe olan şirketler. Çok umut eden alanlar var. Bugünkü çalışmaların da daha çok bu alanlardan kaynaklanacağını sanıyorum. Türkiye’nin yeni bir Ticaret Kanunu var. Bu iş atmosferini çok daha şeffaf, çok daha kolay hale getiriyor. Yabancı yatırımcılar açısından işler çok daha hızlanıyor. Biz doğrudan yabancı yatırıma da son derece açığız. Ayrıca Türkler de Danimarka’da yatırım yapıyor, bu da çok hoş bir şey. İnovasyon Danimarka’da çok önemli bir konu. Türkiye’de de bu konuya çok önem veriliyor. Tüm dünya için büyüme ve inovasyon sürdürülebilir bir çözüm. Dolayısıyla Türkiye’nin genç nüfusunun ve enerjik iş insanlarının artmasıyla uzun vadeli bir ARGE ve inovasyon kültürü tesis olacaktır. Her iki ülke için de daha iyi ve daha karlı iş fırsatları ortaya çıkacaktır. Ayrıca turizmde de yıllardır çok iyi ilişkilerimiz var.”
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyeliğinin de Türkiye için çok önemli olduğunu dile getiren Feyhan Yaşar, Türkiye’nin, AB’nin Danimarka Başkanlığında bazı bölümlerde ilerleyebileceğini düşündüklerini söyledi. Yaşar,
”Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği konusunda her zaman Danimarkalı politikacıların ve iş adamlarının desteğini gördük. Bunun için de ülkemiz adına çok teşekkür ederim. Bizce 2012 Haziran’ına kadar Danimarka’nın Başkanlığında çok önemli fasıllar açılacaktır. Danimarka’nın Türkiye’nin AB’ye üyeliği konusundaki konumu her zaman yapıcıydı. Bu da Türkiye’nin ilerlemesi için son derece önemli” diye konuştu.
-Danimarka Sanayiciler Konfederasyonu Pazar Direktörü Jens Holst-Nielsen-
Danimarka Sanayiciler Konfederasyonu Pazar Direktörü Jens Holst-Nielsen da, Danimarka’nın küçük, açık, çok istikrarlı ve güçlü bir ekonomisi olduğunu anımsatarak, mali krize rağmen ekonomilerinin stabil büyümesini devam ettirdiğini kaydetti. Holst-Nielsen, Danimarka’da hala çok yüksek derecede rekabetçiliğin ve çok güçlü iş ortamlarının olduğunu dile getirerek, aynı zamanda da güçlü bir iş camialarının olduğunu ve Türkiye ile güçlü ortak ülkeler olarak daha da ilişkilerini güçlendirmeyi ümit ettiklerini kaydetti. Jens Holst-Nielsen, şunları ifade etti:
”Türkiye ile zaten iyi olan ticari ilişkilerimizi daha da geliştirmeyi istiyoruz. Türkiye ile Danimarka arasındaki siyasi ve ticari bağlantılar zaten güçlü. Türkiye Danimarka için önemli bir ticari ortak. 2009’da Danimarka Türkiye’den 540 milyon euroluk mal ithal etti. 390 milyon euroluk malı da Türkiye’ye ihraç etti. Sonuçta ülkelerimiz uzak gibi görünebilir ama aramızda sadece 3 saatlik bir mesafe var. Çok da büyük özelliklerimiz var. Mesela iki milli takımda dün kaybetti. Siz Slovakya’ya biz Rusya’ya yenildik. 2008’de ki mali kriz ticari ilişkilerimiz üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olduysa da yinede ticari ilişkilerimizin gelecekte daha da güçleneceğini biliyorum.”