Güncelleme Tarihi:
ALMANYA'DA hükümet ortağı Hıristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) Meclis Grup Başkanı Volker Kauder, özellikle Türk ailelerde erkek çocukların “küçük kral” gibi eğitildiklerini ve yaşadıkları çevrede kendilerini kabul ettirmek için şiddete başvurduklarını söyledi. Kauder, “Benim gözlemlerime göre aile birleşimiyle ülkede bazı sorunlar meydana geldi. Eşlerine Almanya'ya getiren erkeklerin çoğu ataerkil rollerini yeniden üstlendiler. Erkek çocukları Türk ailelerde tıpkı 'küçük kral' gibi yetiştirildiler" dedi.
Kauder, "Erkek çocuklar, kendilerine de herkes gibi davranılan bir çevreye girdikleri zaman şaşırıp kaldılar. Sonuç: Ailede öyle gördükleri için kendileri açısından çok doğalmış gibi olan üstünlüğü sağlamak ve kendilerini kabul ettirmek için şiddete başvurdular. Ama, küçük Ahmet, küçük Franz'dan daha değerli değildir. Küçük Franz da küçük Ahmet'ten daha değerli değildir. Bunun ikisi de Tanja veya Elif'ten daha değerli değildir. Göçmenler bu toplumun bir parçası olmalıdır. Ama bize düşen görevler de vardır. Onlara yaşam şansı tanımalıyız” diye konuştu.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra eski Yugoslavya'dan kovulan Alman kökenli bir aileden gelen Volker Kauder, haftalık “Focus” dergisine verdiği demecinde, aile birleşimiyle ülkede bazı sorunlar yaşandığını da belirtti. CDU'lu politikacı, “Benim gözlemlerime göre aile birleşimiyle ülkede bazı sorunlar meydana geldi. Eşlerine Almanya'ya getiren erkeklerin çoğu ataerkil rollerini yeniden üstlendiler. Erkek çocukları Türk ailelerde tıpkı 'küçük kral' gibi yetiştirildiler" diye konuştu.
Kauder, "Türk çocukları kendilerine de herkes gibi davranılan bir çevreye girdikleri zaman şaşırıp kaldılar. Sonuç: Ailede öyle gördükleri için kendileri açısından çok doğalmış gibi olan üstünlüğü sağlamak ve kendilerini kabul ettirmek için şiddete başvurdular. Ama, küçük Ahmet, küçük Franz'dan daha değerli değildir. Küçük Franz da küçük Ahmet'ten daha değerli değildir. Bunun ikisi de Tanja veya Elif'ten daha değerli değildir. Göçmenler bu toplumun bir parçası olmalıdır. Ama bize düşen görevler de vardır. Onlara yaşam şansı tanımalıyız” dedi.
Yaptırım uygulanmalı
Volker Kauder, özellikle Berlin'de velilerin çocuklarının okula gitmemelerini sineye çekmesini anlamadığını belirterek, “Böyle bir durumda önce anne-babalarla konuşmalıyız. Onları bunun ciddi bir sorun olduğuna ikna etmeliyiz. Ama buna rağmen anne-babalar işbirliği yapmak istememekte direnirlerse bazı yaptırımlar da gündeme gelir. Çocuklarını okula gönderemeye velilere yapılan devlet yardımının azaltılması da bunlar arasındadır. Çocuk parasında düşüş düşünülebilir” diye konuştu. Volker Kauder, Almanya'da toplumsal uyumun gerçekleşmesi için “bu ülkede yaşayan göçmen kökenli insanlara burada olmalarından memnuniyet duyduğumuz hissi vermeliyiz” dedi.
Fakirliği iyi bilirim
Kauder, “Ben Almanya'ya sığınan bir ailenin çocuğuyum. Annem-babam Yugoslavya'dan geldiler. Hiçbir yeşimiz yoktu. Çok fakirdik. Anne-babamın bana ve erkek kardeşime sundukları en büyük varlık iyi bir eğitimdi. Buna sonsuza kadar müteşekkirim. Bu sayede toplumda uyum ve kariyer yapma mümkün oldu. Göçmenlerin çoğunda ve Almanlar'da da şöyle çok büyük bir sorun var: İnsanların çoğu, sosyal yardım Hartz IV'ü tek perspektif olarak görmekte. İşsizlik parası II' almayı bir yaşam biçimi olarak görüyorlar. Biz insanları yaşadıkları bu köşelerden çekip çıkarmalıyız” dedi. Ancak ailelere baskından ziyade, başarılı olmanın yolunun iyi bir eğitimden geçtiğinin daha iyi anlatılması gerektiğini de dile getirdi.