Güncelleme Tarihi:
ALMANYA'nın Offenbach kentinde faaliyet gösteren Türk-Alman Kulübü'nün davetlisi olan şair-yazar Sunay Akın, televizyon programcısı Nebil Özgentürk ile birlikte katıldığı etkinlikte slayt gösterisi eşliğinde oyuncakların diliyle Türkiye'yi anlattı.
Büyük ilgi altında gerçekleşen etkinlikte Bad Nauheim'da Dr. Erdoğan Karatay'ın girişimyle açılan oyuncak sergisine dikkat çeken Akın, "Oyuncakların diliyle Türkiye hiç anlatılmadı. Biz bir adım attık burada. Umarım bu sergi çoğalır. Avrupa'da bizi anlatan bir kültür geni olarak çoğalır" temennisinde bulundu.
Bad Nauheim'daki serginin ardından Nebil Özgentürk ile Nürnberg'teki çocuk müzesini gezmeye gittiğini ve orada iki oyuncak beğendiğini belirten Sunay Akın, "Beğendiğim bu iki oyuncağı Nebil, oyuncak müzemiz için satın alıp parasını ödedi" diyerek, İstanbul'daki oyuncak müzesini, ordan çekilen fotoğraflar göstererek öykülerini izleyicilerle paylaştı. Oyuncağın oynamak ve oyalanmak amaçları olduğuna işaret eden Akın, "Oynamak ve oyalanmak için oyuncakla oynanır. Gelişmiş ülkelerin çocukları oyalanmak için, az gelişmiş çocukların çocukları oynamak için oynar" dedi.
Türkiye'de kültür genlerinde kansere çare bulmak için uğraştığını sözlerine kaydeden Akın, gelişmiş ülkelerde kitapların okuma oranlarını vererek, "Gelişmiş ülkelerde insan başına düşen kitap hesaplanırken Türkiye'de bir kitaba düşen insan sayısı hesaplanıyor" dedi.
TÜRBAN FRANSIZ MAHYA İSTANBULLU
İstanbul Oyuncak Müzesi'nde de sergilenen ilk oyuncak fabrikalarından olan Lehmann'dan, sokaklarda 1 penny'e satılan Penny Toys'lara, Victoria dönemi oyuncaklarından, 1912 yılında Titanic'te ölenlerin anısına üretilen ilk siyah ayı örneklerine kadar dünya oyuncak tarihinin önemli eserlerini öyküleriyle birlikte aktaran Sunay Akın, İstanbul'da iki minare arasına yazı yazma sanatı olan mahyaları anlatırken de şunları söyledi:
"Mahya yalnız İstanbul'a özgüdür. Mahya İstanbul'un kimliğidir. Türban Fransız mahya ise İstanbullu'dur. 1721'de Ramazan ikiye bölünür. İlk 15 gün yazı diğer 15 gün resim çizelecektir diye karar alınır. Mihrimah Sultan Camii, ikinci minaresine Üsküdar'da resim görmek için kavuşmuştur. İki minare arası defter sayfası gibi kullanılmıştır."
Etkinliğin sonunda kısa bir konuşma yapan Nebil Özgentürk, programı Can Yücel'den okuduğu bir şiirle son verdi.