Güncelleme Tarihi:
Tüp bebek merkezlerine ilişkin yeni kuralların getirileceği düzenlemeye göre, bu merkezlere, riskli gebenin takip edilebileceği, doğumun ve gerekiyorsa bebeğin yoğun bakımının da yaptırılabileceği bir merkez olması şartı koşulacak. Ayrıca mevcut merkezlere, riskli yenidoğanların takibinin yapılabileceği bir yoğunbakım merkezi ile anlaşma yapma zorunluluğu getirilerek, tüp bebek işlemlerinin yapılabilmesine, ancak bu koşullarda müsaade edilecek.
Sağlık Bakanlığı'nın merkezlere ilişkin yeni düzenlemesi tüp bebek merkezlerini "isyan" ettirdi. Türk Jinekoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Traş, düzenleme ile yeni a?ılacak olan tüp bebek merkezlerine yenidoğan ünitesi olmaz ya da hastane i?inde bulunmazlarsa ruhsat verilmeyeceğini söyleyerek "Normalde bir yenidoğan merkezini, tüp bebek merkezlerinin a?ması bizim a?ımızdan normal bir uygulama değil. Çünkü normal koşullarda yeni doğan üniteleri ?ok özelliği olan üniteler. Benim işim tüp bebek yaptırmak. Burası o koşullara uygun değil" dedi. Asıl işlerinin gebeliği sağlamak olduğunu belirten Traş, gebeliğin devamı ve takibinden sorumlu olmadıklarını bildirdi.
BİZ GEBELİĞİ SAĞLAMAKLA Y?K?ML?Y?Z, SONUCUNDAN SORUMLU OLMAYIZ
Hastalarının farklı şehirlerden geldiğini ifade eden Prof. Dr. Traş, hasta takibinin bu a?ıdan da zor olacağını kaydetti. Prof. Dr. Bülent Traş şunları söyledi:
"Yenidoğan üniteleri zaten devlete bağlı kamu hastanelerinde var, üniversite hastanelerinde var, özel hastanelerde var. Dolayısıyla bu koşullar altında tüp bebek merkezlerinin yeni doğan merkezi kurması ya da yeni doğan üniteleri bağlantılı olması anlamsız. Diyelim Trabzon'dan gelen bir hastaya tüp bebek yaptırdık. Ancak hasta Trabzon'a döndü. Doğumunu orada yaptı. Biz gebeliğini, doğumunu takip etmiyoruz ki hastanın. Zaten oradaki hastayı nasıl takip edebiliriz? Herkes bulunduğu yerde gebeliği takip ettirmiyor. Biz gebeliği sağlamakla yükümlüyüz. Gebeliğin sonucundan sorumlu olamayız. Biz önlem olarak ?oğul gebeliklerin azaltılmasına olumlu bakıyoruz. Yeni düzenlemede mevcut tüp bebek merkezleri bir yeni doğan ünitesi ile anlaşma yapacak. Şimdi ben gittim bir A hastanesiyle anlaşma yaptım. Vatandaş o A hastanesinde doğum yaptırmak istemeyebilir. O zaman ne olacak? Bu yurt ?apında yenidoğan üniteleriyle ilgili bir örgütlenmeyi gerektiriyor. Bu ünitelerin tüp bebek merkezlerine a?ılmasıyla sorun ?özülmüyor."
"EMBRİYO TRANSFERİNDE SAYI ANCAK BİR ŞARTLA D?Ş?R?LEBİLİR"
Düzenlemede yer alan embriyo transferi sayısının kısıtlanabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Traş, "Sayı 3'ten 2'ye indirilebilir. Ancak bu belli yaş aralıklarında olabilir. Şöyle ki; 30 yaşına kadar 2 embriyo olabilir. 30-35 yaş arası 3 olabilir. 35'ten sonra da 3'ün üzerinde olabilir" dedi. Prof. Dr. Traş, bunun kadının gebelik oranı düşürdüğünü de söyleyerek "Türkiye gibi kaynakları kısıtlı olan bir ülkede tüp bebek i?in devlet cüzi bir ödeme yapıyor, üstünü vatandaş karşılıyor. Peki o zaman zar zor parasını biriktiren 38 yaşında birine 2 embriyo transferi yaparsanız onun gebelik şansını yarıya yarıya düşürürsünüz" diye konuştu. Embriyo sayısının düşürülmesinin uygulama sayısını fazlalaştırabileceğini ifade eden Prof. Dr. Traş şunları söyledi:
"Dünyada tek embriyo transferi yapılan yerler var. Norve? ve İsve?. İki embriyo yapılan yer var: İngiltere. Biz İngiltere kadar zengin miyiz ki 3-4 kez tüp bebek uygulaması yaptıralım. Biz o kadar zengin bir ülke değiliz. Embriyo sayısı düştük?e uygulama sayısı artar. Şuna karşı değiliz. Belli yaş aralıklarında iki embriyo transfer edilebilir. Bu 30 yaşına kadar uygundur. Ama 30 yaşından sonra yaş dilimlerine göre ayarlanması gerekir. Ancak tüp bebek merkezlerinin yenidoğandan sorumlu olması, dünyanın hi?bir yerinde olmayan ve Türkiye'de de bu hi?bir şekilde bizimle alakalı olmayan bir iş."
"B?YLE BİR UYGULAMA TEKNİK OLARAK M?MK?N DEĞİL"
Tüp Bebek Merkezleri Derneği Do?. Dr. Ahmet Zeki Işık ise, böyle bir düzenlemenin teknik olarak mümkün olmadığını savunarak "Tüp bebek merkezlerinin, yapı olarak doğum yapılan ve ardından ?ocuğun bakıldığı bir merkez haline gelmesi gibi bir şey söz konusu olamaz. Yapılan işlemler arasında ?ok büyük farklar var. Dünyanın hi?bir yerinde tüp bebek yapanlar doğum yaptırmazlar" dedi. İşlerinin gebeliğin oluşmasını sağlamak olduğunu bildiren Do?.Dr. Işık, "Belki bir aşamaya kadar takip etmek olabilir; ama bunun doğurtulmasının sorumluluğu, doğurtulduktan sonra komplikasyonlarla ilgili problemler, hele hele yenidoğan yoğun bakımının düşünülmesi gibi unsurlar apayrı bir iş ve hastane bazında olması gereken bir iş" diye konuştu.
Do?.Dr. Işık, Türkiye'deki doğumların yüzde 1'inden azının tüp bebek doğumları olduğunu kaydederek şunları söyledi:
"Prematürelerin nedenleri tüp bebektir demek yanlış. Ama burada doğru olan şudur: Türkiye'de yenidoğan yoğun bakımların sayısının arttırılması, bunun desteklenmesi lazım. Şu anda 3'ten fazla embriyo transferi yasaklanıyor. Bu biraz daha, özellikle gen? yaş grubunda daha da aşağı ?ekilebilir. Ancak bu durum da yaşlı gruptaki, 35 yaşın üzerindeki hastalar i?in haksızlık. Çünkü Amerika bile bunu uygulamıyor. Avrupa'da değişik ülkelerde var; ama zaten bu ülkelerde de ?ok ciddi sosyal kurumlar var ve her hasta bu sosyal kurumlardan sonuna kadar yararlanıyor. Tabi ki embriyo transfer sayısının kısıtlanması bir önlem ama ciddi bir ?alışma yapılması gerekir."
YAPILMASI GEREKEN FAZLA EMBRİYOLARIN DONDURULMASI
Yapılması gerekenin mümkün mertebe az embriyo transferi olduğunu bildiren Do?.Dr. Işık, "Dondurma ?özme transferleri de olduk?a önemli. Mesela devlet bu dondurma ?özme yöntemini teşvik etmiyor" dedi. Do?. Dr. Işık şöyle devam etti:
"Tüp bebekte yapılacak şey ?ok basittir. Embriyo transfer sayısı kısıtlanır. Belli bir yaşın üzerinde 3'e ?ıkarılır. Embriyo transfer sayısı kısıtlaması ile birlikte devlet, dondurma ?özme transferlerini yani fazla embriyoların dondurulduktan sonra hastaya transferini teşvik edici ?alışma yapar, ücret olarak karşılar. Hastalar da bu durumda mağdur olmazlar. Biz hastayı buna ikna edemiyoruz. Çünkü hastaya 'fazla embriyolarını donduralım. ?nce az embriyo transferini yapalım, sonra o fazlaları ?özelim' dediğiniz zaman devlet bu dondurulup ?özülen embriyoların parasını ödemiyor ve bu da hastaya yük geliyor. Halbuki hasta bunu dondursa ve sonradan transfer edebilsek, ki ileri ülkeler böyle yapıyor. Bu durumda ?oğul gebelik riski düşüyor."
SALI G?N? BAKAN AKDAĞ İLE G?R?Ş?LECEK
Her ilden hastaları olduğunu söyleyen Do?. Dr. Işık, "Türkiye ?apında yenidoğan yoğun bakım ünitesinin kalitesini standartlarını arttıracak girişimler şart" dedi. Zekai Tahir Burak Hastanesi'ndeki bebek ölümlerinin hastane yoğunluğundan kaynaklandığını söyleyen Do?.Dr. Işık, "Hastane kimseyi reddedemiyor ki. Yerim yok diyemiyor. Bunun kalitesini arttırmak devletin işi. Bunun dışında yenidoğan ünitesi a?ın, orayla burayla anlaşın. Bunlar pratikte olamayacak işler" diye konuştu.
?te yandan tüp bebek merkezleriyle ilgili yeni düzenlemelere ilişkin, ?reme Tıbbı Derneği, ?reme Sağlığı ve İnfertelite Derneği ile ?zel Tüp Bebek Merkezleri Derneği'nin Salı günü Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile görüşecekleri öğrenildi.