Güncelleme Tarihi:
*
Ama kısa bir süre önce ‘Deutsche Bank’ (Alman Bankası) Sigmar Gabriel’i Denetleme Kurulu’nda görmek istediğini ilan etti.
Bunun üzerine çeşitli kesimlerden yoğun tepkiler yağdı.
Bankacılıktan anlamayan Sigmar Gabriel’in böyle bir göreve getirilmesinin amacının tamamen ‘lobicilik’ olduğu ileri sürüldü.
Tüm oklar Gabriel’e doğrultuldu.
Hatta SPD’ye zarar vermekle bile suçlandı.
‘Deutsche Bank’ın amacı lobiciler aracılığıyla hükümetin alacağı kararlarını etkilemek de olabilir.
Ama lobi çalışmalarına dönük yasal bir yasak yoktur.
Zira buna daha önceki dönemlerde de çok tanık olduk.
Helmut Kohl döneminde Federal Ulaştırma Bakanlığı yapan CDU’lu Matthias Wissmann, 2007-2018 yıllarında VDA’nın başkanlığını üstlenmiştir.
CDU’lu Hessen Eyalet eski Başbakanı Roland Koch, 2010 yılında görevini gönüllü olarak bırakmış ve bir yılı bile doldurmadan dev Alman inşaat şirketi Bilfinger’in başına geçmiştir.
Merkel döneminde Başbakanlık Dairesi Başkanı olarak görev yapan CDU’lu Ronald Pofalla, 2014 yılından beri Alman Demir Yolları’nın (DB) yönetimindedir.
Bir dönemler Bavyera Eyalet Ulaştırma Bakanı olarak görev yapan CSU’lu Otto Wiesheu da DB yönetiminde yerini almıştır.
Yeşiller’li Federal Dışişleri eski Bakanı Joschka Fischer, yıllar önce aktif politikayı bırakıp Siemens, BMW gibi dev Alman şirketlerinin yanı sıra doğal gaz boru hattı Nabucco’nun ‘lobicisi’ olarak görev üstlenmiştir.
Yeşiller’li Kerstin Andreae, geçen yılın ortalarında Enerji ve Su Ekonomisi Federal Birliği (BDEW) Yönetim Kurulu Başkanı olmuştur.
Yeşiller’li eski politikacılardan Rezzo Schlauch, Almanya’nın enerji devlerinden Enerji Baden Württemberg’de (EnBW) yönetici olarak görev almıştır.
Bir dönemler Hür Demokrat Parti (FDP) Genel Sekreteri ve Federal Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanı olarak görev yapan Dirk Niebel, Alman silah sanayi devlerinden Rheinmetall’de görev almıştır.
Parti arkadaşı ve Federal Sağlık eski Bakanı Daniel Bahr, Almanya’nın önde gelen sigorta şirketlerinden Allianz’ın yan kuruluşu Özel Hastalık Sigortası’anda yönetici olmuştur.
*
Bu liste uzayıp gidiyor.
Bunları hiç şüphesiz Sigmar Gabriel’e şimdi ateş püskürenler de biliyordur.
Kaldı ki, Almanya’da bu alanda tüm tabuları Almanya’nın eski Başbakanı SPD’li Gerhard Schröder yıkmıştır.
Kendisinden önce görev yapan Almanya’nın 7 başbakanı da görevi bıraktıktan sonra köşelerine çekilirken, Gerhard Schröder, 2005 yılında koltuğunu kaybettikten sonra milletvekilliğinden istifa edip, Rus enerji devi Gazprom’un çoğunluğu elinde bulundurduğu ‘Nord Stram’ (Kuzey Akımı) şirketinin Denetleme Kurulu’na girmiştir.
Schröder, “Putin’in lobicisi oldu” suçlamalarına kulak aşmamıştır.
Schröder, İsviçre’deki Ringier Yayınevi’ne, Libya Yatırım Şirketi’ne, Rothschild Bank’a danışmanlık hizmeti vermiştir.
Tabii politikacı olarak kazanamadığını ‘lobicilik’ hizmetlerinden kazanmamıştır.
Hala kazanmaktadır da.
Hem de tüm eleştirilere kulaklarını tamamen tıkayarak.