Tüketicilerin bilinç düzeyi artıyor

Güncelleme Tarihi:

Tüketicilerin bilinç düzeyi artıyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2009 00:00

Beko Almanya’nın direktörü Zafer Üstüner, tüketicilerin giderek yükselen bilinç düzeyine işaret ederek, Avrupalı tüketicilerin, beyaz eşyada gözü kapalı marka yerine, kalite ve fiyata da dikkat ettiklerini belirtiyor.

Haberin Devamı

Mamulattan Markaya, Arçelik Kurum Tarihi 1955-2000” isimli kitapta Arçelik şirketi anlatılır. Arçelik, aslında 1955’te Erçelik adıyla kurulmuş. 1960’a kadar İstanbul Sütlüce'deki fabrikada sadece çelik dolap, masa gibi mamüller üretilmiş. Ancak Vehbi Koç buzdolabı üretmeyi kafasına koyar. İsmi 1965’te Arçelik’e dönüşen şirket, uzun uğraşlar sonucu ilk buzdolabını üretmiş.

50 yılı aşkın deneyimiyle Arçelik A.Ş. bugün; yaklaşık 17.000 çalışanı, Türkiye, Romanya, Rusya ve Çin olmak üzere 4 ülkede toplam 11 üretim tesisi, dünyanın çeşitli ülkelerindeki satış şirketleri ve bünyesinde bulunan 10 markasıyla (Arçelik, Beko, Grundig, Altus, Blomberg, Elektra Bregenz, Arctic, Leisure, Flavel ve Arstil) dünyanın 100’den fazla ülkesine ürün ve hizmet sunuyor.


* * *

Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu 1990'lı yıllardan itibaren Türkiye dışına yönelince Beko ihracat markası olarak belirlenmiş. Beko Türkiye dışında satılan ilk Türk beyaz eşya markası olmuş.

Beko Almanya’nın Direktörü Zafer Üstüner ile Beko ve Avrupa Beyaz Eşya sektörünü konuştum.

Boğaziçi Üniversitesi Matematik ile Elektrik ve Elektronik Bölümleri mezunu olan Üstüner, Koç Üniversitesi’nde de MBA yapmış. 1992’den beri Koç Grubu’nda. Grubun beyaz eşya ihracat bölümünde görev yaparken, Arçelik Yönetimi 2005’te Üstüner’in Almanya’daki pozisyona getirilmesini kararlaştırmış. Hemen ailesini alıp Almanya'ya gelen Üstüner, yaklaşık 50 personel ile kolları sıvayıp işe girişmiş. Beyaz eşya Türkiye’den gemilerle önce Bremen’deki ana depoya getiriliyor.

* * *

Almanya’da pazar payını giderek artırdıklarını söyleyen Üstüner, "Beko bir dünya markası. Dünyanın herhangi bir yerinde karşımıza çıkabilecek rakiplerimizin hemen hepsi Almanya’da. Burası Beko da dahil olmak dünya markalarının rekabet ettikleri bir pazar. Almanya, beyaz eşyada açık ara ile Avrupa’da en büyük pazar. Dolayısıyla bizim sektörde dünya pazarları için bir mihenk taşı gibi kabul edilebilir" diyor.

* * *

Yoğun iş temposundan fırsat buldukça basketbol oynayan Üstüner, iyi bir briç oyuncusu olduğunu da saklamıyor. Zaten Beko’nun bu sezon Alman Basketbol Birinci Ligi’nin de ana sponsoru olması, ligin adının "Beko-BBL" olarak değişmesi için yapılan çalışmalarda önemli payı olduğunu sanıyorum.

* * *

Zafer Üstüner'e "Beko marka beyaz eşyanın en önemli özelliği nedir ? diyorum.

- „Birincisi kalite, ikincisi fiyat’ diyor. Hemen ardından ekliyor. Japon Institute of Product Maintenance (JIPM) , Japonya dışında bir bulaşık makinesine ilk kez mükemmeliyet ödülü verdiğini, buna da Arçelik’i layık gördüğünü söylüyor. Şubat 2004’te de Avrupa Komisyonu’ndan düşük enerji maliyetli buzdolabı üretimi ödülü kazanmış. 2004’te kahve makinesi için ic Dizayn Ödülü almış. Kalite/fiyat oranında da ön sırada olduklarını da hatırlatıyor.

* * *

Bazı ürünlerde markanın çok ön plana çıkabildiğini hatırlatıyorum. Üstüner’in de buna da cevabı şöyle oluyor.

- Anglo Sakson ülkelerde bu pek geçerli değil. Orada kalite ve fiyata bakılıyor. Bu yüzden Beko İngiltere’de büyük pazara sahip. 2002’de „Supplier of the Year Award’ ödülü aldı. Buzdolabında liderliği devraldı. Kıta Avrupası’nda, örneğin Almanya’da uzun yıllar marka ön planda olmuş ama bu da artık değişiyor. Tüketici gözü kapalı marka yerine kalite, fiyat, satış sonrası servise bakıyor. Bu da bizi pazarda güçlendiriyor. Örneğin her ay rastgele seçilen 100 Beko müşterisini tek tek arayıp memnuniyetini soruyoruz. Bu bize yol gösteren işaretlerden biri oluyor.

Türkler Beko’ya karşı ayrı bir ilgi gösteriyor mu ? diyorum.

- Bizim için her müşteri önemli. Global bir sirket olarak Türk tüketicilerin yaninda 100’ü askin ülkede farkli tüketicilerle bulusuyoruz. Ama genel olarak tüketicilerin bilinç düzeyinin yükseldiğini ve bunun Avrupa’da yaşayan Türkler için de geçerli olduğunu söyleyebilirim. Tüketicilerin, Beko’yu kalitesi için satın aldıklarını biliyoruz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!