Güncelleme Tarihi:
Zeynep Özek’in Birleşik Arap Emirlikleri’nden yayın yapan MBC4 kanalı için hazırladığı ‘Turki Ekstra’ programında Arap dünyasında ‘Ayrılık’ ve ‘Yer Gök Aşk’ dizileri sayesinde yakından tanıdığı Tuvana Türkay ile yapılan kapsamlı röportaj ekrana getirildi.
Türkay, Arap sunucu Liana Dahdouh’a annesinin babasından ayrıldığı dönemde psikolojik açıdan algısının dağılması için kendisini 9 yaşında bir reklam ajansına götürdüğünü 1.5 dakikalık reklam filminde oynadığını anlattı. Işıl Yücesoy’dan büyük destek gördüğü ‘Yer Gök Aşk’ dizisinin yaşamı ile özdeşleştirdiği bu yapımı ‘Sağ yanağını okşayıp sol yanağına tokat atan proje’ olarak değerlendirdiğini anlattı.
DÜNYANIN EN GÜZEL KADINI
Türkay, bazı hayranlarının kendisini Tuba Büyüküstün’e benzettiği hatırlatılınca "Onunla ilk tanıştığım zaman ‘Aman Allah’ın galiba dünyanın en güzel kadını ile karşı karşıyayım’ demiştim. Beni Tuba’ya benzetenler varsa çok teşekkür ediyorum. Çok güzel bir şey" dedi.
Röportajda istek üzerine bir Arapça şarkıdan kısa bölümü söyleyen Tuvana Türkay, bir insanı sevebilmesi için fiziksel özellikten çok samimiyetine güvenebilmesi gerektiğini ‘Kara bulutlu’ olarak nitelendirdiği kişilerden uzak durduğunu söyledi. Magazin dünyasında pek görülmediği sorusuna yanıt veren Türkay, şöyle dedi:
KAMERA FOBİSİ VAR
"Paparaziler genelde İstanbul’un Avrupa yakasında oluyor. ‘Onun biraz ekmeğini yiyorum’ diyebilirim. Ailemle Anadolu yakasında çok izole bir hayatım var. Kamera önünde iş yapan ama biraz kameraya fobisi olan bir insanım. Bir magazinciyi gördüğüm zaman ağzımdan sakızımın düştüğünü, koşarak kaçtığımı bilirim. Bu konuda biraz yabaniyim. Gece hayatını fazla sevmiyorum. Ailemle birlikte yaşadığım için belli saatten sonra eve gitmeyi sevmiyorum. Gece eğlencesi bana göre değil."
Türkay, bir insanın ihtiyacı varsa, psikolojik açıdan kendisini mutsuz hissediyorsa estetik ameliyat olabileceğini, Kapadokya’da dizi çekimi sırasında düşüp burnunu kırdığı zaman bıçak altına yattığını ekledi.