Tren artık beyaz

TÜRKİYE ile Almanya arasında yapılan iş gücü anlaşmasının 50’nci yılı dolayısıyla düzenlenen etkinliklerin bir parçası olan ‘Göç Treni’, İstanbul Sirkeci Garı’ndan kalktıktan sonra önce Bulgaristan’ın Filibe kentine, daha sonra ise Sırbistan’ın başkenti Belgrad’a ulaştı. İçinde Almanya’ya ilk giden 40 işçi, politikacı, sanatçı ve gazetecinin de olduğu trende bulunanlar, kimi zaman duygulanıyorlar, kimi zaman da bütün sorunları bir kenarı bırakıp eğleniyorlar.

Çifte vatandaşlık

Yıllar önce olduğu gibi yine Münih’e varacak olan tren, ilk durağı olan Filibe’den sabahın erken saatlerinde hareket etti. Kahvaltıdan sonra trende bulunan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek ve Türkiye’nin Sofya Büyükelçisi İsmail Aramaz ile bir araya gelen emekli Türkler, yaşadıkları sorunları dile getirdiler. Kimisi çifte vatandaşlık engelini ve Türk vatandaşlığından çıkarken yaşanan sorunlardan şikayetçi olurken, kimisi de Çiçek’e yıllarca yaşadığı Almanya ile ilgili duygularını aktardı.

Diploma sorunu

38 senedir Almanya’da yaşayan Feride Gezer, diplomaların denklik konusu ile ilgili yaşadıkları sorunu dile getirdi. Gezer, “Kızım Almanya’da yüksek meslek okul diploması aldığı halde Türkiye’de iş bulamadı. Çünkü Türkiye’de ortaokul mezunu sayılıyor. Bunun gibi birçok genç var. Bize ‘Bu diploma ile bir yere varamazsınız’ dediler. Bu nedenle Türkiye’de de diploma denkliğinin gerektiğini düşünüyorum” diye şikayette bulundu.

Daha yakın olacaklar

Geçmişte Avrupa’da yaşayan Türkler’in sorunları ile ilgili bir dağınıklık olduğunu belirten Cemil Çiçek ise şunları söyledi: “Sizlere hizmet götürmeye çalışan çok sayıda kuruluş vardı. Politikaları tek bir elden götürmek ve muhataplık sorununu çözmek için geçtiğimiz yıl Başbakanlık Yurtdışı Türkler Başkanlığı kuruldu. Başkanlık’taki yetkililer, sizin bulunduğunuz bölgelerdeki örgütlerle görüşüp sizlere daha yakın olacaklar ve sorunların çözümü için çalışacaklar.”

TRENDEN NOTLAR....

- Tren yolcularının en büyük zevki çay içmek. Restoran bölümündeki görevliler 5-10 dakikada bir çay servisi yaparak herkesin yüzünü güldürüyorlar.

- Yolcular öğle ve zaman zaman da akşam yemeğini trenin restoranında yiyorlar.

- Trende bulunan Alman gazeteciler de izlenimlerini kendi ülkelerinde yayınlanan gazetelere aktarıyorlar. Zaman zaman Türk Alman basın mensuplarının katıldığı toplantılar düzenleniyor ve bilgi alışverişinde bulunuluyor.

- Göç treni projesini hayata geçiren TRT Türk kameramanları gün boyu birinci nesil Türkler’in görüntülerini çekiyor. Bunlar daha sonra hazırlanacak olan Göç belgeselinde gösterilecek.

- Tren yolculuğu oldukça rahat ancak geçilen ülkelerdeki hava soğuk ve rüzgarlı.

‘Göç Treni’ bugün Avusturya’da



SEYAHAT EDEN TEK TÜRK BENDİM

Bugün Frankfurt’ta yaşayan İbrahim Yorgun, maddi nedenlerden dolayı Türkiye’den ayrılıp Almanya’ya trenle gittiği yıllarda olduğu gibi yine duygulu anlar yaşıyor. Anılarını anlattıkça sık sık gözleri dolan Yorgun, eline Türk ve Alman bayrağını alarak yeni memleketi olan Almanya’ya ne kadar bağlı olduğunu da gösteriyor.

İki çocuk sahibi Yorgun, dondurmacılık yaptığı Bostancı’dan ayrılarak Almanya’ya gidişini şöyle anlattı: “1962 yılında trenle Münih’e doğru yola çıktım. Münih’ten Hamburg’a, oradan da Holstein Kiel’e geçerek bir rafineride işe başladım. O dönemler kompartımanlar 8 kişilikti. Seyahat eden tek Türk bendim. Bugün aynı güzergahı kullanıyoruz. Aynı şehirlerden geçiyoruz. Ancak arada tek bir fark var. Zamanın ‘Kara Tren’i artık ‘beyaz’ olmuş. Demek ki, 50 yıl sonra trenin rengi değişiyor.”

Vaktimiz olmadı

Yolculuk boyunca yaşadıkları sıkıntılarla ilgi bilgi de veren Yorgun, “Bulgar polisi çok sık kontrol ederdi. Yolcular rahatsız olurdu bu durumdan. İnsanları gümrük kapısında soğukta bekletirlerdi. Tren elbette bu kadar rahat değildi. Tuvaletlerin durumu çok kötüydü. Zaman geçmek bilmezdi” dedi. En büyük sıkıntılarından birinin dil yetersizliği olduğunu da söyleyen Yorgun, “Sadece iş ile ilgili dil bilgimiz vardı. Bu da günlük yaşamda pek işimize yaramıyordu. Şimdi de derdimi anlatacak kadar Almancam var. O dönemler çalışmaktan kursa gidip Almanca öğrenecek vaktim yoktu ki” diyor.

HEM ÜZÜLDÜLER HEM EĞLENDİLER

Dün öğle saatlerinde Bulgaristan’ı geride bırakan göç kafilesi, herhangi bir sorunla karşılaşmadan Sırbistan topraklarına girdi. Trenin yolcuları, öğle yemeğini her zamanki gibi hep birlikte yediler. Restoranın bulunduğu vagonda birbirini tanıma ve sohbet etme fırsatı bulan yolcular, daha sonra hoş bir sürprizle karşılaştılar. Ankara’dan gelen saz ustası Metin Altun ve ses sanatçısı Zeynep Cihan, ilk nesil Türkler’e konser verdi. Vagonun ortasında buluşan yolcular önce çalınan hareketli parçalara eşlik edip oyun oynadılar. Daha sonra ise ‘Kara Tren’ şarkısı ile hüzünlü anlar yaşadılar.