Celal ÖZCAN
Oluşturulma Tarihi: Eylül 16, 2015 17:24
Münih Garı’na iki haftada gelen mülteci sayısı 70 bine yaklaştı. 31 Ağustos’tan 12 Eylül’e kadar, 12 günde gara 63 bin mülteci indi. Sadece cumartesi günü gelenlerin sayısı 12 bin 200. Akının pazar günü de devam etmesi üzerine Almanya, Avusturya’dan tren seferlerini geçici durdurdu ve sınır kontrolleri başlattı. Tren seferleri pazartesi sabah kısmen yeniden açıldı. Sınır kontrolleri ise sürüyor.
Dünyayı sarsan bu mülteci göçünü yerinde görmek için Münih Garı’na gittim. Tam kaosun ortasına inerim düşüncesiyle Münih’e trenle geldim. Kafamda, yerlerde sersefil yatan yüzlerce insan ve mülteci istilasına uğramış bir kent manzarası. Ama gara indiğimde, ne mülteci ne polis görüyorum. Garın dışına çıktığımda, eşsiz bir organizasyonla karşılaşıyorum...
Mültecileri getiren trenler, garın yanıbaşındaki Starnberg İstasyonu’na giriyor. Polis burayı kordon altına almış. Ama ne yolcular, ne de tren seferleri bundan etkileniyor. Mülteci treni geldiğinde, polis güvenlik bariyeriyle mültecileri garın dışındaki meydana yönlendiriyor. Meydanda çadırlar kurulu. Mülteciler tek tek sağlık kontrolünden geçtikten sonra, polis eşliğinde ya özel otobüslerle ya da tekrar özel trenlere bindirilerek, ara kamplara gönderiliyor. Buradan başka kent ve eyaletlere dağıtılıyor. Bariyerlerin arkasında mültecileri karşılamaya gelen halk, çikolata, su ve yiyecek paketi dağıtıyor.
ÇOĞUNLUĞU GENÇ
Trenler arka arkaya mülteci taşıyor. Trenden inenlerin büyük çoğunluğu genç. Üstleri başları bakımlı. Saç modelleri modern. Ellerinde varları yokları birer poşet. Ama hiçbiri üzgün görünmüyor. Hepsinin yüzü gülüyor. Uzun ve zorlu bir odysseus yolculuğundan sonra, hedefe ulaşmış olmanın mutluluğu bu. Çocuklar, bariyerlerin arkasında kendilerini alkışlarla karşılayan ve çikolata dağıtan Münihlilere el sallıyor. Farklı bir dünyayı gelmenin sevinci var gözlerinde. Bu resimler bir daha silinmemek üzere hafızalarına yerleşecek. İleride kim bilir, içlerinden bu duyguları kitaba dökenler çıkacak mı!
SEFARAD GÖÇÜ GİBİ
Münih Garı’ndaki görüntüler 500 yıl önce, İspanya’dan Osmanlı İmparatorluğu’na kaçan Sefaradların göçünü çağrıştırıyor. Boyunlarında anahtarlar, takibe uğradıkları
Avrupa’dan kaçıp gemilerle İstanbul’a gelen Sefarad Yahudilerini anımsatıyor. Şimdi göç tersine. Yeni gelenlerin boynunda, anahtarlar yok. Memlekete geri dönme ümidi beslemiyorlar.
BASKI ARTIYOR
Bariyerin dışında yaşlı bir Alman, polise, “Bu böyle nereye kadar gidecek? Bunlar niye bize geliyor?” diye soruyor. Polis, yaşlı Almanı, “Bariyer dışında kalın, lütfen” diye ikaz ediyor.
Almanya mülteci alımında, kapasitesinin sınırlarına ulaşmış görünüyor. Münih Belediye Başkanı, “Tek başına bu yükün altından kalkamayız, yardım edin” çağrısı yapıyor. Hükümet ortağı CSU, göçün durdurulmasını istiyor. Başbakan Merkel’in üzerindeki baskı artıyor. Almanya, bu kadar yoğun bir göçe daha ne kadar dayanır? Avrupa’da kışla birlikte büyük bir mülteci trajedisinin yaşanacağı kaçınılmaz görünüyor.