Güncelleme Tarihi:
Önceki gün açıklanan şike davasının gerekçeli kararı Trabzonspor cephesinde memnuniyetle karşılanırken, Fenerbahçeliler için pek şaşırtıcı bulunmadı.
Konuya ilişkin olarak iki tarafın da avukatlarına görüşlerini sorduk. Davada Trabzonspor adına müdahil avukat olarak görev alan Hakan Orhan, karara ilişkin bir değerlendirme yaparken, Fenerbahçe tarafından görüştüğümüz Köksal Bayraktar, Abdullah Kaya ve Şeref Dede, karar kendilerine henüz tebliğ edilmediği ve okumadıkları için yorum yapamayacaklarını söylediler. Ancak Aziz Yıldırım ’ın avukatlarından Faik Işık, Twitter hesabından karara ilişkin düşüncelerini paylaştı.
Detaylı bir karar
Trabzonspor müdahil avuakatı Orhan, mahkeme heyetinin, milyonlarca kişiyi ilgilendiren bir dava olduğu için oldukça detaylı bir karar yazdığını söylüyor. Süreç boyunca yargı görevlilerinde gedikler açılmaya çalışıldığını savunan Orhan,
“Çeşitli iddialar ortaya atıldı. Bunların bir kısmı hukuki kapsamda, diğerleri ise kamuoyu oluşturmaya yönelikti. Mahkeme sorulan her soruya, getirilen her eleştiriye cevaplar vermiş gerekçeli kararında. ‘Mahkeme gerekçeli kararı ile konuşur’ sözünü perçinlemiş. Şike var mı yok mu sorusunun cevabını özellikle detaylı gerekçelendirmiş” diyor.
İki unsurun dikkatini çektiğini belirten Orhan, “Bunlardan biri 2005’teki TBMM raporu. Mahkeme bu rapordan bahsederek şikenin şimdiye kadar neden cezasız kaldığını, şikenin geçmişte var oluğu gibi bu dosyada da var olduğunu bu nedenle mahkumiyet kararları verdiklerini anlatmaya çalışmış. Yine ünlü ‘Şike’ kitabının yazarı Declan Hill’in görüşlerine yer vererek şikenin tarifini, nasıl yapıldığını anlatmaya çalışıyor” diye konuşuyor.
‘Sadece tapeler değilmiş’
Hayetin 6222 sayılı yasadan önceki maçlara beraat verse de o maçlardaki şike ve teşvik eylemlerinin olduğunu belirtmesine de değinen Orhan, bunun gayesinin örgütün faaliyetlerini ve yasadan sonraki maçlar için verdiği mahkumiyet kararlarını güçlendirmek olduğunu kaydediyor. Şikenin sahaya yansıyıp yansımamasının hiçbir anlamı olmadığının da kararda anlatıldığına dikkat çeken Orhan, şöyle devam ediyor:
“Mahkeme sadece tapelere dayalı karar vermediklerini anlatmaya çalışıyor. Tapelere ek olarak sanık itirafları, para hareketleri, tespit tutanaklarından, en önemlisi sanıkların birbiriyle uyuşmayan ve inandırıcı bulunmayan tutarsız ifadelerinden bahsediyor. Şike yok diyenlere şunu soruyorum: Hem İbrahim Akın’ın, hem de bağlantılı kişilerin tapelerindeki konuşmalar şike yapıldığı kanaat uyandırıyor. ‘Tape tek başına delil olamaz, ek delil lazım’ deniyor. Akın, avukat huzurunda verilmiş bir ifadesinde şikeyi itiraf ediyor, diğerinde redediyor. Hakim olsanız ve tapelerle ifadeleri yan yana koysanız hangini dikkate alırsınız? Tapelerle tamamen uyumlu olan şikeyi itiraf ettiği ifadesini mi, diğer ifadesini mi? Bunun cevabı ‘şike var mı yok mu’ da cevabıdır. Mahkemenin kararını yeterli ve inandırıcı buluyorum.”
‘Fezleke karar olmuş’
Gerekçeli karara ilişkin Fenerbahçeli avukatların da görüşlerine başvurmak istedik. Ancak avukatlar, gerekçeli karara dair tebligatın henüz kendilerine ulaşmadığını ve dolayısıyla metni görmedikleri için de bu aşamada bir değerlendirmede bulunmayacaklarını söylediler.
Yargıtay’dan döner
Diğer yandan telefonla ulaşamadığımız Aziz Yıldırım ’ın avukatlarından Faik Işık ise Twitter hesabından gerekçeli karara dair bazı değerlendirmeleri takipçileriyle paylaştı. Heyetin yaptığı ‘gevşek örgüt’ tanımlamasını eleştiren Işık, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Soruşturmanın başlamasına ilişkin gerekçede ikna edici olma gayreti tebrike şayan. Polis fezlekeleri karar olabiliyorlarsa, mahkemeler, duruşmalar hakiketen gereksiz. Tebrik etmeli bu güzellikleri, ne kadar övünseler az. Gerekçeli kararın değeri, toplumda bulacağı karşılıkla ölçülür. Bu karar ne demek diye sormayın: Siz ne düşünüyorsanız, kararın niteliği o.”
Davada Haldun Şenman, Korcan Çelikay ve İskender Alın’ın avukatlığını yapan Ali Rıza Dizdar ise gerekçeli karar üzerinde çok fazla durmayı gerekli bulmadığını belirtiyor. Dizdar, mahkeme kararının Yargıtay’dan döneceğini savunarak,
“Bu aşamada kimse ne sevinç naraları atsın de kimse yas tutsun. Yargıtay’da temyiz aşaması var ki savcı beraat edenler hakkında da temyiz başvurusunda bulundu. Bunu unutmamak lazım” diyor. Gerekçeli kararda heyetin delillerin sadece telefon tapelerinden ibaret olmadığını söylediğini kaydeden Dizdar, “Başka delil varsa nerede? Neden bunlar dava dosyasında ele alınmadı?. Bu karar usulden veya esastan da olabilir bence Yargıtay’dan dönecek” diye konuşuyor.
Artık gözü Yargıtay’da
Şike davasında bir yıl hapis yattıktan sonra, örgüt, şike ve teşvikten ötürü 6 yıl 3 aylık hükümle birlikte tahliye olan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım , bundan sonra Yargıtay’ın vereceği kararı bekleyecek.