Güncelleme Tarihi:
Buz gibi ve i?ilebilir özelliği bulunan suyun aktığı derede kırmızı benekli doğal alabalıklar yetiştiğine dikkat ?eken Kazandare Köyü Muhtarı Ahmet Kamacı, "Köylerimizin i?inden ge?en akarsu alınırsa sadece alabalıklar değil, biz de karaya vururuz" dedi.
Erzurum- Artvin karayonunun 57'nci kilometresindeki tarihi Tortumkale Köyü'nden başlayarak vadi boyunca Esendurak, Alapınar, Yağcılar ve Kazandere Köyleri'nden ge?en dere, Erzurum'un kuzeyinde bulunan Dumlubaba Yaylası'ndan doğuyor. Kileseler, Ko?an ve Orman dereleri Tortumkale'de birleşerek Tortum Çağlayanı'ndan sonra Çoruh Nehri ile buluşuyor.
Dere boyunda yaşayan ve meyvecilik ile hayvancılık yaparak ge?imlerini sağlayan 5 köy halkı, dağları delen iş makineleri ve stabilize yolu tozu dumana katarak gidip- gelen büyük tonajlı kamyonların ?alışmalarından rahatsız olduklarını dile getirdi. Çoğu Rizeli olan ve yaklaşık 150 nüfusun yaşadığı Yağcılar Köyü'nün Muhtarı Hicabi Uzunlu, kamyonların, iş makinelerinin kime ait olduğu, ne yaptıkları konusunda iki yıldan beri hi?bir yetkilinin kendilerine bilgi vermediğini söyledi. Yağcılar'dan 75 yaşındaki Ali Polat, dere suyunun kesilmesi halinde mağdur olacaklarını vurguladı. 69 yaşındaki Necmettin Aslan ise su veremediği i?in 500 ağacının kuruduğunu iddia ederken, Yaşar ?z, "Dere akmazsa bu köyde durulmaz. O zaman köyü terkederiz" dedi. Köyün gen?lerinden 19 yaşındaki Soner Gedik, "Devlet, vatandaşa sormadan suyunu elinden alıyor. Şehirde iş yok. Köyün i?inden ge?en dere akmazsa biz ne yaparız? Geleceğimiz tehlikeye girdi. Su giderse, hayat ve geleceğimiz de biter" diye konuştu.
'YEŞİL VADİ Ç?L OLACAK'
Su kaynağına en yakın olan Kazandere Köyü'nün Muhtarı Ahmet Kamacı ise ekolojik dengenin bozulmaya başladığını, hayvanların artık yaylalara ?ıkamaz olduğunu belirtti. Doğal değerlerin kaylbolmasıyla gö?ün hızlanacağını anlatan 550 nüfuslu Kazandere Köyü Mutarı Ahmet Kamacı, şunları söyledi:
"Dumlu Dağı eteklerinde yaklaşık 1950 rakımda yaşıyoruz. Tek ge?im kaynağımız var o da büyükbaş hayvan yetiştiriciliği. Aşağıdaki köylerde ise sebze ve meyvecilik yapılıyor. Aynı vadi üzerinde bulunan 5 köyde 2- 3 bin nüfus barınıyor. Asırlardan beri yaşadığımız köyün i?inden ge?en akarsu, bize hi? sorulmadan enerji üretmesi i?in 49 yıllığına kiraya veriliyor. Ge?en yıl dere boyunda öl?üm yaptılar. Birka? ay önce de gelip şantiye kurdular. Şimdi, yollarımızı, dağlarımızı delip deşiyorlar. Hi? kimse de bir şey anlatma gereği duymuyor. 3 ayrı koldan gelen akarsu, dev borular i?ine alınacak ve dağa ?ıkarılacak. Sonra o sudan elektrik üretilecek. Ya bu 5 köyde yaşayanlar ne olacak? Onların hak ve hukukları yok mu? Köylerin i?inden ge?en dere kurutulursa sadece alabalıklar değil, biz de karaya vururuz. Bah?emiz, ?ayırımız kuruyacak. Su olmazsa yeşil vadi ?öl olacak. O zaman da buralarda yaşanmaz. Devlet baba, madem burada elektrik üretecek, bizim i?in yeni yerleşim birimleri oluştursun."
'SU AKAR T?RK BAKAR' D?NEMİ BİTTİ'
?te yandan DSİ Bölge Müdürlüğü yetkilileri, HES'lerle ilgili düzenlemeyi Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (EPDK) yaptığını kaydetti. bİR yetkili şöyle konuştu:
"Tortumkalesi üzerinde kurulacak Esendurak HES, EPDK kararıyla, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği hükümleri ?er?evesinde Cansu Elektrik ?retim A.Ş.'ye verildi. 2006'dan itibaren 49 yıl süreyle kiraya verilen ve önümüzdeki yıllarda devreye girmesi planlanan Esendurak HES'te kurulu gü? 5.62 MW, ortalama üretim 30 GWh olacak. Artık 'Su akar Türk bakar' dönemi bitti. Endişe edilecek bir durum yok. Esendurak HES'te akarsu, borularla alınarak belirli bir yüksekliğe ?ıkarılacak. Su, o yükseklikten bırakılarak enerji elde edecek. Ancak bunlar yapılırken, mevcut doğal hayatın devamı i?in can suyu bırakılacak. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun hazırlanması, verilecek su miktarını belirlemek i?in anlaşma yapılması gerekir."