Toptan, Akgül'ün sözlerini yorumladı

Güncelleme Tarihi:

Toptan, Akgülün sözlerini yorumladı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2008 08:07

TBMM Başkanı Köksal Toptan, AKP Yozgat Milletvekili Abdülkadir Akgül'ün dün Plan ve Büt?e Komisyonunda "Ben vurmaktan hoşlanan bir adam değilim, ama devletim ve milletime karşı gelenleri elbette vurmaktan hoşlanacağım" sözlerine karşılık, "Bu tür sözleri sarf etmemek lazım. Hukuk devletinde kimin ne yapacağı belli, yasaların kime ne yetki verdiği belli" dedi.

Haberin Devamı

Toptan, TV 8'deki Başkent'ten programında soruları yanıtladı. "Orta Asya ile ilişkilerle özel olarak ilgilenen bir kişisiniz, Milli Eğitim Bakanlığınız döneminde. Ne oldu, Meclis Başkanı olunca bıraktınız mı o işleri?" sorusu üzerine, Orta Asya ve Türk Cumhuriyetlerinin kendi hayatında ?ok özel ve güzel bir yeri olduğunu söyledi.


Atatürk'ün 1933 yılında "Şu anda Sovyetler Birliği i?inde Türk devletleri var. Ama bir gün Sovyetler Birliği dağılabilir ve bu devletler bağımsız hale gelebilir. Türkiye'nin şimdiden buna hazırlık yapması lazım"


dediğini anlatan Toptan, bunun 1991 yılında ger?ekleştiğini, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından pek ?ok bağımsız devlet, bu arada da Türk dilini konuşan 5 devletin ortaya ?ıktığını kaydetti.

Toptan, "O günü hi? unutmuyorum. Bunların bağımsızlıklarının ilan edildiği günü...Olağanüstü Bakanlar Kurulu toplantısı yapıldı. Ben o zaman Hükümetteydim, Milli Eğitim Bakanıydım. Akşam saat 19.00'da, yapılan Bakanlar Kurulunda biz bu bağımsız devletleri tanıdık.. Dünyada bunların bağımsızlıklarını tanıyan ilk devlet Türkiye'dir. Benim buralarla buradan moral bağlantım var" dedi.

Haberin Devamı

1992 yılı Ocak ayında bağımsızlıklarını ilan eden Türk Cumhuriyetlerinde büyükel?ilikler a?ılmasına karar verildiğini hatırlatan Toptan, bu ülkelere heyet halinde gidilmesi kararı alındığını kaydetti. Toptan, kendisi, dönemin Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin ve Devlet Bakanı Şerif Ercan'ın bu ülkelere ilk büyükel?ileri götüren ilk yabancı heyet olduklarını ve o gezilerde her alanda iş birliği yapılmasını i?eren protokoller imzaladıklarını söyledi.

Daha sonra, 1992 yılında Ankara'da "Türk Dili Konuşan Devletler Eğitim Bakanları Konferansını" topladığını ve önemli kararlar alındığını belirten Toptan, bu kapsamda Türkiye'ye öğrenci getirdiklerini anlattı.

Toptan, Türk Cumhuriyetleri ile ilişkileri ?ok gü?lü şekilde kurmaya ?alıştıklarını belirten Toptan, ge?tiğimiz aylarda Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan'a yaptığı geziyi anımsattı.

"?zbekistan?" diye sorulması üzerine Toptan, fırsat bulup ?zbekistan'a da gitmeyi düşündüğünü bildirerek, "Türkiye ile ?zbekistan arasında yanlış anlamalardan kaynaklanan bir takım sorunlar ?ıktı. Ama, iki kardeş kavga edebilir, küs de kalabilir ama iki ülkenin ilanihaye dargın kalması söz konusu olamaz. O nedenle ben, ?ok kısa zamanda ?zbekistan ile ilişkilerinin de kardeşlik ilişkileri şeklinde yeniden ortaya ?ıkacağına yürekten inanıyorum" dedi.

Haberin Devamı


Toptan, 21-22 Kasımda Türk Dili Konuşan Parlamenterler Asamblesi toplantısının yapılacağını hatırlatarak, "Bizim ortak bir asamblemiz olsun istiyoruz, parlamentoların. Bu bizi birbirimize daha ?ok yaklaştıracaktır, sorunlarımız konuşmak ve ortak ?özümler bulmak mümkün olacaktır. Çok büyük bir dünyaya hitap ediyor. Dünyanın neresine giderseniz gidin orada ister ?zbek, ister Türkmen, ister Kazak asıllı olsun, bizim soydaşlarımızla karşılaşıyoruz" diye konuştu.


"Gelecek mi ?zbekler?" sorusuna Toptan, "Belki bu toplantıya gelmeyebilirler. Tabii, gelsin istiyoruz, yürekten istiyorum. Onların olmaması, bizim i?imizde bir eksiklik meydana getirir" karşılığını verirken, "Aile toplanacak bir kardeş olmayacak" denmesi üzerine, "Bu bizde burukluk yaratır. Umarım, bir bi?imde onlar da katılırlar. Ama eğer gelmezlerse bundan sonrakine gelirler. Biz kesinlikle kardeşiz,birbirimizi iyi dinlemeli ve iyi anlamalıyız. Sorunlarımızı varsa birlikte ?özmeliyiz" karşılığını verdi.

Haberin Devamı

Sunucunun, "Ey dost ve kardeş ?zbekistan, TBMM Başkanı Sayın Köksal Toptan ?ağırıyor sizi vatandan" sözlerine karşılık Toptan, "Ge?en günlerde Kırgızistan'da havaalanına indik, her tarafta bilbordlarda benim fotoğraflarım... Müthiş bir şey. Kardeş gibi olmasa bunun başka türlü bunun izahı var mı? Orada bir okula benim adımı verdiler. Ben duygulanmayayım, gururlanmayayım da ne yapayım? Bu dünya ile nasıl kardeş olmayayım" karşılığını verdi.

"T?RKİYE, KRİZDEN EN AZ ETKİLENEN ?LKELERİN BAŞINDA"

"Ben duygularınızı köreltebilirim; 'memlekete perişan oldum, enflasyondan haberiniz var mı, ekonomik kriz geliyor, bu Hükümet bir şey yapmıyor. Meclis başkanımız siz bari bir şey yapın" diyen sunucuya Toptan, şu karşılığı verdi:
"Herkes her şeyi yapıyor. Türkiye büyümesini sürdürüyor. Sayın Başbakan şu anda dünyaya yön veren 20 büyük ülkenin bulunduğu G-20'ler masasında oturuyor. Bu, Türkiye i?in ?ok önemli. Muhtemelen bu senenin sonunda dünyanın en büyük 15. ekonomisi durumuna geleceğiz. Global kriz elbette bizi de etkiler. Ama bu etkileşimin en aza indirilmesi i?in Türkiye, ?ok güzel öngörülerde bulundu. Şimdi bizim Avrupa pazarımız daralabilir. Daralan Avrupa pazarının yerine ikame etmek üzere bu sene Türkiye'nin bir Avrupa a?ılımı söz konusu oldu. Afrika'da yeniden 10 büyükel?ilik a?tık. Kafkaslar ve ötesiyle ?ok ciddi ilişkilerimiz var. Ekonomik kriz tabii oraları da etkiliyor. Türkiye zannediyorum, bu ekonomik krizden en az etkilenen ülkelerin başında gelecek."

Haberin Devamı


Toptan, "IMF ile anlaşma yapmıyor Hükümet. Söyleyin de anlaşma yapsın" denilmesi üzerine de bütün verilerin Hükümet, Merkez Bankası ve Hazinenin elinde olduğunu belirterek, "Böyle bir ihtiya? hissettiği takdirde Hükümet elbette yapar. Ama durduk yerde IMF'ten bor? almamıza gerek yok. Sonu? itibariyla sonradan da şikayet ediyoruz, bu bor?ları nasıl ödeyeceğiz diye" dedi.

Basın yayın organlarında, 'IMF ile anlaşma yapsanıza' şeklinde baskı olduğunun hatırlatılması üzerine de Toptan, "Meclis Başkanı olarak onu bilemem" dedi ve devletin elindeki rakamların ülkeyi yönetenler tarafından iyi bilindiğini söyledi. Toptan, "Şu kesin olarak biliyoruz; Bu kriz süreci ?ok iyi ve yakından takip ediliyor. Bu ?ıkarılacak kanunu önemsiyorum. Şu anda yeterli rezervi var. Zannediyorum 80 milyar dolar civarında bir rezerv var. Yurt dışından yeni kaynaklar da Türkiye'ye getirilebilirse rahatlar. Bankaların gelişmelerine bakıyorum, oralarda da şu anda en azından bir tehlike ve tehdit gözükmüyor. Niye
bunlar? İki nedenden; bir kriz ge?irdik ve fatura ödedik. Ayrıca, bu krizden alınmış derslerle 2004 ve 2005 yılında finans sistemi ve bankacılık sektörüyle ilgili, sistemi tahkim edici ?ok önemli kanunlar ?ıkardık. Bu sayede Türkiye, bana göre bu krizi en az zararla, belki de zararsız atlatabilecek ülkelerin başında geliyor" diye konuştu.

"BU S?ZLERİ SARF ETMEMEK LAZIM"

Toptan, AK Yozgat Milletvekili Abdülkadir Akgül'ün dünkü sözlerinin hatırlatılması üzerine ise gülerek, "Sayın Akgül, herhalde ?ok sinirlendi o ada. Bu tür sözleri sarf etmemek lazım. Hukuk devletini savunuyoruz. Hukuk devletinde kimin ne yapacağı belli, yasaların kime ne yetki verdiği belli. Bütün bunların üstünde, kimsenin kendisini görevli saymaması lazım. Bu sözlere dikkat etmek lazım. Bunun halka yansıması olumsuz olabilir. TBMM'de söylenebilecek her fikre ben, elbette saygı gösteriyorum ama bu sözlere ?ok dikkat etmek ve bunları sarfetmemek lazım. Herhalde bunu söyledikten sonra rahatsız olmuştur" dedi.

Haberin Devamı


"Sayın Başkan siz oturumları yönetirken, tüyleriniz diken diken olmuyor mu? Hep mi böyle hoşgörülüsünüz, hep mi böyle 'sakin olun, tamam, durun bir bakalım' diyorsunuz?" sorusuna karşılık Toptan, "Kaba tabir ama, millet bizi buraya maraza ?ıkartın diye göndermiyor. Tam tersine, 'oturun, konuşun, benim sorunlarıma ?özün, ?areler bulun' diye gönderiyor. O nedenle, milletin bize verdiği görev ?er?evesinde, o sorumluluk i?erisinde hareket etmemiz lazım. Ben ve milletvekili arkadaşlarım bunu yapmaya ?alışıyoruz" şeklinde konuştu.

"MUSTAFA" BELGESELİ

Toptan, Mustafa filmini ile ilgili soruya da filmi izlediğini belirterek, şöyle karşılık verdi:
"Mustafa filmi eleştiriliyor, olabilir. Eleştirilen tarafları var. Sayın Can Dündar, Atatürk'ün bazı bilinmeyen yönlerini öne ?ıkardı. Olabilir. Ama ben şöyle bir öl?ü koyuyorum; Ben filmi izledikten sonra, oradan ?ıkarken benim Atatürk sevgimde ne değişti? Olumsuz hi?bir şey değişmedi. Tam tersi ben, Atatürk'ü daha kendime yakın hissetmeye başladım. Niye? Sayın Can Dündar, insani yönleri, kendi öl?ülerine göre daha fazla öne ?ıkardı. Elbette filmi seyrederken bazı noktaları ben de abartılı buldum. Bu, belki Atatürk ile ?ok örtüşmüyor. Yani, bildiğimiz Atatürk ile örtüşmüyor. Onlar olmasaydı daha mı iyi olurdu? Olaya bir profesyonel gözüyle bakıldığı zaman, bu belgeselin daha ?ok seyredilmesi sonucunu mu doğurur? O da bir taktik midir, onu bilmem ben. Ama salt belgeseli seyrettiğim zaman benim, Atatürk sevgimde azalma olmadı, tam tersine ?oğaldı. Endişeleri de hoşgörüyle karşılamak lazım. Buradan şöyle bir sonu? ?ıkıyor; eleştirenlerin, özellikle benim gibi değil de bu işle uğraşan eleştirmenlerin Atatürk belgeselleri yapmaya başlamaları lazım. Onların da Atatürk'ün başka yönlerini ortaya ?ıkarmaları lazım. Bu yeni yetişen kuşaklar, ?ocuklarımız i?in öğretici olur. O bakımdan eleştirilere saygı duyuyorum ama abartmamak lazım. Bir gazeteci arkadaş sordu bana, 'Dolmabah?e Sarayı'nda gala yaptınız' diye. Can Dündar'ın Atatürk aleyhine bir belgesel yapacağı aklımın ucundan ge?mez ki...'Dur önce bir seyredeyim, sonra yaparız' yok yani..Ona da ?ok fazla saplanıp kalmamak lazım. Yapılan işlere saygı duymak lazım. Sonu? itibariyle tartışılan bir konu ortaya ?ıktığına göre, demek ki ortaya bir eser de ?ıkmıştır. Ama eksik olanları veya yanlış görülenleri başka belgesellerle tamamlamak lazım. Onda da konuyla ilgili herkese ?ok önemli görev düşüyor."

"PARLAMENTO MUHABİRLERİNE HAKSIZLIK OLMASIN DİYE"

Toptan, "Efendim, bir yere gidecekmişsiniz de ?ok para tuttuğu i?in vazge?mişsiniz?" sorusuna karşılık, Parlamento muhabirleriyle önemli bir şeyi paylaşmak istediklerine işaret ederek, "Patara dünyanın ilk antik, demokratik Meclisi...Onu dünyanın önüne ?ıkaralım istedik. Ama tartışmalar başka tarafa ?ekildi. Parlamento muhabirleri, bizim kahrımızı ?ekiyorlar, haberlerimizle uğraşıyorlar. Onların tamamına yakını ger?ek anlamda basın emek?isidir" dedi.


Gezinin denildiği gibi ?ok pahalı olmadığını kaydeden Toptan, "70-80 gazeteci arkadaşımızın oraya gidiş geliş maliyeti toplam 25 bin YTL idi. Çok büyük bir para değildi. Baktık ki tartışma başka alanlara ?ekiliyor. O nedenle en azından Parlamento muhabirleri arkadaşlarımıza haksızlık olmasın diye...Belki dernek kendisi ileride böyle bir geziyi yapar. Çünkü oranın tanıtılması bizim i?in ger?ekten ?ok önemli. Dünyanın ilk parlamentosu..." diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!