TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu isyan etti

Güncelleme Tarihi:

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu isyan etti
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2008 12:40

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Benim en ?ok zoruma giden, ağırıma giden ülke olarak başkasından talimat almak" dedi.

Haberin Devamı

KT?'den Hisarcıklıoğlu'na onur doktoru unvanı verildi

Hisarcıklıoğlu, Karadeniz Teknik ?niversitesi'nde, "Dünyadaki Ekonomik Kriz ve Türkiye'ye Etkileri" konulu bir sunum yaptı.

Sunumda, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve AB'ye herkesin kızdığını, ancak ülkenin de oraya mahkum edildiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, "Olmaz böyle bir şey. ?lkeyi bor? almaktan, emir almaktan kurtarmak lazım, hedefimiz bu" dedi.

Türkiye'de, gü?lü ekonomi ve kaliteli demokrasi olmak üzere iki gü?lü ?ıpa olması gerektiğine, bu ikisinin birbirinden ayrılamayacağına dikkati ?eken Hisarcıklıoğlu, ekonomi gü?lendiğinde demokrasinin kalitesinin artacağını, demokrasinin kalitesi arttığında ekonominin gü?leneceğini söyledi.

Kendisinin, kayıt dışında sadece iş adamlarının yer aldığını sandığını, daha sonra baktığında hesabını verebilecek kişi sayısının ?ok az olduğunu gördüğünü belirten Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de muhasebe defterleri korkmadan denetlenebilecek ka? kişi bulunduğunu, tapuda muamele yapmış bir kişinin de hesabını verip veremeyeceğini sordu.
Hi? kimsenin hesap veremediğini, hesap veremeyenin de hesap soramayacağını, bu durumda da kaliteli demokrasi olmayacağını ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Kaliteli demokrasiye ge?ilmek isteniyorsa öncelikle hesap vermek gerekir, hesap sormak gerekir. Kaliteli demokrasinin yolu budur" diye konuştu.

Bunun da kayıt dışı ekonominin yok edilmesine bağlı olduğuna, bu durumun yapısal bir sorun olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, bu durumla ilgili yapılması gereklerin bulunduğunu, öncelikle mevzuatın basit ve anlaşılır olması gerektiğini bildirdi.

Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
"Artık her bireyin hesap sorması lazım. Bunun yolu da kayıtlı ekonomiden ge?iyor. Anayasa ve siyasi partiler yasasının hızla değişmesi lazım. Kavga ederek anayasa değişmez, uzlaşarak değişebilir. Hedef süper ligde oynamak ise mevcut anayasadaki prangaları sökmek lazım. Bugün Türkiye'de kalkınma, gelişme, zenginlik girişimcilerle olacak. Siyasi partiler yasasını değiştirerek, halka hizmet edecek hale getirmek lazım. Türkiye'de bunları yapabilirsek, müthiş fırsatların olduğu bir döneme girmiş olacağız."

"CARİ AÇIK PROBLEM"

Hisarcıklıoğlu, "Cari a?ığın finansmanı problem, cari a?ığın finansmanını yapamadığımız zaman Türkiye'de kriz olur" diye konuştu.

Türkiye'de reel sektörün yurtdışı bor?lanmasının yüksek olduğunu ve artmaya devam ettiğini, ancak uzun vadeli bor?lanma sayesinde riskin azaldığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, özel sektörün bor?ları hakkında bilgi verirken, mali sektörün 2003 yılında 14 milyar dolar olan borcunun 2008 yılının ilk sekiz ayında 66 milyar dolar, reel sektörün 2003 yılında 35 milyar dolar olan borcunun bu yıl ocak-ağustos döneminde 125 milyar dolar olmak üzere 2003 yılında 49 milyar dolar olan toplam borcun, bu yılın ilk sekiz ayında 191 milyar dolar olduğunu kaydetti.

?zel sektörün dış bor? ödemelerine bakıldığında ise (anapara faiz) 2009 yılında 47 milyar dolar, 2010'da 24 milyar dolar, 2011'de 22 milyar dolar olacağını söyleyen Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin bu durumda 47 milyar dolarlık döviz a?ığı verdiğini, bunun 47 milyar dolar bulunması gerektiği anlamına geldiğini belirtti.

Yükselen cari a?ıkta finansmanın kalitesinin bozulduğunu, cari dengenin 2007 yılında 38 milyar dolar iken bu yılın ilk sekiz ayında 47 milyar dolara ?ıktığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, gelen kaynaklara bakıldığında ise doğrudan yabancı sermaye rakamının 2007'de 22 milyar dolar iken bu yılın ilk sekiz ayında 17 milyar dolara gerilediğini, portföy yatırımlarının ise 2007'de 3 milyar dolar iken bu yıl ocak-ağustos döneminde 5 milyar dolar a?ık verdiğini bildirdi. Hisarcıklıoğlu, bankaların aldığı kredilerin ise 2007'de 6 milyar dolar iken 2008 yılı ocak-ağustos döneminde 7 milyar dolar, reel sektörün aldığı kredilerin ise 2007'de 26 milyar dolardan bu yılın ilk sekiz ayında 31 milyar dolara ?ıktığını belirtti.

K?RESEL KRİZİN T?RKİYE'YE ETKİLERİ

Hisarcıklıoğlu, küresel krizin Türkiye'ye etkilerine bakıldığında ise ilk etkisinin finansmanda (cari a?ığa, mali ve reel sektörün yurt i?indeki kredi akışına, yatırım ve ticarete etkisini), dış ticaret konusunda ise ihracat pazarlarının daralması ve enerji, emtia faturasının azalması, kamu maliyesi alanında ise azalacak vergi gelirleri, artacak faiz gelirleri olduğunu söyledi.

Türkiye'de riski azaltan faktörlere bakıldığında ise 2001'den farklı olarak kamu maliyesinin ?ok daha iyi durumda olduğunu, bu konuda mali disiplinin korunması gerektiğini bildiren Hisarcıklıoğlu, bankacılık sisteminin de ?ok daha gü?lü olduğunu, sistemde 1990'ların hatalarının tekrarlanmaması gerektiğini kaydetti.

Türkiye'nin mali sisteminin, denetim ve gözetiminin gü?lendirilmiş olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, bu noktada BBDK, SPK, Merkez Bankası'nın kurumsal yapılarının ve saygınlıklarının ?ok önemli olduğuna işaret etti.
Türkiye'nin küresel kriz ortamına büyüme temposunun düştüğü, dış a?ık ve özel sektörün dış bor?lanmasının arttığı bir ortamda girdiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin Avrupa ve ABD'den farklı olarak krize karşı tecrübesi bulunduğunu, ?ünkü Türkiye'nin bunun benzerini 2001'de gördüğünü söyledi.

Hisarcıklıoğlu, "Ama ABD'dekine benzer şekilde gelirinden ?ok harcama eğilimi bizde de mevcut" dedi.
Türkiye'nin avantajlarına değinen Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin, Çin ve Avrupa'yı birleştirecek İpek Yolu projesinde ana rotada bulunduğunu, Kuzey Afrika'dan Orta Asya'ya kadar uzanan bölgeden yapılan sanayi ürünlerin ihracatının yüzde 65'ini tek başına yaptığını, bölgenin en girişimci, en dinamik, dünyaya en fazla a?ılmış özel sektörüne sahip olduğunu belirtti.

Hisarcıklıoğlu, Türk özel sektörünün rakipleri hangi şartlarda üretim yapıyorsa, aynı şartlarda üretmek istediğini sözlerine ekledi.

Bu arada Karadeniz Teknik ?niversitesi'nde Hisarcıklıoğlu'na fahri doktora unvanı verildi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!