Tiyatro kaynaştırır

Güncelleme Tarihi:

Tiyatro kaynaştırır
Oluşturulma Tarihi: Eylül 08, 2008 19:32

Frankfurt'ta Türk Alman Kulübü bünyesinde faaliyet gösteren Tiyatro Frankfurt kuruluşunun beşinci yılını kutluyor. Türk kültür ve dilini yaşatmak, Almanya'da yaşayan Türk gençlerine benimsetmek amacıyla faaliyet gösteren Tiyatro Frankfurt bu yıl beşinci oyunun hazırlığı içinde. Tiyatro Frankfurt'un provalarına katıldık.

Haberin Devamı

TİYATRO Frankfurt kuruluşunun beşinci yılını kutlamaya hazırlanıyor. Offenbach kentinde Türk Alman Kulübü bünyesinde faaliyet gösteren Tiyatro Frankfurt, bugünlerde beşinci yıldönümü kutlaması için sahneleyecekleri Özen Yula'nın kaleme aldığı, 'Dünyanın ortasında bir yer' oyununu hazırlanıyor. Tiyatronun Genel Sanat Yönetmeni Kamil Kellecioğlu ile Tiyatro Frankfurt'un, dünü bugünü, işlevi, amacı hakkında konuştuk. Genç oyuncularına Almanya'nın göbeğinde neden Türk tiyatrosu sorusunu yönelttik.
Bu yıl beşinci kuruluş yıldönümünüzü kutluyorsunuz. Bize Tiyatro Frankfurt hakkında bilgi verir misiniz?

"Türkiye'de tiyatro öğrenimi yanısıra tiyatro ve sanat konularında aktif bir şekilde çalıştım. 12 yıl önce Almanya'ya geldiğimde bu çalışmaları buraya taşımanın yolunu aradım. Türk dili ve kültürünün yaşatılması amacıyla tiyatro faaliyetlerinde bulunmak üzere 2003 yılında Türk Alman Kulübü'ne başvuruda bulundum. Teklifim ilgi gördü. Türk Alman Kulübü'nün sağladığı imkanlarla, bu kulübün çatısı altında çalışmalarımıza başladık"
Bu yıl beşinci yılınızı kutluyorsunuz.

"Şu anda 15 kişilik kadromuzla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu işe iki kişiyle başladığımızı hatırlatmak isterim. Bu güne kadar her yıl bir oyun sahneledik. Turgut Özakman'ın, 'Töre', Kaan Erkam'ın, 'Dün komik bir şeyler oldu', Ferhan Şensoy'un, 'Haneler' ve Kandemir Konduk'un, 'Pardon Yani' oyularını sahneledik. Şu anda yeni sezon için Özer Yula'nın, 'Dünya'nın ortasında bir yer' adlı oyununun hazırlığı içindeyiz. Beşinci yılımızda tiyatro severlerin karşısına bu oyunla çıkacağız"
Almanya'da burada doğup büyüyen gençlerimizle Türkçe oyunlar sergiliyorsunuz. Neden Türkçe oyunlar? Türkçe oyunlar İlgi görüyor mu? Çalışmalara katılan gençler için zor olmuyor mu?

"Bizim çok güzel bir dilimiz ve kültürümüz var. Amaç zaten dilimizi yaşatmak. Bu yüzden Türkçe oyunlar çalışıyoruz. İzleyicilere de Türk dilini ve tiyatrosunu tattırmayı arzuluyoruz. Ayrıca oyunlarımızın daha geniş bir kitleye ulaştırabilmek amacıyla Almanca üst yazı ile oyunlarımızı sahneliyoruz. Son iki oyunumuzu böyle sahneledik. Çalışmalarımızın beşinci yılındayız. Kadro oluşturmakta hiç zorlanmadık. Gençlerimiz Türkçe tiyatroya meraklı. Aktif bir şekilde çalışmalara katılıyorlar. Biz dekorunu, kıyafetini kendisi hazırlayan bir tiyatroyuz. Bütçemiz oldukça kısıtlı. Gönüllüler olmasa zaten tiyatromuz yaşamazdı. Gençler çok ilgili. Nedenini birazdan kendileriden öğreniriz. Giessen gibi uzak yerlerden provalarımıza katılıyorlar. Kar, buz, güneş demeden Cumartesi ve Pazar günlerine burada geçiriyorlar. Bunu büyük bir özveri ve sevgiyle yapıyorlar. Tiyatro sayesinde toplumdaki duruşları değişiyor. Tiyatro tozunu yutanın toplumdaki duruşu değişiyor. Öz güvenleri artıyor. Çalışma tarzımızda gençlerin hoşuna gidiyor. Direkt sahnede çalışıyoruz. Provalara heyecanla geliyorlar"
Bir yerde uyum konusuna da destek vermiş oluyorsunuz?

"Evet. Türk dili ve kültürünü yaşatarak Almanya'da yaşayan gençlerimizin içinde doğup büyüdükleri toplumla daha barışık, daha katılımcı bir şekilde yaşamalarına katkı sağlıyoruz. Bize gelen gençlerimiz Türk dilinin ve kültürünün zenginliği karşısında adeta büyüleniyorlar. Gençlerimiz çok iyi derecede Almanca bilseler de, Almancaları çok iyi olsada, yaşadıkları toplumda bir şekilde ikinci planda kalıyorlar. Tiyatro ile tanışan, Türk kültürünün zenginliğini tadan gençlerimiz burada çok daha başı dik ve bilinçle ayrılıyor. Yaşadıkları, hareket ettikleri toplum içinde daha rahat, öz güven içinde hareket ederek başarılarını, dolayısı ile mutluluklarını artırıyorlar. Bu yüzden Türk tiyatrosu ile Almanya'da yaşayan gençlerimize, oyuncusu ile, seyircisi ile yaşadıkları toplum içinde uyumlarına katkı sağladığımıza inanıyorum"
Oyunlarınızı nerelerde sahneliyorsunuz? Gerekli araç gereçleri nasıl temin ediyorsunuz?

"En büyük sıkıntı bu. Offenbach'ta bulunan Deri Müzesi ve Dietzenbach'ta bulunan Bürgerhaus bizi bu konuda destekliyor. Onun dışında nerede imkan bulursak orada oynuyoruz. Oyunlarımızı konusunda Ankara'da bulunan Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü destekliyor. Tamamen sivil inisiyatifle çalışıyoruz. Dışarıdan destek veren arkadaşlarda var. Bunlar arasında Lale Talayman bize sanat yönetmenliği konusunda, edebiyatçı Niğda Öz oyun seçiminde, kostümlerimizi Hülya Demir, afişlerimizi ressam Bülent Aslan, grafik tasarımlarımıza Özge Tığlı ve Hannan Aslan destek veriyor. Dekorumuzu Serhan Şahin yapıyor. Bugüne kadar yaptığımız çalışmalardan dolayı İstanbul Lions kulübü tarafından Selin Naşit Özcan adına verilen tiyatro ödülünü aldık. Bu bizi gururlandırdı"
Sizin birde radyo çalışmanız var.

"Dönüşümlü olarak haftada bir gün Cumartesi günleri saat 13-14 ve bazı haftalarda da 14 -15 arasında 91.8 FM'den radyo yayını yapıyoruz. Zeugma Radyo adı altında yayınlarımızda güncel konular yanı sıra sohbetlere de yer veriyoruz. Felsefemiz, 'Yaşanacak birçok güzellikler var. Gelin bunu birlikte yaşayalım. Bunu hem tiyatroda hemde radyoda slogan olarak belirledik. Vatandaşlarımızı sanat için bir şeyler yapmaya davet ediyoruz"

BİZİM İÇİN MÜTHİŞ FIRSAT

Tiyatro Frankfurt'un oyuncularıyla da konuşma fırsatı bulduk. Nida Boran, Seda İçten, Özlem Aslan, Sunay Çalışkan, Birgül Sağlam, Almanya'a yaşıyor, çalışıyor, meslek eğitimi yapıyor, üniversitede öğrenim görüyor. Hessen eyaletinde değişik kentlerde oturan ve provalar için hafta sonlarını bir araya gelmek için dört gözle bekleyen tiyatro tutkunlarına, 'Neden Türk tiyatrosu, neden tiyatro sorusunu yönelttik. İşte aldığımız cevap:

"Tiyatro Frankfurt sayesinde anadilimizi geliştirme imkanı bulduk. Oyunlarda geçen konular sayesinde Türk kültürünü daha da yakından yaşama fırsatı doğdu. En önemlisi sosyal bir faaliyet içinde kaynaşma, bilgi alış verişinde bulunma fırsatı arttı. Hafta sonları 10 - 15 arkadaş düzenli bir şekilde bir araya gelerek dostluk havası içinde provalarımızı gerçekleştiriyoruz. Hepimizin hayatı Almanya'da geçiyor. Genelde Almanya doğumluyuz. Alman toplumunun içindeyiz. Ancak tiyatroya başladıktan sonra, sahne duygusunu yaşadıktan sonra toplum içinde daha bir başı dik bir şekilde dolaşmaya başladığımızı söyleyebiliriz. Öz güvenimiz tiyatro sayesinde arttı. Prova günlerini arkadaşlarla birlikte iple çekiyoruz. Gençlere çevreleride bulunan kültür ve sanatsal çalışmalara katılmalarını tavsiye ederiz. İster Almanca olsun, ister Türkçe, mutlaka kültürel çalışmalar içinde olun. Kendinizi bulacaksınız"







Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!