Tiryakiydiler çaycı oldular
Güncelleme Tarihi:
Gittikleri İstanbul’dan çay tiryakisi olarak dönen hukuk öğrencileri Justus Linz ve Julia Schulte, Türkiye’den getirdikleri çay ocağında yaptıkları çayı parkta hayır amaçlı satıyor.
AVRUPA Birliği’nin Erasmus üniversite öğrenci değişim programı çerçevesinde bir sömestrliğine İstanbul Bilgi Üniversitesi’ne giden Hamburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Justus Linz (24), Türkiye’den getirdiği çay ocağıyla hayır amaçlı çay satıyor. Linz, çay macerasını şöle anlatıyor: “İstanbul’da çay tiryakisi oldum. Türkiye’de çay içme kültürü beni cezbetti. Program bittiğinde dönerken çayevlerinde kullanılan bu çay ocağını, orijinal bardak ve tabak altlarını aldım. St. Pauli’de eski adı Park Fiction, yeni adı Gezi Park Fiction Hamburg’ta pazar günleri ve özel eğlencelerin düzenlendiği günlerde hayır amaçlı çay satıyorum. Çay gelirini parkın yanındaki kiliseye sığınan mülteciler yararına kullanıyorduk. Bir aydan beri de Taksim Gezi Parkı Platformu’na bağışlıyoruz” dedi. Kendisi gibi hukuk okuyan ve kız arkadaşı Julia Schulte de İstanbul’da tam bir çay tiryakisi olduğunu söylüyor. Vakit buldukça Justus Linz’e yardım eden Julia Schulte çayın sadece bir içecek değil bir diyalog olduğunu ifade ediyor.
GÖNLÜNDEN NE KOPARSA
Çaycılığı Türkiye’de öğrenen Linz satışı da “Türk usulü” yapıyor. Fiyat sabit değil. İsteyen herkese çay veriliyor. Fiyat soranlara Justus Linz Türk usulu “Gönlünden ne koparsa” diyor. Çay kültürümüzün klasiği kırmızı-beyaz şeritli tabak altına müşteri gönlünden kopanı atıyor. Yanında parası olmayana “başka geldiğinde verirsin” diyerek çay ikram ediyor. İkilide olayın sadece hayır amaçlı da olsa para kazanma değil, bir kültürü yaşatma zevki olduğu hemen anlaşılıyor.