Murat TOSUN, BERLİN / Fotoğraflar: Mehmet DEDEOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Mart 20, 2022 13:04
Berlin Türk Sağlık Elemanları Derneği, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle, 16’ncı Disiplinlerarası Konferansı’nı Berlin Büyükelçiliği’nde gerçekleştirdi. Açılış konuşmasını Dr. Dilek Şahin’in yaptığı konferansta, Prof. Dr. Ziya Akçetin, Prof. Dr. Leif Erik Şander ve Dr. Halil Yaşar kendi branşlarında sunumlar yaptı. Konferansın ardından büyükelçilik misafir salonunda sağlık elemanları onuruna bir resepsiyon verildi.
BERLİN Büyükelçisi Ahmet Başar Şen, resepsiyonda yaptığı konuşmada, Türkiye’de kutlanan ‘Tıp Bayramı’nın, sadece mesleki bir günden ibaret olmadığını, bunun Türkiye’nin kurtuluşu ile iç içe geçmiş bir hikâyesi bulunduğunu söyledi. Şen, Osmanlı’nın ilk tıp fakültesi olan Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’nin Padişah II. Mahmut döneminde 14 Mart 1827 tarihinde açıldığını hatırlattı: “Aradan 90 yıl kadar bir zaman geçer. Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşı’nı kaybetmiş, imparatorluğun dört bir yanı işgal altındadır. İstanbul’daki İngiliz işgali devam etmektedir. Vatan ve millet yıllar süren savaşlarda yıpranmış, neredeyse ümitsiz bir hale düşmüştür. İşte ülke bu durumdayken 14 Mart 1919 tarihinde, Hikmet Boran isimli kahraman tıbbiyeli önderliğindeki Tıbbiye-i Şahane öğrencileri fakültenin kuruluş yıl dönümünü kutlama bahanesiyle toplanırlar ve tarihi fakülte binasının direkleri arasına büyük bir Türk bayrağını asarlar, işgali protesto ederler. İşgal güçleri protestoyu engellemeye çalışsalar da öğrencileri durduramazlar. Öğrencilerin kararlılıkları ve vatanseverlikleri sayesinde karanlık işgal günlerinde İstanbul semalarında dalgalanan Türk bayrağı bir umut ışığı olur. İşte o günün anısına 14 Mart, 1937 yılından itibaren ülkemizde ‘Tıp Bayramı’ olarak kutlanmaya başlar.”
Başar Sen, Birinci Dünya Savaşı boyunca toplam 765 tıp öğrencisinden 346’sinin şehit düştüğünü ve 1915 yılında fakülteye kayıt olan birinci sınıf öğrencilerinin tamamının da Çanakkale’de şehit düştüğünü belirterek, bu nedenle Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’nin 1921 yılında mezun veremediğini kaydetti. Başar Şen, “Dolayısıyla Tıp Bayramı, ülkemiz açısından, yalnızca Türk hekimlerinin başarılarının ve fedakârlıklarının değil aynı zamanda bağımsızlık ülkülerinin de anıldığı milli öneme sahip bir gündür” dedi.
‘NE KADAR TEŞEKKÜR ETSEK AZDIR’Almanya’da yaşayan ve hizmet veren hekimlerle diğer sağlık çalışanlarının burada da herkesi gururlandırdığını belirten Şen, “Buradaki Türk toplumunun yaşantısına ve özellikle Türk-Alman dostluğuna değerli ve önemli katkılarda bulunduğunu da bir kez daha vurgulamak isterim. Bu noktada, Tıp Bayramı vesilesiyle, dünyada en çok tatbik edilen Kovid-19 aşısını bulan ve böylelikle tüm insanlığın salgınla mücadelesine eşsiz katkı sunan hem Türkiye’nin hem de Almanya’nın gururu haline gelen Dr. Özlem Türeci ile Prof. Dr. Uğur Şahin’i de huzurunuzda tebrik etmek istiyorum” diye konuştu. Yaklaşık iki yılı aşkın bir süredir devam eden ve tüm insanlığı tehdit eden koronavirüs salgınında sağlık çalışanlarının sıra dışı fedakârlık gösterdiklerini söyleyen Başar Şen, şöyle devam etti: “İnsan üstü özveriyle görev yapmışlardır ve yapmaya devam etmektedirler. Diğer yandan, yalnızca salgınlar değil, depremler, seller, yangınlar gibi diğer doğal afetlerin yaralarının sarılmasında da önemli rol almışlardır. Tüm bu emekleri için sağlık çalışanlarına ne kadar teşekkür etsek azdır. Onlar kadar ailelerinin özverileri de takdiri hak etmektedir. Minnettarız.”
Berlin Başkonsolosu Rıfkı Olgun Yücekök’ün de hazır bulunduğu resepsiyona Berlin’de farklı alanlarda hizmet veren çok sayıda doktor ve sağlık ekibi katıldı.