TGD genel kurulunda ırkçılığa karşı tek yürek

Güncelleme Tarihi:

TGD genel kurulunda ırkçılığa karşı tek yürek
Oluşturulma Tarihi: Nisan 01, 2012 19:26

Almanya Türk Toplumu'nun (TGD) 9.genel kurulunda aşırı sağ ve ırkçılığa karşı mücadele gündemin ana maddesini oluşturdu.

Haberin Devamı

ALMANYA'daki en büyük Türk çatı kuruluşu olan Almanya Türk Toplumu'nun(TGD) 9. genel kurulu Berlin'de yapıldı. “Irkçılığa karşı el ele” sloganı altında yapılan ve bugün de devam edecek genel kurula siyaset dünyasından geniş katılım oldu. Yeniden başkanlığa aday olan TGD Genel Başkanı Kenan Kolat, “Chirstian Wulff, geçmişte yaptığı hatalardan dolayı istifa etmek zorunda kaldı. Peki neo-nazi cinayetlerinde hatası olanlar sorumlu siyasetçiler şu ana kadar neden istifa etmedi?” diye sordu.

Alman Dışişleri Bakanlığı nezdinde Kültürden Sorumlu Devlet Bakanı FDP'li Cornelia Pieper, neo-nazi cinayetlerini aydınlatılma süreci sonucunda sorumluların gerekli cezaları alacağını kaydetti. Büyükelçi Hüseyin Avni Karslıoğlu da kendisinin göçmen kökenli olduğunu ve babasının aynı zamanda Alman vatandaşı olduğunu hatırlatırken, “Bu nedenle ben de kendimi anavatanımda hissediyorum” dedi.

Genel kurul Berlinli Olivinn Grubu'nun verdiği mini konserle başladı. Kurulun açış konuşmasını yapan Eyalet Başbakanı Klaus Wowereit, “Ne yazık ki bu ülkede 10 yıl boyunca neonaziler kan döktüler. İnsanlar renklerinden, etnik kökenlerinden veya inançlarından dolayı öldürüldüler. Bunun adı ırkçılıktır” dedi.

Wowereit, kurbanlar için düzenlenen anma töreninin yeterli olmadığını belirtirken, güven kaybının geri kazanılması gerektiğini kaydetti. Irkçılıkla mücadelenin sadece azınlık grupların değil çoğul toplumun görevi olduğunu vurgulayan Wowereit, “Demokrasimizi güçlendirmek tüm demokratik partilerin ve sivil toplumun görevi ve sorumluluğudur” dedi.

Aşırı sağcı parti NPD yasağına da değinen Wowereit, “Bu partinin vergilerle demokrasimizi ortadan kaldırmaya çalışması kabul edilemez. Kamuoyu yoklamasında Almanların yüzde 80'ni NPD'nin kapatılmasından yana. Partinin kapatılmasıyla elbette aşırı sağ ortadan kalkmayacak. Ama vergilerle demokrasimizi kullanarak ona karşı mücadele edemeyecekler. Sadece NPD'nin kapatılmasına konsantre olmamamız gerekir. Her alanda aktif sivil angajman göstermeliyiz” dedi. Klaus Wowereit, ırkçılıkla mücadele işsizliğin ortadan kaldırılması ve gençlere gelecek perspektif verilmesinin önemli olduğunu da kaydetti.

Büyükelçi Hüseyin Avni Karslıoğlu, TGD'nin Almanya'daki en aktif ve en büyük çatı kuruluşu olduğunu söylerken, “TGD, göçmenlerin sosyal ve siyasi katılımları için çalışıyor. Yabancı düşmanlığı ve dışlamaya karşı mücadele ediyor. Göçmenlerin kültürel kimliklerini kaybetmeden toplumda yer alması için çabalıyor. Başarılı angajmanları için ATT'yi tebrik ediyorum” dedi.

Neo-Nazi cinayetlerini trajik bir olay olduğunu belirten Büyükelçi Karslıoğlu, “Irkçı terör sadece yabancılara karşı değil. Bu cinayetler Almanya'nın imajına da zarar veriyor. Bu nedenle el ele mücadele edilmesi gerekir. Alman toplumunun büyük bölümü neonazi cinayetlerini ve ırkçılığı kınadı. Bütün bunlar hastalıklı eğilimlerin burada yer olmadığını göstermesi açısından umut verici. Aşırı sağcı teröristler insanlığa karşı mücadele ediyorlar. Irkçılığa karşı mücadele etmek de bu nedenle hepimizin ortak görevi” dedi.

Göçmenlerin toplumda kabul edilmek ve toplumun bir parçası olarak görülmek istediklerini belirten Büyükelçi Karslıoğlu, “Uyum denilen süreç bana göre katılım süreci olarak adlandırılmalı. 60'lı yıllarda başlayan Türk işçi göçünün üzerinden 50 yıl geçti. Benim babam da bunlardan biriydi. Eski misafir göçmen Türkler kültürden sanata ve siyasete kadar topumun her alanında temsil ediliyor. Misafir işçilerin çocukları bugün işveren. 70 binden fazla küçük ve orta ölçekli işletme yılda 30 milyar Euro ciro yapıyor.

Misafir işçilerin çocukları Alman vatandaşlığına geçti ve Alman politikasında yer aldı. Alman futbol milli takımına katkı sağlıyor. Alman sinemasına uluslararası başarı kazandırıyor. Kısaca Almanya'ya katkı sağladılar ve bu katkıya devam edecekler. Benim babam da Alman vatandaşıydı ve bu nedenle aslında ben de anavatanımdayım” şeklinde konuştu. Büyükelçi Karslıoğlu, Almanya'da yapılan uyum ve İslamla ilgili yapıcı olmayan tartışmaların Türk kökenlilerin kendilerini burada istenmediği hissine kapılmasına neden olduğunu da söyledi.

TGD Genel Başkanı Kenan Kolat ise, “Bugün ırkçılığa kırmızı kart gösteriyoruz. Bu terör örgütünün 10 yıl boyunca dikkat çekmeden, üstelik istihbaratın neonazileri gözetlemesine rağmen bu cinayetleri işleyebilmesi kabul edilemez bir olay. 1990 yılından bu yana 182 insan ırkçılığın kurbanı oldu. Bunların hepsi resmi istatistiklerde yer almıyor. İçişleri bakanlığından bunların neden resmi istatistiklerde yer almadığını açıklamasını istiyoruz. Cinayetlerde bazı birimlerin hatalar zinciri gerekçe gösteriliyor. Siyasi arka plan sorgulanmak yerine hatanın nerede olduğu aranıyor. Sorumlu siyasiler nerede? Şu ana kadar bir sorumlu siyasetçinin istifa ettiğini duymadım. Sorumlu siyasetçilerin istifa etmesi gerekiyor. Şu ana kadar bir polisin görevinden alındığını duymadım. Bunu kendi kendime açıklayamıyorum. Kimse bu cinayetlerde kendini sorumlu hissetmiyor. Eski cumhurbaşkanı Christian Wulff, geçmişte yaptığı hatalardan dolayı istifa etmek zorunda kaldı ama neo-nazi cinayetinde hata yapanlardan kimse istifa etmedi” dedi. Kenan Kolat, kurumsal ırkçılığa karşı durulması gerektiğini de kaydetti.

Dışişleri Bakanlığı nezdindeki Devlet Bakanı Cornelia Pieper, Almanya'da yaşanan cinayetlerin kendisini derinden üzdüğünü ve önyargı olmadan insanların birbirine yaklaşması gerektiğini söyledi. Pieper, bu cinayetlerin Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkileri bozmadığını da söyledi. Pieper, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştiğini vurgularken, Tarabya'da kurulan kültür akademisi ve Türk-Alman Üniversitesinin bu gelişmenin iki örneği olduğunu kaydetti. Pieper, Türkiye'de AB müzakere sürecinde önemli gelişmeler yaşandığını kaydederken, Türkiye'nin kararlı davranıp reformları sürdürmesi durumunda bu yolda başarılı olacağını söyledi.

Konuşmasında Sarrazin tartışmalarına değinen Yeşiller Federal Meclis Grubu eş Başkanı Renate Künast, “Bazı gazetecilerin 'Sarrazin doğru bir tartışmaya değindi' şeklindeki yorumlarını kabullenemiyorum. Bizim bu biyolojik tartışmaya ihtiyacımız yok. Bunu daha önce yaşadık ve acılarını çektik. Bu sağ popülizme geçit vermemeliyiz” dedi. Renate Künast, ırkçılığın insanların canına mal olduğunu kaydederken, “Tabi güvenlik birimleri hata yaparsa bu da insan canına mal oluyor” dedi. Künast, ayrıca cinayetlerin aydınlatılmasının kurbanlar ve onların yakınları için bir borç olduğunu söyledi.

SPD Genel Başkan Yardımcısı Aydan Özoğuz, araştırma komisyonu üyesi olduğunu hatırlatırken, bu çerçevede güvenlik yapısı hakkında bilgi edinme fırsatı bulduğunu kaydetti. Aydan Özoğuz, aşırı sağcı parti NPD'nin kapatılmasıyla ırkçılığın bitmeyeceğini de kaydetti.

Sol Parti Federal Meclis Grup Başkanı Greor Gysi ise Sarrazin'in aşırı sağ popülizmin bir örneği olduğunu ifade ederken, “Peki güvenlik birimlerinin tüm bu cinayetlerde aşırı sağ arka plan olduğunu hiç görmemesinin nedeni ne olabilir? Bu da ırkçılığın bir göstergesi değil mi?” diye sordu. Gysi, aşırı sağ düşüncenin merkeze kaymaya başladığını ve ırkçılıkla mücadelenin bu alanda başladığını ifade etti.

Kimler Katıldı:
Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu, Berlin Eyalet Başbakanı Klaus Wowereit, Dışişleri Bakanlığı Devlet Bakanı Cornelia Pieper, SPD Genel Başkan Yardımcısı Aydan Özoğuz, Yeşiller Partisi Federal Meclis Grup Başkanı Renate Künast, Sol Parti Meclis Grup Başkanı Gregor Gysi, Federal Aile Bakanlığı Müsteşarı Hermann Kues, Belin Eyaleti Çalışma ve Uyum Senatörü Dilek Kolat, Yeşiller Federal Meclis Milletvekili Memet Kılıç, Berlin Başkonsolosu Mustafa Pulat, Berlin eyalet Parlamentosu Sol Parti milletvekili Hakan Taş

Genel kurulda, federal hükümetin neonazi cinayetlerinde ombudsman olarak atadığı Barbara John, Metropol FM Genel Müdürü Tamer Ergün ve Dr. Sami Özkara'ya ödül verildi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!