Teşvik paketi Alman ekonomisini endişelendirdi
Güncelleme Tarihi:
Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB), Euro bölgesinin güçsüz ekonomisini teşvik etmek için Frankfrut’ta düzenleyeceği yılın ilk toplantısında, devlet tahvil alımlarıyla ilgili açıklamada bulunması bekleniyor. Alınan bilgiye göre merkez bankası, yaklaşık 550 milyar Euro değerinde devlet tahvili alımı gerçekleştirecek. Frankfurter Allgemeine Zeitung’a göre ise her Avrupa ülkesi kendi devlet tahvillerini satın alacak.
Şayet satın alımlar sırasında kayıplarortaya çıkarsa, bu zamana kadar olduğu gibi, zararlar tüm Avrupa ülkelerinin merkez bankalarına dağıtılmayacak. Aksine her ülkenin merkez bankası, yalnız kendi ülkesinden oluşan risklerin tamamı veya yarısından sorumlu olacak. Buna göre Alman Merkez Bankası ve Alman vergi mükellefleri, İspanya veya Yunan devlet tahvillerinden oluşan zararlardan dolayı hiç veya yalnızca kısmen sorumlu olacağı anlamına geliyor.
Almanya’da ise böyle bir programın tasarruf yapmayan devletler için doğrudan mali destek olması anlamına gelmesinden ve zorlu ekonomi reformların sürdürülmesine engel olacağından endişe ediliyor.
Başbakan Angela Merkel ise “ECB kararlarını bağımsız şekilde veriyor.” diyerek ECB’nin tahvil satım alımlarıyla ilgili eleştiri yapmaktan kaçınıyor ECB’nin yarın yapacağı toplantı ve hafta sonu Yunanistan’da seçimlerin olmasını Bild gazetesi Euro bölgesi için ‘kaderi’ bir hafta diye bir rapor hazırlamıştı. “Bu haftayı Euro için ‘kaderi’ diye adlandırmayacağım.” diyen Merkel ise Bild’de yayınlanan raporu da reddetti.
ECB’nin alacağı karardan Alman ekonomisi de tedirgin. “Piyasalar tepki vermiş durumda. Düşük Euro kuru devlet tahvilinin satın alma sonucu.” diyen Alman Sanayi ve Ticaret Odası (DİHK) Başkanı Martin Wansleben güçsüz kurun ihracatı kolaylaştırdığını ifade etti. Bununla birlikte düşük kurun bir bedeli olduğununda altını çizen Wansleben, farklı ülkelerin buna karşı tepki koyması sonucunda kaybedenin Almanya olabileceği uyarısında bulundu.
Ancak bazı çevreler düşük faiz oranı ve bankalara ucuz kredi sağlamasına rağmen ekonomik durgunluğun önüne geçemeyen ECB’nin tahvil alımları programını denemesinde fayda olacağı görüşünde.