TESELLİ İKRAMİYESİ GİBİ; SEÇİM

Güncelleme Tarihi:

TESELLİ İKRAMİYESİ GİBİ; SEÇİM
Oluşturulma Tarihi: Şubat 10, 2010 00:00

NRW eyaletinde uyum meclisleri seçimleri yapıldı.Uyum meclisleri, yabancılardan ve Belediye Meclis üyelerinden oluşan bir meclis.Yaptırım gücü yok denecek kadar az. Ama, bol, bol tavsiye kararı alabiliyor. Tavsiyelerde sınır yok.

Haberin Devamı

Yabancılar sandık başına gidip oy kullandılar.
Almanya'da hiçbir şekilde oy kullanma hakkı olmayan Türk göçmenler, seçmen kütüklerinde isimlerini görünce çok sevindiler.
Sonra, seçim görevlilerinin oturduğu masaya yaklaştılar.
Ellerinde tuttukları zarfları sandığa attılar. Çok mutlu oldular. Dört dörtlük bir saadet yaşadılar.
Eve dönerlerken de yolda rastladıkları tanıdıklarına gururla,
- Oy kullandık da... Şimdi eve gidip çay demleyeceğiz, dediler.
Sandık başına aileleriyle birlikte giden çocuklar da, 'çocuk gözüyle' gördüklerini arkadaşlarına şöyle anlattılar;
- Annem ile Babam bu gün seçimcilik, oy kullanmacılık, Sandığa oy atmacılık oyunu oynadılar. Biz de seyrettik . Ama bir şey anlamadık. Bizim oyunlar daha güzel. Daha matrak.
Türkiye'de oy kullanma, Almanya'da oy kullanma... İnsanlar neredeyse 'Oy humması' olacaklardı.
Bu nedenle, seçimler çok rahatlatıcı oldu. Seçmenler, ellerinin değdiği sandıktan, pozitif elektrik aldılar. Negatif enerjiyi de çaktırmadan sandığa boşalttılar.
Böylece, milli piyangodan teselli ikramiyesi kazanmış gibi sevindiler.

* * *

BU vesileyle... uyum meclisleri seçimlerini hazırlayanlara, masraf yapıp seçim kurulları kuranlara, Seçim kazananlara mazbata verenlere, sonra da üyeleri bir salonda toplayıp konuşmalarını dinleyenlere, Alkışlayanlara, daha sonra da bu konuşmalarda ortaya dökülen sorunların zabıtlarını rafa kaldıranlara... Huzurunuzda teşekkür ediyoruz. Onları şükranla anıyoruz.

* * *

HER ne kadar, 'Aman sandık başına gidin, bizlerin demokrasiye ne kadar yatkın ve alışkın olduğumuzu anlasınlar' diye( Sanki bizler Patagonya'dan geldik) acayip kampanyalar düzenlendiyse de...
Kampanyalara, masal heyecanı katan;
'Gelecek yıllarda bize verilecek demokratik haklara ne kadar ciddiyetle sahip çıkacağımızı gösterelim' sözleri büyük anlam taşıyordu. Bu veciz sözlere rağmen katılım az oldu. Türk göçmenler sandık başına gitmediler.
Bunun nedenlerini araştıran kötümserler, bardağın boş tarafını, iyimserler de bardağın dolu tarafını gösterince, bir-bir berabere kaldılar. Bu nedenle de katılımın az oluşunun sebebi anlaşılamadı.

* * *

BU seçimin en büyük özelliği genç göçmenlerin (Üçüncü kuşak) adaylıklarını koyup yarışa katılmalarıydı.
Hepsi pırıl pırıl gençler. Burada doğup büyümüşler. İyi öğrenim görmüşler. Çok iyi Almanca biliyorlar.
Sokak lambalarının direklerine, ağaçlara asılan aday tanıtım ilanlarında fotoğraflarını gördüğümüz, bu gençler bizlere umut verdiler. Tek tesellimiz onlar oldular. İnanıyoruz ki; bu gençler 'Lafla peynir gemisinin yürümeyeceğini' ergeç kanıtlayacaklar.

* * *

KULAKLARIMIZIN pasını, küçük parmağımızın tırnağıyla şöyle bir kazıyalım.
Alman politikacıların, 'Herkes yaşadığı kentin yönetiminde söz sahibi olmalıdır. Göçmenler yerel seçimlerde seçme ve seçilme hakkına sahip olmalıdırlar' vaatlerini...
Türk politikacıların, 'Hükumet programına aldık. Yurt dışındaki vatandaşlarımız mutlaka oy kullanacaklardır' sözlerini duyar gibi olacağız.
Bize bunları hatırlatıp, göz yaşı döktüren seçim sonrasında geriye bir de baktık ki; 50 yılda, bir arpa boyu yol gitmişiz. Buna da şükürler olsun.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!