Güncelleme Tarihi:
Kırk yılı aşkın Türkler'in sesi olan Hürriyet, kimsenin derdi yüreğinde kalmasın, dertlere çare arayacak yetkili makamlar duysun" diye başlattığı "Sizin derdiniz, bizim derdimiz" toplantılarından ikincisini Cumartesi günü Frankfurt'ta yaptık.
Arkadaşlarım Ayhan Can ve İsa Deveçeken ile Frankfurt Münchener Caddesi üzerindeki DİTİB Merkez Camii salonunda vatandaşlarla toplandık.
Münchener Caddesi sağlı sollu Türk berber, lokanta, eksport mağazaları ile adeta bir Türk caddesi. Frankfurt'ta Türkler'in nabzı bu caddede tutuluyor. Cami derneği de zaten hem Türk hem de Alman politikacıların, yerel yöneticilerin uğrak yeri.
Cami derneği başkanı, dostumuz 25 yıllık dernekçi İrfan Dinç, salonu bir gün önceden hazırlamış. Otomobilimizi park edip salona doğru giderken baktık Türkler de gruplar halinde hızlı adımlarla o yöne gidiyor. Kulak kabarttık. Aralarında konuşuyorlar. "Hürriyet toplantı yapıyormuş. Geç kalmayalım. Birkaç laf da biz söyleyelim" diyorlar.
İçeri girdik salon tıklım tıklım. Caddeye uğradığımız zaman selamlaştığımız bir çok muhterem emekli vatandaşlarımız yerlerini almışlar. Gençler de ayrı bir grup oluşturmuş. Yakındaki İrfan'ın kahveden oyunu bırakıp gelenler var.
Bir dokunduk bin ah işittik
Hani dertler paylaştıkça azalır derler ya... Onlar da anlatıyor. Hemen önümde oturan yaşlı bir amca söz alıp diyor ki "Halit Bey. Burada derdi olmayan yok. Hangi birini anlatsak. Dertlerimiz okyanusları doldurur. Hep anlatıyoruz. Yetkililer dinliyor. Gözlerimizi yummadan inşallah en azından bazı sorunlarımıza çare bulunur."
Arkadaşımız İsa fotoğrafları çekerken, Ayhan da bilgisayarda not alıyor.
Dertler arasında en ön planda olanı "Ayrımcılık ve dışlanma duygusu"... "40 yıl bu ülkeye hizmet ettik, teşekkür bir yana şimdi oğlumuza, gelinimize, damadımıza, torunlarımıza zorluk çıkartıyorlar" diye sitem ediyorlar. Alman yetkililerin kulağı çınlasın. Münchener Caddesi'ndeki emekliler teşekkür bekliyorlar. Bir kuru teşekkür bile onların hepsini dünyanın en mutlu insanları yapacak. Yoksa hepsinin gözü açık gidecek. Bizden söylemesi.
Bizi yalnız bırakmayın
Özet olarak anadil dersi, eğitim, aile birleşiminin zorlaşması, ayrımcılık duygusu, derdini anlatamama, psikomatik hastalıklar bir dizi sorunları var. Bunların içinde bir tanesi var ki bunu da herhalde Başkonsolos İlhan Saygılı dikkate alır. Vatandaşlarımız kendilerini yalnız bırakılmış hissediyorlar. Türkçe konuşan bir yetkili ara sıra buraya uğrayıp "Nasılsınız, iyimisiniz" deyip dertlerini not alıp gitse yetecek.
İki saati aşkın toplantı sona ererken baktık daha önce söz alan bir iki kişi acele ile gidiyor. Sorduk. "Hayrola acele nereye?" Nortwest Hastanesi"nde yatan bir arkadaşları varmış. Celal Nas isimli hasta arkadaşlarını ziyarete gidiyorlarmış.
Ziyaret saati geçiyormuş. Celal ile ne ilgilenen ne de ziyaretçisi varmış. Celal ile eşi lisan da bilmedikleri için dertlerini de anlatamıyorlarmış. Biz de toplantıyı bitirirken ziyarete gidenlerden tüm katılanlar adına Celal Bey'e acil şifalar dileklerimizi iletmelerini istedik.