"Tekin'e yaş?a büyüğüm olduğu i?in saygım var"

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada ?ztürk, 18 aydır tutuklu olduğunu belirterek, "Akli dengesinin yerinde olup olmadığı tartışılan Ali Yiğit'in ifadesi, daha doğrusu ona verdirilen ifade ile buradayım. Bir dediği diğerini tutmayan, tamamen hayal ürünü, ezberlettirilen ifadesinin mantığı yoktur" dedi.

Tutuklu sanıklardan emekli Astsubay Oktay Yıldırım ile Kilis'te beraber görev yaptıklarını, daha sonra ticari ortaklık kurduklarını, ancak anlaşamamaları üzerine küs bir şekilde ayrıldıklarını anlatan ?ztürk, Yıldırım ile 2005'te bir araya gelmediklerini savundu.

?ztürk, tutuklu sanıklarından Mehmet Demirtaş'ın, ge?mişte görev yaptığı taburda asker olduğunu ifade ederek, yıllar sonra Demirtaş taksi şoförlüğü yaparken, kendisiyle İstanbul Acıbadem'de karşılaştığını anlattı.

Ordudan atılmadığını, emekliye ayrıldığını dile getiren ?ztürk, Petrol Ofisi'ne bağlı fuel oil bayisi bulunduğunu, ana okulu sahibi olduğunu söyledi.

Ali Yiğit'in ?alıştığı ?mraniye'deki manavın gizli toplantı yapmaya uygun olmadığını ileri süren ?ztürk, aynı bölgede 4 odalı ofisi bulunduğunu kaydetti.

?ztürk, polislerle, savcılarla ve Ali Yiğit ile bir derdi olmadığını savunarak, "Benim ismim niye bu iddianameye konuldu anlayamıyorum. Bir zamanlar şeref ve onurumla yaptığım... Asker olmamdan dolayı buraya adım konuldu diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Sanıklardan Muzaffer Tekin'in, askerdeyken komutanı olduğunu dile getiren ?ztürk, savunmasında şunları kaydetti:
"Tekin ile görüştüğümüzde petrol işi yaptığını söyledi. O zaman araba ile gezmeye bile param yoktu. Emekli maaşımla ge?iniyordum. Bir iş yapmam gerekiyordu. Ben de fuel oil bayisini a?tım. Muzaffer Tekin işini bırakınca müşterilerini bana yönlendirdi. Biz onunla ortak değiliz. Bu işi de o tavsiye etmedi. Kendim yaptım. Tekin, askeri elbise giydiğim zaman karşıma ?ıkan komutanımdır ve yaş?a büyüğümdür. Bu yüzden kendisine saygım vardır."

TEKİN'İN İNTİHAR GİRİŞİMİNİ ANLATTI

Tekin'in, Danıştay olayından sonra arandığını söylemesi üzerine, orman i?inde bulunan kendi evinde kaldığını ifade eden ?ztürk, şöyle devam etti:
"Eşim arayarak, Tekin'in beni aradığını söyledi. Ben de yiyecek malzemesi alıp eve gittim. Kanlar i?inde yerde yatıyordu. Bana, 'Masada not var. Sana bir şey olmayacak' dedi. 'Niye yaptınız?' dedim. Hastaneye gitmek istemedi. İntihara teşebbüs ettiği bı?ağı da Zekeriya ?ztürk'e verdim. Hastaneye gittiler. Ben hastanenin önüne gidince polisler gözaltına aldı. Jandarmaya gittik. Ankara'da sorgulandım. 3 gün sonra bırakıldım. Neye uğradığımı şaşırmıştım."

Mahmut ?ztürk, herhangi bir toplantıya ya da yürüyüşe katılmadığını, 14 yıl önce askerliği bıraktığını ve o zamandan beri ticaretle uğraştığını, görüştüğü kişilerle de ticari bağı olduğunu aktardı.

Cezaevinde birlikte kaldığı Ali Yiğit'e de ifadesini değiştirmesi konusunda hi?bir şey söylemediğini öne süren ?ztürk, Oktay Yıldırım ile sosyal bir arkadaşlığı bulunduğunu, Yıldırım'ın kitap okumak ve yazmakla uğraştığını söyledi.
?ztürk, ifadesinin ardından mahkeme başkanının sormak istediği tüm sorularA cevap vermek istediğini belirtti.

Duruşmada daha sonra Cumhuriyet savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın tarafından Mahmut ?ztürk'e ?eşitli sorular soruldu.

?ztürk, bu sorulara cevap verirken, Danıştay saldırısını olayın ger?ekleştiği gün, Tekin'in olayla ilişkisini ise birka? gün sonra öğrendiğini iddia etti.

"KAÇAK OLAN TEKİN, NİYE EVİNİZE GELDİ?"

Aranması üzerine Beykoz Çavuşbaşı'ndaki villasına gittiğini, Tekin'in de villanın bah?esinde kendisini beklediğini anlatan ?ztürk, Cumhuriyet savcısının, "Danıştay olayında ka?ak konumdayken, arandığı dönemde Muzaffer Tekin niye sizin evinize geldi?" sorusu üzerine de bu sorunun Tekin'e yöneltilmesini istedi.

?ztürk, askerdeyken komutanı olan Muzaffer Tekin'i, Danıştay olayında arandığını bilmesi durumunda da evine kabul edeceğini dile getirdi.

Tekin'in Kadıköy'deki bürosunun da han i?inde, bir odalı bir yer olduğunu, Kadıköy'e gittiğinde ?ayını i?mek i?in uğradığını anlatan ?ztürk, bu büroya ağırlıklı olarak emekli askerlerin gittiğini, memleket meselelerinin konuşulduğunu dile getirdi.

?ztürk, Cumhuriyet savcısının, "Danıştay saldırısından sonra gidip gelenlerde bir değişiklik gördünüz mü?" sorusu üzerine de bir gidişinde Tekin'in masasının üzerinde Türk soluna ait bir dergi gördüğünü söyledi. Mahmut ?ztürk, "Komutanımız milliyet?idir. 'Sizin solla ne işiniz var?' dedim. O da 'O senin bildiğin gibilerden değil' dedi" şeklinde konuştu.

Tekin'in intihar girişiminden sonra bı?ak dahil olmak üzere tüm malzemeyi bir torba i?inde tutuklu sanıklardan Zekeriya ?ztürk'e teslim ettiğini, ?ztürk'ün de bu torbayı İsmail Eksik'e verdiğini anlatan ?ztürk, su?un üzerine kalmaması i?in, Tekin'in beyanda bulunması amacıyla basından bir kameramanı aradığını iddia etti.

Cumhuriyet savcısının, "Danıştay olayından sonra bir telefon konuşmanızda 'Bize kadar aydınlandı' diyorsunuz. Ne demek istiyorsunuz?' sorusuna ?ztürk, "Başımıza bir olay geliyor. Neye uğradığınızı şaşırıyorsunuz. Su?suz olduğumuzu anladılar diyorum. Daha fazla konuşmaya gerek yok diyorum. Artık hi?bir şey söylemeyin diyorum" şeklinde konuştu.

SAVCI: "?ZT?RK'?N SAVUNMASI İLE DEĞERLENDİRMEMİZ DOĞRULANDI"

Bu cevap üzerine Cumhuriyet savcısı da yaptıkları değerlendirmenin, sanığın verdiği cevaplarla doğrulandığını kaydetti.
Muzaffer Tekin Çavuşbaşı'ndaki evinde kalırken, kendisinin de dışarıda arabanın i?inde sabaha kadar beklediğini ifade eden ?ztürk, "Muzaffer Tekin o gece sıkıntılı olduğunu ve sabah gideceğini söyledi. Sabahleyin gazetelerde Tekin'in Danıştay olayında kilit adam olduğunu okudum" dedi.

Duruşmada müdahil Şebnem Korur Fincancı'nın avukatı Ali Ko? da Mahmut ?ztürk'e bazı sorular sordu.
Ko?, ekonomik durumu kötü olmasına rağmen ?eşitli iş yerleri a?tığını belirttiği ?ztürk'e, mal varlığının nereden geldiğini sordu. Bu soruya sanık avukatları tepki gösterdi.

Sanık avukatları, Ko?'un sorularının müdahil olduğu konuyla bağlantılı olmadığını savundu. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün de bazı soruları reddederken, bazılarının da sadece değerlendirme olduğunu belirtti.

Bu konuda görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı da davanın bir örgüt davası olduğunu ifade ederek, bu davanın müdahillerinden olan avukatın her türlü soruyu sorabileceğini ve görüş bildirebileceğini söyledi.