Güncelleme Tarihi:
Koalisyon hükümetinde Ekonomi ve Maliye Bakanlıkları ile Başbakan Yardımcılığı görevlerini birlikte yürüttüğü için ‘Süper Bakan’ denilen SPD’li Nils Schmid’i, Türkiye kökenliler yakından tanıyor. Eşi Tülay Schmid, Türkiye kökenli olan Süper Bakan, Türkler başta olmak üzere göçmen kökenlilerin haklarına sıcak bakan bir isim... Schmid, CDU politikaları yüzünden göçmen kökenlilerin başarılarını geç ortaya koyduklarını savunuyor.
Süper Bakan Schmid ile liste başı adayı olduğu Reutlingen kentindeki parti bürosunda görüştük. Bakan Schmid, göçmenlere ve özellikle de Türkiye kökenlilere mesajlar verdi.
Geçen yıl yapılan yasal düzenlemeyle Almanya’da doğup büyüyen göçmen kökenli çocuklara çifte vatandaşlık hakkı tanındı. Ancak birinci nesil göçmenler bu haktan mahrum bırakıldı.
* Üzüntüyle karşılıyorum. Bunu CDU engelledi. Bu büyük bir hataydı. Çünkü bu neslin, ülkemizin kalkınmasında büyük katkısı oldu. Onca yıldır vergi ödedikleri için çifte vatandaşlık haklarıdır. Biz SPD olarak bu talebi yıllar öncesinde dile getirdik. Hem partim, hem ben 40-50 yıldır bu ülkede yaşayan birinci neslin söz sahibi olması için, kolay yoldan çifte vatandaşlık verilmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz.
* Ülkemizde yaşayan göçmenlere yönelik tek vatandaşlıkta ısrar edilmesiyle çok zaman kaybettik. Vatandaşlığın önemli olmadığı, örneğin sendika ve işyeri işçi temsilcilikleri gibi alanlarda göçmenler çok daha başarılı oldular. Siyaset alanında ise bu başarı geç geldi, çünkü bunun için Alman vatandaşı olmak gerekiyor. Önümüzdeki yıllarda gerek yerel, gerek eyalet, gerekse federal meclislerde temsil edilen göçmenlerin sayısının daha da artacağını düşünüyorum. Bu nedenle, göçmenlerin yüksek mevkilere geleceklerine de inanıyorum. Şimdiden eyalet ve federal düzeyde Türk kökenli bakanlar var. Türk eşim ve ben, Almanya’da bir gün Türk kökenli başbakana tanık olacağımıza inanıyoruz.
Baden-Württemberg’de yaşayan 100 bin Türkiye kökenlinin hatırı sayılır bir seçmen kitlesi var. Bu seçmenler neden SPD’ye oy versin?
* Uyum bizim için öncelikli bir konu. Bilkay Öney’i uyum bakanı yaparak, bu konudaki samimiyetimizi ve Türklerin bu toplumun bir parçası olduğuna ve onlara gerek eğitimde gerekse çalışma hayatında fırsat eşitliği tanınması gerektiğine inandığımızı gösterdik. Bu amaçla Alman dil eğitimine, tam gün okulların artırılmasına, dördüncü sınıftan sonra öğrencileri ayrıştırmayan karma okul sisteminin yaygınlaştırılmasına ağırlık vererek, adaletli bir eğitim sistemi kurduk. Ayrıca, özellikle işçi veya dar gelirli göçmen ailelerden gelen çocuklara fırsat eşitliği sağlamak için yıllık bin Euro tutarındaki üniversite öğrenim harcını kaldırdık. Bu yöndeki politikamızın devamı için Türk kökenli seçmenleri 13 Mart’ta sandık başına gitmeye ve oylarını SPD’ye vermeye çağırıyorum.
25 BİN SOSYAL KONUT YAPTIRACAĞIZ
BAKAN Nils Schmid, Almanya’nın gündeminde olan mülteci akını konusunda ise şunları söyledi:
“Mülteci akınıyla birlikte toplumumuzun çeşitliliği bir tehlike olarak değil, bir zenginlik olarak görmesi gerektiği bir kez daha gözler önüne serildi. Uyumun en iyi gerçekleştiği alan, iş hayatıdır. Bu nedenle gelen mültecilere çalışma hakkı verilmeli. Dil ve meslek eğitimi yoluyla kalifiye düzeylerinin yükselmesi, mültecilerin başarılı olmalarının temelini oluşturacaktır. Son 30-40 yıllık işçi göçünden edindiğiniz tecrübelerden ders çıkarmalıyız. Almanya, olduğundan daha küçük veya zayıf gösterilmemeli. Ülkemiz mülteci akınının üstesinden gelecektir. Toplumsal birlikteliğe yapılacak her türlü yatırım, toplumsal barışın devamı için önemli. Bu nedenle dar gelirli ailelerin barınabileceği, kirası düşük sosyal konutların sayısının artırılmasını vaat ediyoruz. Yeni yasama döneminde yeniden iktidara gelirsek, 25 bin sosyal konut inşa edilmesini sağlayacağız.”
AKLI BAŞINDA OLAN IRKÇIYA OY VERMEZ
Yabancı düşmanı söylemlerinden dolayı ırkçı parti olarak nitelediği AfD’ye de değinen Nils Schmid, şunları söyledi:
“AfD, toplumsal birliğimizi tehdit ediyor. Toplumu yabancılara karşı kışkırtan, demokrasiyi çiğneyen, fikir ve basın özgürlüğünü hiçe sayan bu partiye karşı vatandaşları uyarmak görevimiz. Ülkemizde bir kırmızı çizgi vardır. Kimse bu çizgiyi aşamaz. Zaten aklı başında olanlar ırkçılara oy vermez. Biz bu aşırı sağcıların eyalet meclisine girmelerini istemiyoruz. Mevcut koalisyon hükümetinin devamı için güçlü SPD’ye ihtiyaç var. Son kamuoyu yoklamalarının aksine, SPD’nin bu seçimlerden daha güçlü çıkacağına inanıyorum. Son güne kadar kapı kapı dolaşıp bu hükümetin devamı için mücadele edeceğiz. Tutucu bir toplumsal bakış açısına sahip olan CDU, muhafazakar yaklaşımıyla modern Baden-Württemberg Eyaleti’ne uymuyor.”
TÜRKLERE VİZE KOLAYLIĞI TANINMALI
AVRUPA’ya yönelik aylardır süren mülteci akının durdurulmasında Türkiye’ye kilit rol düştüğünü belirten Nils Schmid, “Türklere vize kolaylığı sağlanması çok anlamlı olacaktır. Zira Türkiye’de yaşayan birçok kişinin Almanya ile özel veya ticari bağları var” dedi. CDU’nun uzun yıllar Türkiye’yi AB’den uzak tutmaya çalışmasının büyük hata olduğunu ifade eden Schmid, “Şimdi mülteci sorununun patlak vermesiyle birlikte birden Türkiye’yi bir partner olarak keşfetti. Oysa son 8 veya 10 yılda Türkiye’yi partner olarak kazanmak ve AB’ye almak için çok daha fazla çaba harcanabilirdi. Şimdi Türkiye’yi kazanmak zorlaştı. Bu daha önce yapılsaydı inandırıcı olurdu. Eski Başbakan Gerhard Schröder bunu başlatmıştı. CDU ise bu tutumuyla inandırıcılığını kaybetmiştir” diye konuştu.