Güncelleme Tarihi:
TÜSİAD’ın 2010 yılı ”Dış Politika Ödülü” Almanya Dış İlişkiler Konseyi (DGAP) ve Arend Oetker Holding Yönetim Kurulu Başkanı, Alman Sanayi Federasyonu (BDI) Başkan Yardımcısı Dr. Arend Oetker’e düzenlenen törenle verildi. Oetker, ödülünü Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’dan aldı. Oetker’in Türkiye’nin AB’ye katılımı ve Türkiye ile Almanya arasında ikili ilişkilerin gelişmesinde önemli katkıları olduğunu vurgulayan Boyner, bu yılki ödül töreninin Almanya’da devam eden çok kültürlülüğün yaşandığı bir döneme denk geldiğini, Türk kökenli Alman vatandaşların da bu tartışmanın bir parçası olduğunu ifade etti.
ANLAMLI BİR KÖPRÜ
Almanya’da 3 milyona yakın Türk topluluğun yaşadığına ve son seçimde 800 bininin oy kullandığına değinen Boyner, Almanya’da yaşayan Türklerin iki ülke arasında ve Türkiye ile AB arasında anlamlı bir köprü oluşturduğunu söyledi. TÜSİAD Başkanı Boyner, ”Çok kültürlülük ve entegrasyon açısından vizyoner politikalara ve düşünürlere ihtiyacımız var. Eğer bu olmazsa, yaşanan tartışmalar Almanya’nın daha önceki başarılarına gölge düşürülebilir. 21. yüzyılın dinamikleri dikkate alındığında tek kültürlü bir AB’nin hiçbir şekilde parlak, olumlu bir geleceği olamaz. AB’de yabancı düşmanlığı konusunda ve Türkiye’nin Avrupalı olmadığına dair görüşlerde artış olduğunu görüyoruz. Aşırı sağcıların görüşüne karşı durmamız gerektiğini düşünüyoruz.”
EGEMEN KÜLKÜR ANLAYIŞI
Alman düşünür Jürgen Habermas’ın ”Egemen kültür anlayışı, liberal devletin göçmenlerden daha fazla şey talep etmesi anlayışı üzerine kurulmuştur. Yalnızca ülkenin dilini ve anayasal ilkelerini kabul etme ilkelerinden daha fazlasını kabul etme anlayışı üzerine kurulmuştur. Ancak göçmenlerin ülkenin çoğunluk kültürünün değerlerine ve geleneklerine asimile olması anlayışının üstesinden gelmeliyiz” görüşünü aktardığını belirten Boyner, bu ileriye dönük bakış açısının hem Almanya, hem de Avrupa’da geçerli olmasını, göçmenlerin başarılı bir entegrasyon sürecini etkilemesini umut ettiklerini vurguladı.