Tek işimiz uyum değil
Güncelleme Tarihi:
Almanya’da Friedrich Ebert Vakfı tarafından Stuttgart’ta düzenlenen ‘Alman Partilerinde Yabancılar’ konulu toplantıya katılan göçmen kökenli politikacılar, her konuda söz hakkı sahibi olmak gerektiğini, işlerinin sadece uyum olmadığını söylediler.
Federal Milletvekili Josip Juratovic (SPD), Stuttgart Belediye Meclisi Üyesi Ergun Can (SPD), Hamburg Yerel Yönetim Üyesi Robin Yalçın (CDU) ve Eyalet Milletvekili Muhterem Aras (Yeşiller), toplantıda politikaya nasıl atıldıklarını anlattı.
Partilerde yer almak şart
Baden-Württemberg Eyaleti’nin ilk yabancı ve ilk Müslüman milletvekili olduğunu bildiren Muhterem Aras, Almanya’da bir şeyleri değiştirmek için partilerde yer almanın şart olduğunu söyledi. Yeşillerin mali politika sözcüsü Aras, “Yabancı kökenli politikacılardan sadece uyum konusunda çalışmaları bekleniyor. Her insanın farklı alanlarda yetenekleri vardır. İnsanların sahip oldukları tüm potansiyelden tam olarak faydalanılması gerekir. Uyum konusunda yabancı kökenlilerin görüşleri önemli ancak diğer alanlarda çalışmak çok daha büyük zevk veriyor” dedi.
Önce meslek sahibi olun
CDU’lu Hamburg Yerel Yönetim üyesi Robin Yalçın da, yaptığı konuşmada, Alman politikasında yabancılara büyük ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Siyasi partilerde iyi yerlere gelmenin kolay olmadığını belirten Yalçın, göçmen kökenlilerin aynı partide birbirlerine destek olabileceklerini söyledi. SPD’li Federal Milletvekili Josip Juratovic ise siyasetle uğraşmak isteyenlerin öncelikli olarak meslek edinmeye ağırlık vermelerini önerirken, “Meslek sahibi olmadan politikacı olmak zor” diye konuştu.
Göçmenler arasında en başarılıları, Türkler
80 Türk kökenlinin üye olduğu Türk Politikacılar Ağı Başkanı Ergun Can, Almanya’da Türk kökenli 27 eyalet milletvekili, beş federal milletvekili, bir parti başkanı, bir Avrupa Parlamentosu üyesi, iki bakan ve bir müsteşar olduğunu, Türk kökenlilerin politikada diğer uluslara göre çok daha başarılı olduğunu açıkladı. Can şöyle konuştu:
“Almanya’da Türkler hep sorunlarla gündeme getiriliyor. Oysa çok az bir azınlığın sorunu varsa, büyük bir çoğunluğun bu topluma daha fazla faydası oluyor. Parti yönetimleri kendilerini yabancılara açmalı. Ancak bu açılma yerel organizasyonlardan başlamalı. Yüzde 15 yabancı kotası var. Seçimlere iki ay kala yabancı aday arama telaşına giriyorlar. Bu doğru değil. Türk politikacı sayısı göz önüne alındığında, Türklerin başarısının büyüklüğü ortaya çıkıyor. ‘Türkler bir şey yapmıyor’ diyorlar ama en aktif olanlar Türkler.”