Güncelleme Tarihi:
Biz basın mensuplarının farkına bile varmadığı örneklerdi buhlar. Bir yarışma söz konusuysa gazetelerin, “Uganda’nın bile gerisinde kaldık”, ya da “Malta’yı bile geçemedik” gibi attığı başlıkları hatırlattı. Bunların, “farkına varmadan” ötekini “küçük görme”, “aşağılama” ve “dışlama” içerikli başlıklar olduğunu söyledi.
Ne benim, ne de meslektaşlarımın hiç farkına varmadan yazdığı yazılarda kimbilir daha ne gibi “ayrımcı” ifadeler yer aldı, alıyor.
Bugün ise ortada “Gazze olayları” sonrası artan bir kitle duygusu bulunuyor. Adı konmasa da, yüksek sesle dile getirilmese de “Yahudi düşmanlığı”nın yükselişte olduğu görülüyor. Bu konuda bir çok kitabı bulunan Rıfat Bali, Türkiye yahudilerinin son dönemde endişelerinin arttığını, daha da tehlikeli durumun, Yahudi aleyhtarlığının “olağanlaşması ve sıradanlaşması” olduğunu belirtiyor.
XXX
Cem Özdemir’in, Almanya’da yaşayan Müslümanlar arasında Yahudi düşmanlığının arttığını söylediği demeci, bence epeyden beri kanayan bir yarayı dile getirmesi bakımından çok önemli. Ancak o demecin içinde yer alan “Türk gençleri kimlik sorunu yaşadıkları için kendilerini Filistinlilerle özdeşleştirebiliyorlar” ifadesini doğru bulmuyorum.
Türkiye’de ki, Irak’ta ki, Ürdün’de ki hatta Mısır’da ki gençlerde mi “kimlik sorunu” yaşıyor? Onların da kendilerini Filistinlilerle özdeşleştirdiklerini görebiliyoruz. Bence bu sorun, “bir kimlik sorunu” değil, tamamen “Müslüman dayanışması” duygusundan kaynaklanıyor ve giderek tehlikeli bir biçimde bu dayanışma, “Yahudi Düşmanlığı” getiriyor.
Mücadele etmemiz lazım. Konuşarak ve bunu sıkça hatırlatarak. Yani bu düşmanlığı, “olağan ve sıradan” bir konu hale getirmeden.
YEŞİLLERİN KAMPANYASI
Cem Özdemir’in Berlin büromuzdan Murat Tosun’a yaptığı “Başkanlıkta 100’üncü gün” değerlendirmelerini dikkatle okudum. İçinde hiç, ülkede ki göçmenlerin sorunlarına yönelik en ufak bir “vaat” ve “siyaset” bulunmuyordu. Özdemir’in, haziranda ki Avrupa seçimleri ve eylülde ki federal seçimler için Yeşiller kampanyasında “göçmen sorunları” yok.
Avrupa Parlamentosu seçimleri için belirlenen Yeşiller listesinde, bir tek göçmen kökenlinin bulunmaması, zaten bu partinin artık geleneksel çizgiden saptığını, göçmenlere en çok sahip çıkan parti konumundan uzaklaştığını gösteriyordu.
Ne talihsizlik ki, partinin bu siyaseti, eş başkanlığını “göçmen kökenli” Cem Özdemir’in üstlenmesinden sonra başladı. Peki Özdemir’in sözünü ettiği gençlerin “kimlik sorunu” ne olacak? Demek ki çözüm önerilerini ve somut adımları başka partilerde arayacağız. Yeşiller, çiçekler, ağaçlar ve böceklerle daha mutlu...