Güncelleme Tarihi:
“TÜRKİYE-Almanya ilişkileri gerçek anlamda artık normalleşti diyebiliriz. Ancak normalleşme bizim için yeterli değil. Bunu daha da ileriye götürmeliyiz. İlişkilerin iyileşmesi ve ilerlemesi, hem bu ülkede yaşayan Türklerin Almanya’daki hakları, çıkarları ve konumu açısından hem de Türkiye’nin gerek Avrupa’da gerek ötesindeki ağırlığı açısından çok önemli. Sizlerin mutluluğu bizim için önemli. İki taraf da geçmişe bakmak istemiyor. Herkes bu olaylardan alacağı notu aldı. Önümüzdeki dönem daha neler iyi yapılabilir, bu konuda ilerlemek istiyor. Alman tarafının bazı ön yargılı yaklaşımları hâlâ var. Bazı şeyleri anlamakta hâlâ belli güçlükler yaşıyor.”
‘ORTAK ÇIKARLARIMIZI KONUŞTUK’
15 Temmuz ve sonrasında neler yaşandığını, Türkiye’nin etrafındaki gelişmelerin Türkiye’yi nasıl etkilediğini Alman muhataplarına anlattığını belirten Kaymakcı, “‘Çıkış yolları nedir, Türkiye ve Almanya’nın ortak çıkarına, Türkiye’nin ve AB’nin ortak çıkarına adımlar neler’, bunları konuştuk” dedi.
İki ülke arasındaki ziyaret trafiğinin de artacağını belirten Kaymakcı, şöyle devam etti: “Başbakan Merkel’in Türkiye ziyareti de gündemde. Fakat siyasi dinamikler gereği, belki Almanya’nın içinde bulunduğu siyasi gelişmeler karşısında bu ziyaretin tarihi şu anda netleşmedi. Önümüzdeki dönemde en üst düzeyde Almanya’dan da bir ziyaret bekliyoruz. Tüm ikaz ve engellemelere karşın bu yıl Almanya’dan Türkiye’ye gelen turist sayısında yüzde 26’lık bir artış oldu. Yıl sonu itibariyle yüzde 30’a çıkabilecek.”
‘TÜRKİYE OLARAK SABRIMIZ YOK’
“Ticari ilişkiler gelecek dönemde daha da artabilir. Bu artışa iki unsur katkıda bulunabilir. Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve vize serbestisi katkı yapar. Türk vatandaşları ve iş insanları Schengen Bölgesi’ne giderken vize almakta zorlanıyor. İş insanları bununla rekabet üstünlüğünü kaybediyor. Vize serbestisi için Türkiye olarak son 6 kriteri yerine getirmemiz lazım. 72 kriterden 66’sını yerine getirdik. Almanya 2020 yılının ikinci döneminde AB dönem başkanlığını üstlenecek. Alman muhataplarımızla yaptığımız bazı temaslarda, 2020 yılında Gümrük Birliği’nin güncellenmesi açısından Alman dönem başkanlığını değerlendirebileceğimizi söylüyorlar. Ama Türkiye olarak bizim sabrımız yok. Biz hemen sonuç istiyoruz. Tabi sonuçlar almak için Türkiye’de bazı adımları atmamız gerekiyor.”
‘BU BÜYÜK BİR SORUN’
Suriye’deki son gelişmelere de değinen Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı, şunları söyledi: “Son dönemde İdlib etrafında çatışmalarda bir artış oldu. 600 bin civarında Suriyeli İdlib’ten ayrılmak zorunda kaldı. Bunların 200 bininin Türkiye’ye doğru yöneldiğine dair işaretler var. Sayın Cumhurbaşkanımız da bunu söyledi. Yani mevcut dinamiklerle bizim bu Suriyeli göçmenlerin veya mültecilerin barınma, konaklama politikasını sürdürmemiz mümkün değil. ‘Eğer hiçbir adım atılmazsa Türkiye kapıları açmak zorunda kalacaktır’ dedi. Bana herkes ‘Tehdit mi ediyorsunuz?’ diye soruyor. Ben de onlara ‘Tehdit etmiyoruz, bir acı gerçeği ortaya koyuyoruz’ dedim. Dolayısıyla bu büyük bir sorun. Bunu ne kadar erken, ne kadar kapsamlı ve ne kadar birlikte çözersek, gelecekte doğabilecek daha büyük sorunları engellemiş oluruz. Çünkü bugün eğitemediğimiz her bir Suriyeli veya evinde kalmayan her bir Suriyeli yarın belki potansiyel suçluya dönüşecek, yasa dışı işçiye dönüşecek. Bunların hepsi sıkıntı.”