TAYSD’den ‘Türkçe Saati’ projesi
Güncelleme Tarihi:
Almanya’nın Gelsenkircken kentinde 2005 yılından beri faaliyet gösteren ve eğitime katkılarıyla bilinen Türk Alman Yardım Sevenler Derneği (TAYSD), pazar günü düzenlediği toplantıda 2023’te başlatacakları ‘Türkçe Saati’ adlı eğitim projesini tanıttı.
TOPLANTIDA Türk Alman Yardım Sevenler Derneği (TAYSD) Başkanı Necmiye Öztürk, proje sorumlusu Milazım Koçtürk, Münster Başkonsolosu Ahmet Faik Davaz, Gelsenkirchen Belediye Meclis Üyesi Nezahat Kılınç, emekli öğretmen Temel Çapkın, yapımcı Mümün Uluç ve çok sayıda dernek üyesi yer aldı. Proje sorumlusu Milazım Koçtürk, Yurtdışı Türkler Akraba ve Topluluklar Başkanlığı (YTB) öncülüğünde 2023’te başlatacakları ‘Türkçe Saati’ başlıklı eğitim projesini davetlilere anlattı. Geçen yıl YTB ile ortak proje olan Genç Destek Projesi’ni gerçekleştiren TAYSD’ın, 0-6 yaş grubunun katılabileceği üç aşamalı ‘Türkçe Saati’ eğitim projesinin de tohum, fidan ve ağaç modülleri bulunuyor. Tohum modülü ile TAYSD, 0-6 yaş grubu çocuklara yönelik ana dil eğitim ortamı hazırlayacak.
Türkiye’de eğitim gören birçok öğrenciye burs veren bir dernek olduklarını belirten TAYSD Başkanı Necmiye Öztürk şunları söyledi: “Bulunduğumuz bölgede de eğitim alanına destek veren bazı faaliyetlerimiz oluyor. YTB ile birlikte geçen yıl kapsamlı bir proje gerçekleştirdik. Kısa bir süre önce YTB tarafından karara bağlanan ‘Türkçe Saati’ eğitim projesinin 0-6 yaş grubu çocuklara sunulabilmesi için elimizden gelen çalışmayı ortaya koyacağız. Bu ve benzer çalışmalarımızda bize destek veren herkese, özverili çalışmalar ortaya koyan dernek yönetim kurulu arkadaşlarıma çok teşekkür ederim.”
Münster Başkonsolosu Ahmet Faik Davaz ise şöyle konuştu: “Beyler alınmasın ama bu başarınızdaki en büyük pay kadınların, annelerin. Kadınların el attığı işler, daha verimli ve kalıcı oluyor. Çocuklarımızın dilini öğrenmesinde annelerin payı büyük, boşuna ana dil demiyoruz. Türk toplumu olarak en önemli gündemimiz kuşkusuz ana dil, Türkçe. Gelecek nesillere kimliğimizin ana ögesi olan Türkçeyi aktarabilmemiz gerekiyor. Bu, aslında bu toplumun var olma mücadelesidir. Başkonsolosluk olarak eğitim ataşeliğimizle ve diğer başkonsolosluklarımızla en önemli görevimiz, çocuklarımızın eğitimi. Almanca olmazsa olmaz, evet. Ama bunun yanı sıra ana dile de çok iyi hâkim olmak, eğitim yolunda başarı getirir. Dolayısıyla çocuklarımızın Almancayı bir Alman’dan daha iyi öğrenmelerinde fayda var. Bunun yolu da ana dilini çok iyi konuşabilmesinden geçiyor. Tüm sivil toplum kuruluşlarının toplantılarında gündeme gelen ana dil ile ilgili tüm uzman eğitimcilerin, ‘Ana dilini iyi konuşan bir çocuk diğer yabancı dilleri de iyi şekilde öğrenir’ şeklinde tavsiyeleri oluyor. Evde konuşulan dil, maalesef yeterli olmuyor. Çocukların Türkçe eğitimi okullarda olmalı. Alman eğitim yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde, tam gün eğitim planı yapıldığına ve bunun arasında ana dil dersinin de verilebileceği ifade ediliyor. Hatta ana dil dersinin öğleden önceki derslerden birisinin de olabileceğini bekliyoruz. Bizim de asıl beklentimiz, ana dil dersinin öğleden önceki ders müfredatına girebilmesidir. Ayrıca sınıf geçmeye, not verilecek bir ders olabilmesidir. Bu Türk aileler tarafından da ciddi şekilde talep edilmeli.”
Davaz, şöyle devam etti: “Çocuklarımızın dilini öğrenme de annelerin payı büyük, boşuna anadil demiyoruz. Türk toplumu olarak en önemli gündemimiz kuşkusuz, anadil, Türkçe. Gelecek nesillere, bizim dilimiz, kimliğimizin ana ögesi olan Türkçeyi aktarabilmemiz gerekiyor. Bu aslında bu toplumun var olma mücadelesidir. Bizler de, başkonsolosluk olarak eğitim ataşeliğimizle ve diğer başkonsolosluklarımızla en önemli görevimiz, çocuklarımızın eğitimi. Almanca olmazsa olmaz evet. Ama bunun yanında anadile de çok iyi hâkim olmak, eğitim yolunda başarı getirir. Dolayısıyla çocuklarımız Almancayı bir Alman’dan daha iyi öğrenmelerinde fayda var. Bunun yolu da, anadilini çok iyi konuşabilmesinden geçiyor. Tüm STK toplantılarında gündeme gelen anadil Türkçe ile ilgili tüm uzman eğitimcilerin, anadilini iyi konuşan bir çocuk, diğer yabancı dilleride iyi bir şekilde öğrenir şeklinde tavsiyeleri oluyor. Evde konuşulan dil, maalesef yeterli olmuyor. Çocukların Türkçe eğitimi okullarda olmalı. Bizler, okullarda Türkçe derslerine katılımları teşvik ediyor ve destekliyoruz. Alman eğitim yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde, tam gün eğitim planı yapıldığına ve bunun arasında anadil dersinin de, verilebileceği ifade ediliyor. Hatta Anadil dersinin, öğleden önceki derslerden birisinin de olabileciğini bekliyoruz. Bizim de asıl beklentimiz, anadil dersinin, öğleden önnceki ders müfredatına girebilmesidir. Ayrıca sınıf geçmeye, not verilecek bir ders olabilmesidir. Bu yöndeki talep Türk aileler tarafından da ciddi şekilde edilmeli.”