Güncelleme Tarihi:
Sayın Feyza Algan, Hürriyet Gazetesi’ndeki köşenizi zaman zaman takip etmekteyim. Özellikle hayvan ve hayvan haklarıyla ilgili yazılarınızı beğeniyor, yaygın bir şekilde izlendiğini ve etkili olduğunu düşünüyorum.
Emekli olduktan sonra bir Golden Retriever sahibi oldum. Köpeğimle yapacağım yürüyüşlerde bedenen ve ruhen daha sağlıklı olacağımı düşünüyordum. Yalnız bu yürüyüşlerde iki olumsuz konu, beni rahatsız etmektedir.
Silah gibi kullanıyorlar
Birincisi tasmasız dolaştırılan pitbull, kurt veya rottweiler gibi kuvvetli köpeklerin, diğer küçük köpeklere ve çevreye karşı oluşturduğu maddi ve manevi zarar.
İkincisi ise sahiplerin hayvanlarının dışkılarını poşetle alıp çöpe atmamalarından kaynaklanan, temiz kaldırım bulamamak.
Güçlü köpeklerini tasmasız gezdirerek, onları bir silah gibi kullanan veya onların gücünden güç aldığını zanneden insanların hayvan sevgisinden beslendiklerini zannetmiyorum.
Hele kibarca yapılan uyarılara gösterdikleri ahlak ve saygı dışı tepkileri yazmak dahi istemiyorum.
Köpeğim zarar gördü
Tasmasız gezdirilen bir rottweiler tarafından köpeğim ısırılarak büyük zarar gördü.
Bazı insanlar bu tip kuvvetli köpeklerile güç gösterisi yapıyor.
Tasmasız gezdirilen köpeklerin insanlara ve çocuklara zarar verdiği düşünülürse, sizlerin de yardımıyla, bu hususta gereğinin yapılması umuduyla size yazıyorum.
Rumuz: İstanbul’dan bir okurunuz
Çok haklısınız sevgili okurum, zaten benim en büyük üzüntüm, hayvanlara karşı gösterilen tepkilerin nedeninin düşüncesiz ya da duyarsız sahipleri olması. Hayvanlarını dediğiniz gibi güç kaynağı ya da silah gibi kullanan bazıları bu nedenle işte bazı güçlü cins köpeklerin yaşamlarını tehlikeye attıklarının farkında değil ya da önemsemiyorlar bile...
Hayvanlara eziyet edenlere caydırıcı cezalar verilsin
Sayın Feyza Hanım, ülkemizin ve dünyanın beşeriyetin ilk yıllarından bugüne dek devam etmekte olan hayvanlara şiddet ve eziyet konusunda göstermiş olduğunuz ilgiye ve bu konuya duyarlılık gösteren okurlarınıza teşekkür ederim.
Hani bir söz vardır. Türk gibi başla, Alman gibi bitir diye. 20.02.2011 tarihinde bazı ses ve sinema sanatçıları gibi toplumun tanığı kişiler Başbakanla hayvan hakları için görüştüler ve kendisinden konuyla ilgilenileceğine dair söz aldılar. Aradan uzun bir zaman geçtiği halde, hazırlanan yeni yasa düzenlenmesinin hayvanların yararına değil, zararına olduğu da görüldü.
Ne bekleniliyor? Hâlâ hayvanları öldürmek ve kötü muamele etmek kabahatler kapsamına girip ufak bir para cezasıyla geçiştiriliyor mu?
Bizlerin olduğu gibi onların da tek yaşam alanı olan dünyamızda insani zekamızı ve gücümüzü kullanarak onlara eziyet etmeye, hatta yok etmeye hakkımız olabilir mi?
Hâlâ değişmeyen “ne de olsa onlar hayvan” zihniyetini mi sürdürüyoruz? Halbuki hayvanlara yapılan kötülüklerin kabahat değil de hapsi gerektiren en azından caydırıcı ve korkutucu ağır para cezalarının verildiği bir uygulama olması gerekiyor.
Tüm insanlarımızı ve yasa koyucuları bu konuda, hayvan hakları için gerçekten onların yararına maddeler içeren ivedi bir yasanın çıkartılması amacıyla ilgi ve çabaya davet ediyorum.
Rumuz: Şükran
Ne kadar iyi niyetle yazmışsınız bu yazıyı canım okurum. Ama ne yazık ki, yeni yasa taslağı bizim istediğimiz gibi değil, hayvanlara daha da büyük eziyet verecek, hayvan besleme özgürlüğümüzü kısıtlayacak, onları ormanlara salıverecek maddeler içeriyor. Bütün umudumuz bu haliyle değerlendirilmeyip maddelerin yeniden gözden geçirilmesinde.