Tarihi bir ders verelim

Güncelleme Tarihi:

Tarihi bir ders verelim
Oluşturulma Tarihi: Ocak 16, 2008 23:00

Tarihi bir ders verelim

Haberin Devamı

Yaklaşık yarım asırdır gerek Almanya’da, gerekse Avrupa’nın diğer pek çok ülkesinde biz göçmenler için politikalar genelde bizsiz ama bizim için yapılır. Göçmenler bu ülkelerde ne yazık ki çoğunlukla seçimden seçime, hepte olumsuz olarak hatırlanır. Ya ırkçı ve sağcı partiler camilere karşı çıkararak yabancılara siz bu ülkede istenmiyorsunuz, geldiğiniz ülkeye geri dönün çağrısında bulunur ya da Alman Hıristiyan Birlik Partileri CDU veya CSU gibi tutucu partiler tarafından göçmen gençlere şiddet yanlısı veya göçmen erkeklere karısını veya kızını ezen, döven erkek imajları çizilerek, ya da kafasında takkesi, elinde naylon poşetlerle önde yaşlı bir adam ve arkasında başı kapalı, uzun bir pardösü giyinmiş ve ellerinde yine alışveriş poşetleri bulunan yaşlı bir kadın resmi gelir. Böylece de her seçimle beraber Almanların kafalarında oluşan önyargılar iyice pekiştirilmiş olunur ve denilir ki; IŞTE BU YABANCILAR! Hem görünüşleriyle, hem ibadet yerleriyle, hem eğitim, hemde kültürleriyle bizden çok farklıdırlar ve aslında bizimle yaşamaya da asla layik değillerdir.
Gerek Alman gerekse yabancı kökenli suç işlemiş gençlerle yapılan araştırmalar Hessen Eyalet Başbakanı Roland Koch efendinin iddia ettiği ’’suç eğiliminin kökenle ilişkisi olduğu’’ yönündeki tezinin tamamen yanlış olduğunu göstermektedir.
Araştırmalar suç işleyen gençlerin genellikle eğitim düzeylerinin, dolayısıyla da iş piyasalarında şanslarının düşük olduğu, aile bağlarının zayıf veya büyük çoğunluğunda aile içerisinde ekonomik sıkıntılar, alkol veya uyuşturucu bağımlılığı gibi derin problemler içerisinde kıvrandıklarını gözler önüne sermektedir. Kısacası ekonomik ve sosyal sınırlamalar, özellikle göçmenleri vuran fakirlik ve her alanda hüküm süren fırsat eşitsizliği gençlerde ortaya çıkan şiddetin ana nedenleri arasındadır. Geçen yüzyılın başlarında Amerika'ya göç eden göçmenler arasında en çok suç işleyen İrlandalılar ve Almanlardı, sebebi tabii ki Koch efendinin iddia ettiği gibi etnik kökenleri değil, fakirlik ve yeterli mesleki eğitimlerinin olmamasıydı. Şiddetin her türüne karşı olan bizler elbette burada kökenleri ne olursa olsun, şiddet uygulayan gençleri savunmuyoruz. Ama diğer taraftan da, Almanya’da yaşayan vatandaşlar olarak bir eyalet başbakanının göçmenlerle ilgili açıklama yapmadan önce belli konularda yapılan araştırmaları ve neden sonuç ilişkilerini incelemesini elbette beklemek hakkımız. Bizim görebildiğimiz kadarıyla bazı şeyler bilinçli bir şekilde yapılmaktadır. Bunun en güzel yanıtını da Hessen seçimlerinde göçmen kökenli seçmenlerin Koch efendiye oy vermeyerek, eyaletlerine daha hassas ve sağduyulu bir başbakanın gelmesi için başka partilere üye olarak, seçim çalışmalarına aktif bir şekilde katılarak gerek CDU’ya gerek Koch efendiye gereken tarihi dersi vereceklerinden eminim.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!