Taraftarsız olmaz

WALTER Straten yazdı. İtalyan Udine takımının taraftarı Arrigo Brovedani gönül verdiği takımının deplasman maçını izlemek için 500 kilometre yol katederek Cenova'ya gitti. Cenova takımının rakip taraftarlar için ayırdığı tribünde yerini adı. Ondan başka Udine takımının hiç bir taraftarı da tribünde yoktu. Tek başına oturdu, maçını izledi. Evsahibi takımın yöneticilerinin 'gel ana tribünde maçı izle' teklifini de ret etti. Udine takımı maçı 2-0 kazandı. Arrigo Brovedani de takımın sevincine ortak oldu.
Taraftarlık böyle bir şey. Takımının peşine takılıp gidersin. Ne yüzlerce kilometre uzaklık, ne de tribünde yalnız başına kalmak seni engeller.

Almanya'da güvenlik konsepti adı altında taraftarlara yönelik kararlar alındı. Güvenliği sağlamak amacıyla alınan kararlar incelendiğinde taraftarların tribünlerde uzaklaştırılması sanki amaçlanmış. Taraftar olmazsa güvenlik sorunu da olmaz mantığı işliyor.
Alınan kararlar arasında, evsahibi takım isterse rakip taraftarı tribünlere almayabilir, tarafları stada sokmadan önce özel bölümlere alarak yoğun bir üst aramasından geçirebilir. Şüpheli gibi özel bir bölüme alınan ve burada üstü başı aranan taraftar hangi istekle maçı izleyebilir ki ?

Bu kararlar futbolun olmazsa olmaz unsuru taraftarı tribünlerden uzaklaştıracaktır. Sahadaki rekabet ve futbol gösterisi kadar tribün rekabeti ve şovu da futbolu güzelleştiren önemli bir unsur. Taraftar olmadan, hem de rakip taraftar olmadan futboldan zevk almak mümkün değil.

Bu bilinçle futbolseverler güvenlik kararlarına karşı tepkilerini gösteriyor, mücadelelerini veriyor. Bundesliga'da 2012-2013 sezonunun ilk yarısı da bu tepkiler altında sona erdi. B. Münih sahasında Gladbach ile 1-1 berabere kalsa da ilk yarıyı 9 puan farkla tamamladı. Schalke'de yine hüsran vardı. Son altı haftanın faturası Stevens'e kesildi. Stevens gönderildi. Leverkusen, Dortmund ve Frankfurt 17 maçlık periyota 30 puanı aşan takımlar oldu. Freiburg son haftalardaki çıkışı ile beşinci sıraya oturdu. Dipteki Augsburg ve Fürth takımları birer puanları attıkları birer golle aldı. İki takım da ilk yarıyı 9 puanla kapattı. Düşme potasının üstündeki takımlarla aralarındaki puan farkı 10'a yükseldi. İkinci yarıda ikisini de zor günler bekliyor.

DENİZ HOCA BAŞARILIYDI

Alman Ligi'nde maç yöneten Deniz Aytekin, Leverkusen ile Hamburg arasında oynanan maçı başarıyla yönetti. 3-0 sona eren maçta Deniz Hoca, iki kez konuk, bir kez de evsahibi takımının futbolcuları için sarı kartını çıkardı. Pozisyonları yakından takip etmesi, avantajları doğru kullanması Deniz Hoca'ya puan kazandıran unsurlar oldu. Bu maçta karşı karşıya gelen Ömer Toprak ve Ali Tolga Arslan 90 dakika oynadı. Ömer, Leverkusen'in en başarılı futbolcuları arasında yer alırken, Hamburg'da Tolga da takımının en iyisiydi.

Gladbach'da Tolga Ciğerci B. Münih karşısında ilk 11'de maça çıktı. Orta sahada çok çalıştı. Maçta sarı kart gördü. Yorulunca 76. dakikada oyundan alındı. Dortmund'un gözbebeği İlkay Gündoğan yine görevini yaptı. 90 dakika çalıştı. Sahada mücadele eden futbolcular arasında 94 kez ile en fazla topla buluşan ikinci isim oldu. Takımının attığı gollerden birinin hazırlayıcısı oldu. Mehmet Ekici ve Eren Derdiyok ise takımlarının kadrolarında yer almalarına rağmen forma şansı bulamadılar.