Oluşturulma Tarihi: Ocak 22, 2015 14:14
BATI’nın İslamlaşmasına karşı Avrupalı Yurtseverler (Pegida) adıyla ortaya çıktılar. İslam ve yabancı karşıtı söylemlerine rağmen, “Yabancı düşmanı değiliz” dediler.
Her pazartesi “Halk biziz” sloganı altında gösterilerle, kendilerine tepki hareketi süsü vermeye çalıştılar. Kimseyle konuşmadılar. Gösterilerde Hitler’in propaganda bakanı Göbbels’in kullandığı “Yalancı basın”, “Yabancılaşma”, “Halk ihanetçileri” kavramlarını slogan olarak kullandılar. Sayıları her gösteride arttıkça, kendilerini halk hareketi gibi görmeye başladılar.
BÖYLE SAVUNDU
Ama takke düştü. Pegida’nın lideri rolündeki, adam yaralama, gasp, uyuşturucu suçlarından sabıkalı Lutz Bachmann’ın maskesi düştü. Bachmann’ın Facebook hesabında daha önce paylaştığı Hitler kılığındaki fotoğrafı gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Bachmann, bu fotoğrafın photoshop olmadığını Bild gazetesine doğruladı ve dedi ki: “Bu fotoğrafı, komedyen Christoph Maria Herbst’in sesli kitabı için kuaförde öylesine çektim. İnsanın bazen kendini ti’ye alması gerekir.”
Kuaförde saçını başını Hitler’e benzeteceksin, sonra da şakaydı diyeceksin.
SUÇ ÜSTÜNE SUÇ
Daha önce yazdık. Bachmann, adam yaralama, gasp, hırsızlık suçlarından 3.5 yıl hapis cezası alınca, Güney Afrika’ya kaçıyor. Lutz Bachmann, iki yıl Güney Afrika’da kaldıktan sonra yakalanıp Almanya’ya gönderiliyor. İki yıl hapis yatıp çıktıktan kısa bir süre sonra kokainle yakalanıyor. Cezası tecil ediliyor.
Şimdi bunlara çok yanlıştı diyor. Aynı Bachmann, Dresden’de sel felaketinde gösterdiği çalışmalarından dolayı belediye başkanı tarafından ödüllendiriliyor. Ama Bachmann oğluna nafaka ödemediği için mart ayında tekrar mahkemeye çıkacak.
KENDİSİNİ İZLEDİM
Lutz Bachmann’ı Pegida’nın kalesi Dresden’deki gösteride izledim. Orada şunları söyledi: “Benim Güney Afrika geçmişimle uğraşıyorlar. Ben Güney Afrika’da geçimimi kendim sağladım. Oraya uyum gösterdim. Kimseye yük olmadım. Beni Almanya’ya göndermek sakıncalı mı diye sormadan iade ettiler.”
Bachmann’ın mesajı açık: Bize gelen ve kendilerini mülteci diye gösterenler devletin sırtından geçiniyor. Uyum sağlamıyor ve sınırdışı da edilemiyor.
Bachmann daha önce de “Benim nikah şahidim Türk. Müslüman arkadaşlarım var. Ben İslam’a değil, aşırı İslam’a karşıyım” demişti.
YA BU SÖZLER
Ama yine Facebook hesabında yazdığı yorumlar bunun tersini söylüyor: Burada yabancılara kin kusuyor. Neonazilerin ağzıyla konuşuyor. İlticacıları “Dreckspack” (Pislik çetesi), mültecileri “Viehzeug” (Hayvan sürüsü) diye adlandırıyor. İlticacılar için “Onları sosyal yardım dairelerinde izleyip de görün. Ne tür talepleri var, bu pislik çetelerinin. Bu talepleri karşılanmayınca da neler yapıyorlar. Sosyal Yardım Dairesi’ndeki güvenlik personeli sayısı 2’den 7’ye çıkarıldı. Çalışanları hayvan sürülerinden korumak için” diyor. Ve büyük harflerle şöyle yazıyor:
“HAYIR, SAVAŞTAN KAÇAN GERÇEK MÜLTECİ YOK. BUNLARIN SAVAŞ BÖLGESİNDEN AVRUPA’YA KAÇACAK KADAR PARALARI VARSA, TEHDİT ALTINDA OLMADIKLARINA DAİR EN İYİ DELİL.”
“Uyanın, medyaya kanmayın” diyor. Lutz Bachmann, “Bu yorumlar size mi ait?” sorusuna da “Özel şeylerle ilgili yorum yapmıyorum” cevabını veriyor. Kuzu postuna bürünmüş, kurt diye işte buna derler.