Murat TOSUN / BERLİN - Fotoğraflar: Mehmet DEDEOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2021 11:51
Korona krizi nedeniyle işleri durma noktasına gelen Berlinli taksici Metin Kırıtay krizi fırsat bilip taksicilikte yaşadığı hikâyeleri bir kitapta topladı.
EKONOMİK ve sosyal yaşantımızı olumsuz etkileyen korona krizi kimileri için yaratıcılıklarını ortaya çıkarma açısında önemli bir fırsat oldu. Berlinli taksici Metin Kırımtay da korona krizinde boş durmayıp bu dönemi değerlendirenlerden biri. 2020 yılında korona krizinin patlak vermesinden sonra işleri neredeyse durma noktasına gelen Metin Kırımtay, bu dönemi yazarak geçirdi. Kırımtay, çoğunluğu taksicilikte karşılaştığı hikâyelerden oluşan yazılarını bir kitapta topladı. ‘Hamiyet hani bana öpücük’ isimli kitabı, çocuk kitaplarının ünlü yazarı Boris Pfeiffer’in kendi yayınevinden piyasaya sürüldü.
TAKSİCİLİKTEKİ İLGİNÇ HİKÂYELERMetin Kırımtay, 1977’den beri Berlin’de yaşıyor. Ekonomi alanında yüksek öğrenimini tamamladıktan sonra 1993 yılında Berlin’de taksiciliğe başlamış ve bir daha bu meslekten kopamamış. Almanya’da çocukluk ve gençlik dönemi ile okul hayatında karşılaştığı ilginç hikâyeleri yazmak istese de bir türlü fırsat bulmadığını belirten Kırımtay, “Korona krizi ekonomik olarak işlerimizi çok kötü etkiledi ama en azından hep içimde olan yazı yazma konusunda bana fırsat yarattı. Çocukluğum ve gençliğimden başlayarak yaşadığım hikâyeleri hicivli bir dille yazmaya başladım. Kitabın ana bölümünü taksicilikte karşılaştığım ilginç hikâyeler oluşturuyor. Çünkü taksi şoförleri de tıpkı barmenler gibi insanlarla birebir temas kurar, birbirinden ilginç insan hikâyelerine tanıklık eder. Ben de yıllarca biriktirdiğim ilginç hikâyeleri toparladım” diye anlatıyor.
TÜRKÇE VE ALMANCA YAZDIHikâyelerini kitapta toplama fikri ise Facebook’ta yaptığı paylaşımların ilgi çekmesi üzerine ortaya çıkmış. Alman yazar komşusuyla yaptığı sohbetler ise onu kitap yazma konusunda cesaretlendirmiş. Yayıncının talebi üzerine kitabı Türkçe ve Almanca olarak iki dilli yazan Kırımtay, “Ancak yayıncım, kitabın Almanca’sının editör tarafından ele alınmasını istemedi. Benim anlattığım sadelikte ve tarzda doğal olarak kalmasını istedi. Bu nedenle, kitabın Almanca bölümü, sokak dilinde konuşma tarzımız da olduğu gibi yayımlandı. Kitabı bu haliyle okuyanlar doğallığını çok beğendi” dedi. Okuduğu romanlardaki kurgu hikâyelerin aksine ilk kitabında kendi yaşadıklarını derlemek istediğini belirten Kırımtay, bundan sonra ise kurgu hikâye üzerinde bir roman denemesi yapacağını kaydetti.