Güncelleme Tarihi:
Ergenekon Davası'nın tutuklu sanıkları Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, ve CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal avukatları aracılığıyla "3. yargı paketi" düzenlemeleri kapsamında tahliye talebinde bulundu.
ERGENEKON DAVASINDA BAŞBUĞ, BALBAY VE HABERAL TAHLİYELERİNİ İSTEDİ...
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen Ergenekon Davası'nın 199. duruşmasında Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk akşam 17.30 sıralarında tanık Semih Genç’in ifade işleminin tamamlandıktan sonra kamuoyunda “3. Yargı Paketi" adıyla anılan 6352 sayılı “Yargı hizmetlerinin etkinleştirilmesi amacıyla bazı kanunlarda değişiklik yapılması ve basın yayın yoluyla işlenen suçlara ilişkin dava ve cezaların ertelenmesi hakkındaki kanun" kapsamında taleplerin alınacağını açıkladı. Söz alan Mustafa Balbay sözlerine "Öncelikle TBMM’de kabul edilen ve 120 sayfa olan 3. Yargı Paketinin okunmasını talep ediyorum" diye başladı. Yargı paketinde en çok tutukluluk sürelerini tartışıldığına dikkat çekti.
BALBAY: KAÇ ASIR DAHA YARGILAMAYI DÜŞÜNÜYORSUNUZ
CMK 250. madde ile kurulan Özel Yetkili Mahkemelerin uygulamalarının 3. Yargı Paketi öncesinde en çok tartışılan konu olduğunu belirten Balbay, yasal değişikliğın hazırlanma sürecinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya ve HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur’un Özel yetkili mahkemelerin uygulamalarına dikkat çektiklerini anlattı. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in dünkü açıklamalarına da değinen Balbay “Cemil Çiçek’in değerlendirmelerinin dikkatinizde olacağını düşünüyorum" dedi. Davada 19 iddianamenin birleştirilerek davada 7 bin sayfalık iddianame toplandığını eklerin de 5 milyon sayfaya ulaştığını anlatan Balbay “Bizi kaç asır daha yargılamayı düşünüyorsunuz" diye konuştu. Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk, Balbay’ın bu sözleri üzerine “Çok hızlı" diye cevap verdi. 41 aydır tutuklu olduğunu ifade eden Balbay, "Aleyhime hiçbir delil ve şahit bulunamadı. Ne kadar daha tutuklu kalacağım. Yasanın gerekçelerinin okunmasını istiyorum" diye konuştu.
HABERAL'IN AVUKATI: 3 YILDIR TUTUKLU BULUNAN MÜVEKKİLİMİN TAHLİYESİNİ TALEP EDİYORUM
CHP Milletvekilli Prof.Dr. Mehmet Haberal’ın avukatı Dilek Helvacı ise tahliye talebini şöyle dile getirdi: “Türk halkının tutuklu olduğunu bile bile yüz binlerce oy vererek kendisini mecliste temsil etmekle görevlendirdiği milletvekillerinin halen tutuklu olarak yargılanması milli iradenin yok sayılması anlamına gelen bir demokrasi ayıbıdır. Ülkemizin uluslararası platformlarda da ciddi şekilde itibar kaybetmesine sebebiyet veren bu demokrasi ayıbına son verilmesi için Türk milleti adına karar vermekle yükümlü mahkemelerin, yeni yasa değişikliğini de göz önünde bulundurarak 3 yıl 3 aydan beri tutuklu olan Mehmet Haberal'ın tahliyesine karar vermesini talep ediyoruz"
AVUKATI BAŞBUĞ'UN TAHLİYESİNİ İSTEDİ
Avukat İlkay Sezer, müvekkili Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un tahliyesini istediği konuşmasında "Öncelikle müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum. Kabul edilmediği takdirde sosyal statü ve konumuna uyan adli kontrol sistemi uygulanmasını istiyorum" dedi.
35 SANIKTA TAHLİYESİNİ TALEP ETTİ
Tutuklu sanık işçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve emekli Albay Dursun Çiçek'in de aralarında bulunduğu 35 tutuklu sanık da tahliyesini talep etti. Mahkeme Heyeti talepleri aldıktan sonra duruşmayı yarın saat 08.45'e erteledi.
BALYOZ TAHLİYE TALEBİNDE BULUNDU
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dilekçe sunan Avukat Ziya Kara, Balyoz Davası’nda tutuklu bulunan Tümgeneral Halil Helvacıoğlu ve Tümgeneral Bekir Memiş’inde aralarında bulunuğu 17 sanığın tahliyesini istedi.
Avukat Ziya Kara, 2 sayfalık dilekçesinde 17 sanığın kuvvetli suç şüphesiyle uzun süredir tutuklu olduğunu belirtti. Dilekçede, "Yargı makamlarınca tutukluluk tedbirinin özensiz kullanıldığı konusunda kamuoyunda güçlü bir kanaat oluşmuş, bu durum kamu vicdanını rahatsız eder boyuta ulaşmıştır. Bunun sonucu olarak yasama organı bu durumu telafi edici ve tutuklamanın en son başvurulması gereken bir tedbir olmasını temin bakımından ’3. Yargı Paketi’ olarak bilinen 6352 sayılı yasayı çıkarmış, bu yasa 5 Temmuz 2012 günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir" ifadelerine yer verildi.
Söz konusu yasayla yapılan değişikliklerin açıklandığı dilekçede, "Bu değişiklikle daha önce üst sınırı 3 yıl olan suçlar için uygulanması mümkün olan adli kontrol altına alma tedbirleri tüm suçlar için uygulanabilir hale gelmiştir. Yani bu değişiklikle adli kontrol tedbiri alma yönünden suç için öngörülen cezanın üst sınırı kaldırılmıştır" denildi.
ODATV'DE DE TAHLİYE TALEBİ GELDİ
Odatv davası kapsamında tutuklu yargılanan Soner Yalçın, Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'ın, bugün yürürlüğe giren 6352 sayılı yasa kapsamında adli kontrol tedbiri uygulanarak tahliye edilmesi talep edildi.
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelen Yalçın, Terkoğlu ve Pehlivan'ın avukatı Hüseyin Ersöz, davanın görüldüğü İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dilekçe sundu.
Dilekçede, CMK'nın 109. maddesinin, bu sabah yürürlüğe giren 6352 Sayılı Kanun'un 98. maddesiyle değiştirildiği hatırlatılarak, değişiklikle adli kontrol tedbirinin 3 yıllık üst sınırının kaldırıldığı ve adli kontrol tedbirinin artık tutuklamanın alternatifi sayıldığı ifade edildi.
“Yasa koyucu, tutuklanmayı suçun niteliği ve önemine bakmaksızın geçici bir tedbir olarak saymakta ve tutuksuz yargılama yöntemini benimsemektedir” ifadesi kullanılan dilekçede, söz konusu yasal değişikliğin, yasa koyucunun iradesinin açıkça özgürlük hakkının en geniş şekilde yorumlanmasından yana olduğunu gösterdiği vurgulandı.
Tutuklamanın artık son çare olarak görülmesi gerektiği savunulan dilekçede, daha önce çıkarılan elektronik kelepçe düzenlemesi ve adli kontrol sistemiyle yaptırımın infazının sağlanabileceği de dile getirildi.