Güncelleme Tarihi:
T?SİAD'dan hükümete 'popülizm' eleştirisi
Bakan Çağlayan'dan T?SİAD'a yanıt
T?SİAD'ın Marmara ?niversitesi ?ğretim ?yeleri Prof. Dr. Suut Doğruel ve Prof. Dr. Fatma Doğruel tarafından hazırlattığı "Türkiye Sanayisine Sektörel Bakış" raporda, Türk sanayisinin mevcut yapısından hareketle, sanayinin bütün sektörleri rekabet, yasal düzenleme, ?evre, istihdam, bölgesel kalkınma, yüksek katma değer yaratma ve uluslar arası üretim süre?lerinin par?ası olma a?ısından ele alındı.
Raporda, üretim gücü i?inde de ülkelerin kalkınmalarının ilk aşamalarında tarım önemli olsa ve bazı kü?ük ülkelerde hizmet sektörü ön plana ?ıksa da, imalat sektörü Türkiye gibi büyük nüfusa sahip ülkeler a?ısından birincil öneme sahip olduğuna dikkat ?ekildi.
Hızlı bir verimlilik artışı, teknolojik ilerleme ve ekonominin geneline yönelik yarattığı diğer dışsallıklar ile imalat sektörü gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerinde kritik bir öneme sahip olduğunun vurgulandığı raporda, kalkınma sürecine etkisi olan diğer ?ok sayıdaki faktörün önemini yadsımadan, imalat sektörünü gü?lendirmek ve rekabet potansiyellerini artırmak sürdürülebilir büyüme a?ısından temel bir hareket noktası olarak ortaya ?ıktığı kaydedildi.
İmalat sektörüne bütün olarak bakıldığında, katma değer ve istihdam bakımından 1970 yılından bu yana ekonomi i?indeki payının yükseldiğinin görüldüğüne işaret edilen raporda, toplam ihracat i?indeki payındaki artış ise daha belirgin düzeyde olduğu ifade edildi.
İMALAT SEKT?R? UZUN S?RE İTİCİ G?Ç OLACAK
Raporda, kriz yılları dışında, imalat sektörünün yıllık büyüme oranları GSMH büyüme oranlarından daha yüksek olduğu dile getirilirken, Türkiye'nin son dönemlerde ger?ekleştirdiği ekonomik büyüme ve ihracat artışında temel itici gücün imalat sektörü olduğunu kaydedildi. Sektörün başarılı bir büyüme performansı izlediği dile getirilirken, imalat sektörünün Türkiye'de uzunca bir süre daha temel itici gü? olma özelliğini koruyacağı ifade edildi.
GIDA SEKT?R?
Ağırlıklı olarak yurti?ine yönelik üretim yapan gıda sektörünün dışa a?ılma oranı ?ok düşük ancak üretim ve istihdam bakımından ise en büyük sektörlerden biri olduğunun vurgulandığı raporda, üretim ve istihdamda devletin payının özelleştirmeler sonucu hızla azalması ve sektörün doğrudan yabancı sermaye gelişinde üst sıralara ?ıkması sektörün önemli gelişmeleri arasında sayıldı.
Gıda farklı düzeylerde üretim teknolojilerinin birlikte var olduğu, kayıt dışı üretim ve istihdamın yaygın olduğu bir sektör olduğu kaydedilen raporda, bu yapı uzun vadede rekabet a?ısından sorun yaratmaya aday olacağı görüşüne yer verildi.
Raporda, özellikle kayıt dışı üretimin, gıda güvenliğinin kontrolünde yarattığı ve gelecekte yaratabileceği sorunlar nedeniyle i? piyasada halk sağlığı ve dış piyasalarda ise rekabet üzerine olumsuz etkileri a?ısından önemli olduğu belirtildi. Yerel gıda firmalarının, bulundukları bölgede yerel dağıtım ağı i?inde başarılı olduğuna işaret edilen raporda, "Dış rekabette ise, gıda sektörünün Türkiye'nin ?evre ülkelere yönelik bir ihracat potansiyeli vardır. Sektör daha ?ok ekonominin dengede olduğu dönemlerde başarı şansını artırmaktadır. Sektörün gü?lenmesini engelleyen faktörler temel ürünlerdeki korumacılık, kayıt dışı sektörü besleyen bölünmüş i? piyasa yapısı ile gıda sektörü ile tarımsal üretim arasındaki koordinasyon eksikliği olarak sıralanabilir" denildi.
Gıda sektörünün, bölgesel farklılıklar ve istihdam yaratma potansiyeli bakımından gü?lü olduğu, sektörün geriye bağlantıları gü?lü, ancak ileriye bağlantısı zayıf bir sektör niteliğinde bulunduğu kaydedildi.
TEKSTİL SEKT?R?
Türkiye'nin büyük ve geleneksel sektörlerinden tekstil sektörüne de değinilen raporda, bu sektörün imalat sanayi i?inde üretim ve istihdam bakımından en büyük sektör olduğu kaydedildi. Raporda, yüksek dışa a?ıklık oranına sahip olmamasına rağmen, ihracatın önemi nedeniyle tekstil sektörünün uluslararası rekabete a?ık olduğuna dikkat ?ekilerek, sektörde ilgili şu değerlendirmeler yapıldı:
"Küreselleşme Türkiye'de geleneksel olarak tekstil ile giyim imalatı arasında uzun yıllardır oluşmuş gü?lü entegrasyonu zayıflatmaktadır. Ancak, tekstilin hazır giyim ile bağları zayıflarken özellikle ?evre ülkelere ihracat yapma potansiyelinin artması yeni bir gelişmedir. Sektör ?ok fazla araştırma gerektiren bir alanda yer alan bir faaliyet olmasına rağmen, araştırma ve geliştirme konusunda diğer sektörlere göre daha zayıftır ve bu durum uzun vadede sektörün gelişimi a?ısından tehlike yaratma potansiyeli tanımaktadır. Bu sektörün alt sektörlerinden gü?lü üretim potansiyeli ile dünyada önemli bir yere sahip olan tekstil terbiye sektörünün yenilikleri izlemekteki gecikmesi önemli bir sorun olarak ortaya ?ıkmaktadır. Enerji ve istihdam maliyetleri ile kayıtdışı istihdam bu sektör i?in sıralanan sorunlarda önde gelmektedir. Bölgesel dağılım a?ısından sektör değişik bölgelerde kümelenmelere sahiptir. Kümelenme tekstil i?in gerekli olmakla birlikte kümelenmelerin ve genel olarak tekstil üretiminin Türkiye'nin değişik bölgelerine yayılmış olması, sektörün bölgesel dağılımın düzeltilmesine katkı yapabileceğini düşündürmektedir."
Raporda, giyim sektörüyle ilgili de şu tespitlerde bulunuldu:
"Sektör i?in ihracat önemlidir. Çok sayıda kü?ük firmanın üretim yaptığı bir piyasa yapısına sahiptir. Bu sektörün en önemli sorunları arasında üretim maliyetleri ve kayıt dışı üretim gelmektedir. Bölgesel olarak giyim sanayisinin İstanbul dışına kaymasının maliyetleri düşürebileceği düşünülmektedir. Böyle bir kaymanın bölgesel dağılım üzerine de olumlu bir etkisi olacaktır. Tekstil ve giyim sanayi arasındaki entegrasyonun ?özülmesi küreselleşme ile artmakla beraber bu iki sektör imalat sanayi i?indeki önemini bir süre daha sürdürmesi beklenmelidir. Zengin bir kültürel birikimin olması giyim sektörü rekabetini yükseltecek bir tasarım ortamının doğmasını kolaylaştırabilir. Ancak, burada eğitim ve tanıtımın (fuar gibi) iyileştirilmesi gerekmektedir."
DERİ SEKT?R?
Deri işleme sektörünün ise dikkate değer değişmelerin ger?ekleştiği bir sektör olmadığı vurgulanarak, sektörün imalat sanayi i?indeki payının ?ok büyük olmasına karşın geleneksel sektörler i?inde varlığının önemli olduğu kaydedildi. Sektörün, alt sektörleri bakımından farklı bir yapıya sahip olduğunun belirtildiği raporda, "Ayakkabı i? piyasada daha rekabet?i bir sektörken deri işlemede az sayıda firma piyasada yer almaktadır. Enerji ve iş?ilik maliyetleri bu sektörde önemli sorunlardır. Bu sektörü bekleyen zorluklar arasında ?evre yatırımları ve arıtma tesislerine ilişkin maliyetler yer almaktadır; bu yatırımlar bölgesel dağılımı etkileyecek kadar önem taşımaktadır. Sektörün alışılmış üretim merkezlerinin dışına ?ıkması nitelikli işgücü bulamama sorunu potansiyelini taşımaktadır. Sektörün karmaşık ve geleneklere dayalı yapısı bu sektöre yönelik önlemler i?in kısıtlı bir ortam yaratmaktadır" görüşlerine yer verildi.
T?SİAD raporunda, ağa? ve mantar ürünleri imalat sanayi i?inde kü?ük bir paya sahip olduğu, devlet 2000'li yıllarda üretici olarak sektörden ?ekilmiş olmasına rağmen, hammadde karşılamaktaki önemi nedeniyle Orman İşletmeleri'nin sektörün önünü a?acak politikalarda nasıl bir rol alacağı önemi vurgulandı.
KAĞIT SEKT?R?
Kağıt ve kağıt ürünleri sektörünün de özellikle üretim ve ihracatı artan diğer imalat sanayi ürünleri bu sektöre yönelik gittik?e artan bir talep yarattığı ancak, sektörün ciddi kapasite yetersizliği sorunu yaşadığı vurgulandı. SEKA'nın özelleştirilmesi selüloz hammaddesinin elde edilmesinde tıkanıklıklar yarattığının belirtildiği raporda, bu sektörün istihdam ve bölgesel dağılım a?ısından önemli bir konum alması beklenemeyeceği ancak, diğer sektörler a?ısından stratejik bir öneme sahip olduğuna işaret edildi.
BASIM YAYIN SEKT?R?
Basım ve yayım sektörünün ise dışa kapalı bir sektör olarak nitelendirildiği raporda, "Piyasa yoğunlaşma oranları dikkate alındığında kayıtlı medya (plak, kaset, vb) ile gazete, dergi ve süreli yayınların yayımı alt sektörlerinde ?ok yüksek derecede; diğer basımla ilgili faaliyetlerde de yüksek bir yoğunlaşmanın olduğu görülmektedir. Sektörün sorunları arasında eski teknoloji makine ithalinin yarattığı kapasite fazlalığı; kalifiye işgücü eksikliğinin ithal edilen bu eski teknolojiye sahip makinelerin bile etkin kullanımında zorluk yaratması dikkat ?ekmektedir. Matbaacılıktaki kü?ük işletmelerde ham madde firesi ve iş?ilik kayıpları nedeniyle kalite ve verimlilik sorunları vardır. Günümüzde dijital medyanın giderek öne ?ıkması bu sektörün geleceği a?ısından dikkatli izlenmesi gereken bir gelişmedir" değerlendirmesi yapıldı.
KİMYA VE İLAÇ SEKT?R?
İla? dışında kalan kimyasal madde ve ürünlerinin imalatı imalat sanayisinin önemli bir ara malı sektörlerinden biri olduğu, yüksek bir dışa a?ıklık ve ithalat oranına sahip bulunduğu kaydedilen raporda, "İşgücü yoğunluğu düşük bir sektördür. Bu sektör de önemli sorunlarla karşı karşıyadır. Kimyasal madde üretiminin yarattığı ?evre sorunları bu sektörde yapılacak yeni yatırımlar i?in fabrika yeri bulunmasında sorun yaratmaktadır. Lojistik bu sektör i?in önemlidir. Enerji maliyetleri, kayıt dışı üretimin yarattığı haksız rekabet sektördeki diğer sorunlardır. Kümelenme politikaları bu sektörün yer bulma sorununu ?özmek ve lojistikten kaynaklanan maliyetleri düşürmek a?ısından önemli bir politika olacaktır. Sektör bir?ok imalat sanayi i?in girdi sağlaması nedeniyle kritik öneme sahiptir" denildi.
Türkiye'nin ila? üretebilen az sayıda ülkelerden biri olduğu, Türkiye'nin, eşdeğer ila? üretiminde önemli bir kapasiteye sahip olduğu kaydedildi.
Türkiye sanayisinde yer alan ve önemli yere sahip sektörlerin incelendiği raporda, imalat sektörünün üretim ve ihracat artışında gösterdiği belirgin başarılara karşın, aşması gereken temel tıkanma noktalarının da bulunduğu ger?eğine yer verildi.
?NERİLER
?retim ve ihracatta yüksek ve orta üst teknoloji grubuna giren malların payının giderek yükselmesine rağmen, düşük teknoloji grubuna giren geleneksel mallar önemini korumaya devam ettiğine işaret edilen raporda, "İşsizlik ve bölgesel farklılıklar gibi sosyal alanlarda katkı yapma potansiyeli yüksek olan bu geleneksel sektörleri ihmal etmemek ve mevcut durumlarını daha ileriye götürecek politika ve düzenlemelerle desteklemek ka?ınılmazdır. Ancak, imalat sektörünün ekonomik büyümede temel itici gü? olma özelliğinin daha da gü?lenmesi, kalıcı ve hızlı bir büyüme ?izgisinin sürdürülebilmesi i?in üretim komposizyonunun yüksek teknoloji grubuna giren mallar lehine değişmesi uzun dönemli strateji ve politikaların temel hedefi olmalıdır" denildi.
Raporda, Türkiye sanayisinin benimseyeceği sanayı politika sının tasarımında dikkate alınması gereken noktalar ise şöyle sıralandı:
".sanayinin üretim ve yatırım maliyetlerinin düşürülmesi ve finansman koşullarının iyileştirilmesi,
.Sanayi i?in dışsallık yaratılması,
.Beşeri sermaye ve teknolojinin geliştirilmesi,
.İstihdam ve bölgesel dağılıma ilişkin dinamiklerin oluşturulması."
T?SİAD raporunda, tek bir sektöre ya da birka? sektöre odaklanmak yaklaşımının Türkiye a?ısından anlamını yitirdiği, sektörlere yönelik önlemlerin, diğer sektörlere olası etkileri göz önünde bulundurularak ele alınması gerektiği vurgulandı. Raporda, politikalar ve strtaejilerin, sektörler ile ilgili sağlam bir bilgi sisteminde beslenmesinin önemine işaret edildi.