Güncelleme Tarihi:
Avrupa'nın güneyindeki ülkelerde kemer sıkma politikalarından etkilenen halkların tepkisi, radikal sol ittifak Syriza gibi partileri Yunanistan'da iktidara taşırken, benzer gelişmelerin son dönemde protestoların görüldüğü İspanya, İtalya gibi ülkelerde de yaşanabileceği tartışılıyor.
2008-2009 yıllarındaki Avro krizi sonrasında Avrupa'nın birçok ülkesinde uygulanan ekonomi politikaları, tepkilere neden oldu. Ekonomileri halen iyileşmeyen ve büyüyemeyen Avrupa'nın güneyindeki ülkelerde halk, Brüksel ve Almanya gibi ülkeler tarafından empoze edildiğini düşündüğü kemer sıkma politikalarını protesto etti.
Sosyal tabanda oluşan tepki, siyasi kulvara yansıyarak Yunanistan'daki aşırı sol kanattaki Syriza gibi siyasi partilerin iktidara gelmesine yol açtı. Kemer sıkma politikalarına direnç gösteren kesimleri kucaklayan siyasi partilere Avrupa'da desteğin artma olasılığı ortaya çıktı.
Syriza üyesi ve İngiltere'deki Doğu Anglia Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Marina Prentoulis yaptığı açıklamada, 2009 yılında desteği yüzde 4 civarında olan Syriza'nın ekonomik krizin ardından 2011 yılında yapılan protestolarda desteğini artırdığını ve geçen ay yapılan seçimde ise desteğin yüzde 36'ya ulaştığını anlattı.
"Podemos ile yakın işbirliği içindeyiz"
Kemer sıkma politikalarının işe yaramadığını söyleyerek bu politikalara karşı çıkan Syriza, Yunanistan'ın borçlarının yeniden müzakere edilmesi gerektiğini savunuyor. Syriza, Yunanistan'ın borçların bir kısmının silinmesi, bir kısmının ise ülkenin ekonomik büyümesiyle paralel olarak ödenmesini istiyor.
Yunanistan'daki değişimi destekleyen siyasi partilerden biri de İspanya'daki Podemos oldu. Ülkede ekonomik krizin etkisiyle kendiliğinden ortaya çıkan ve 2014'ün başında kurulan Podemos'un geçen haftasonu başkent Madrid'de düzenlediği yürüyüşe yüz binden fazla kişi katıldı. Podemos'un lideri Pablo İglesias, "Değişim olabilir. Yunanistan bunu gösterdi" dedi.
Dr. Prentoulis, Syriza ile Podemos'un işbirliği içinde olduğunu belirterek, "Podemos'un lideri İglesias seçimden önce Yunanistan'ı ziyaret etti. Podemos ile çok yakın çalışıyoruz. İspanya'da bir sonraki genel seçimde Podemos'un önemli bir siyasi güç olmasını umuyoruz" ifadelerini kullandı.
Avrupa'da birçok siyasi partinin Syriza'yı desteklediğini kaydeden Marina Prentoulis, "Örneğin İngiltere'deki İşçi Partisi ve Yeşil Parti de söylemlerimize destek veriyor. İngiltere'deki ekonomik durum farklı olmasına karşı, onlar da kemer sıkma politikalarının işe yaramadığının farkındalar ve karşı çıkıyorlar. Syriza'nın zaferiyle Avrupa'da kemer sıkma politikalarının eleştirildiği çok sayıda görüş ortaya çıkacaktır. Avrupa ülkeleri için büyüme istemeliyiz, kesinti değil" diye konuştu.
"Syriza'nın başarısına bağlı"
Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (EDAM) Başkanı Sinan Ülgen de Avrupa'nın güneyinde kemer sıkma politikalarına direnç gösteren, bundan zarar görmüş kesimlerin siyasi partilere artan desteğine dikkati çekti. Ülgen, "Bu siyasi partilerin başarılı olup olmayacaklarının, siyaset sahnesinde kalıcı olup olmayacaklarının en önemli göstergesi, Syriza'nın başarısı ya da başarısızlığı olacak" dedi.
Ülgen, Syriza akıllı bir siyaset yürütürse, Yunan halkına verdiği sözlerin yanı sıra Avrupa Birliği'ndeki ortaklarıyla da akıllı müzakereler yürütebilirse başarılı olacağını ve Avrupa ülkeleri için kalıcı bir siyasi model oluşturabileceğini kaydetti. Bunun kolay olmadığını ifade eden Ülgen, "Syriza'nın Yunan halkına vermiş olduğu vaatlerle, uluslararası finansal sistem ve AB'ye yönelik yükümlülükleri arasında oldukça geniş bir uçurum var" dedi.
Yunanistan'ın Avro bölgesinde kalarak, AB'nin saygın bir üyesi olması gerektiğini savunan Syriza'nın söz verdiği politikaları uygulaması durumunda ise özellikle Avrupa'nın güneyinde ekonomik büyümesini sağlayamamış ülkelerde benzer siyasi partilerin kurulması veya güçlenmesi olası görülüyor.