Suriyeli çocuklar salgın tehdidi altında

Ülkelerinde yaklaşık 3 yıldır devam eden olaylar nedeniyle yaşadıkları yerleşim yerleri terk ederek güvenli olan bölgelerde kurdukları çadırlara yerleşen binlerce Suriyeli, zor hayat koşullarında yaşam mücadelelerini sürdürüyor.

Suriye'nin Atme kasabası yakınlarında kendi imkanlarıyla kurdukları derme çatma çadırlarda barınan 24 bin Suriyeli elektrik, su ve yeterli beslenme olmaması nedeniyle hastalıklarla karşı karşıya kalıyor. Çadırların bulunduğu alandaki yokluktan ve hijyenik olmayan şartlardan en çok etkilenen ise çocuklar. Olanlardan habersiz kimi yeni doğmuş kimi ilkokul çağındaki çocuklar salgın hastalık, düzensiz beslenme, psikolojik sıkıntılar ve silahların gölgesinde bir yaşam sürüyor.

Atme'deki çadırlarda yeni doğan bebekler dahil 15 bini aşkın Suriyeli çocuk yaşıyor. Elektrik ve su olmayan çadırlarda çocukların büyük çoğunluğu yıkanamıyor. Birçoğu ateşli hastalık olmak üzere deri rahatsızlıklarına yakalanan Suriyeli çocuklar, dengeli beslenemediği için de halsiz düşüyor.

Sağlık merkezinde tedavi

Çadırların bulunduğu alanda konteynerden oluşturulan ve gönüllü 3 doktorun çalıştığı sağlık merkezinde, başta çocuklar olmak üzere hastalananlara gerekli müdahaleler yapılmaya çalışılıyor. Sağlık merkezinden sorumlu Doktor Suha Ahmet, yaptığı açıklamada, 3 aydan bu yana çadırların bulunduğu alanda hizmet vermeye çalıştıklarını, ancak tıbbi donanım açısından yetersiz olduklarını söyledi. Çocukların yeteri kadar beslenemediğini, buradaki ortamın hijyenik olmadığını ifade eden Ahmet, bölgedeki kuyulardan çıkarılarak kaynatılmadan kullanılan suların da büyük bir tehlike oluşturduğuna dikkati çekti. Buradaki ortamın çocuklar için hiç uygun olmadığını vurgulayan Ahmet, “Çocuklar burada sürekli yıkanamıyor. Temizlik olmadığı için de bir çok çocuk bitleniyor. Ayrıca yeterli beslenmenin bulunmaması ve temizliğin olmaması nedeniyle özellikle ateşli hastalıklar ve deri rahatsızlıkları her geçen gün artıyor” diye konuştu.

Sağlık konteynerine günde 300'e yakın çocuğun geldiğini belirten Ahmet, birçok çocuğun da yaşadıkları nedeniyle konuşmakta güçlük çektiğini ve psikolojisinin bozuk olduğunu kaydetti. Suriye'deki olaylarda anne babasını kaybetmiş olan çocuklara özel ilgi gösterdiklerini vurgulayan Ahmet, ellerinden geldiği kadar çocukları mutlu etmek için çabaladıklarını sözlerine ekledi.

İHH: “50 bin insan ölümcül hastalıklarla karşı karşıya”

Bu arada İHH İnsani Yardım Vakfı'nca yapılan açıklamada, ülkelerindeki olaylardan kaçarak Türkiye sınırına yakın bölgelerde kurulan 5 kamptaki 50 bin insanın ölümcül hastalıklarla karşı karşıya olduğu belirtildi.

Açıklamaya göre, Suriye içinde bulunan kamplarda yapılan incelemelerde insanların sağlıksız ortamlarda, salgın hastalıklarla mücadele ettiklerinin gözlendiği ifade edildi. Suriye'deki Atme, Kah, Kerame, Akrabat ve Babel Hava'daki kamplarda büyük sıkıntıların bulunduğunun ifade edildiği açıklamada, şöyle denildi:

“İki yılını dolduran Suriye olaylarıyla milyonlarca insan evlerini terk ederek komşu ülkelere veya bu ülkelere yakın güvenli yerlere sığınmak zorunda kaldı. Buralara sığınan sivil insanlar, oluşturulan kamplarda hayatlarına devam etmeye çalışıyor. Suriyeliler su, yiyecek, kıyafet ve barında gibi sorunlarının yanı sıra hastalıklarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Alt yapının olmadığı kamplarda, atıklar kampların orta yerinde oluşturulan çukurlarda biriktiriliyor. Çocuklar ise ölümcül hastalıklara yakalanma riskinden habersiz, burada biriken suyla oynuyor. Sıcaklıkların artmasıyla birlikte bölgede salgın hastalık riskleri de her geçen gün artıyor. Suriye'de Türkiye sınırına yakın 5 sığınmacı kampı bulunuyor. Temiz su, banyo ve tuvaletlerin yetersiz olduğu kamplarda yaklaşık 50 bin insan yaşıyor. Türkiye sınırına yakın Suriye'de kurulan 5 kampta yaşayan 50 bin insan ölümcül hastalıklarla karşı karşıya. Bu konuda acil olarak tedbir alınmalıdır.”

Kamplarda sağlık taramasına katılan Dr. Emel Dilek Temel de, bölge halkına koruyucu hekimlik destekleri, dezenfektan ürünler ile bir an önce eğitimlerin verilmesi gerektiğini kaydetti.