Suriye için uluslararası toplum sorumluluk almalı

UID tarafından yapılan yazılı açıklamada, birliğin Genel Başkanı Kenan Hasan Aslan’ın Suriye’deki insani duruma ve sorunlara dikkati çekmek için bölgeye 3 günlük ziyaret gerçekleştirdiği belirtildi. Suriye’de yapılan görüşmelerde ülkenin yeniden inşa süreci ve kalıcı barış ortamının sağlanması konularının masaya yatırıldığı vurgulanan açıklamada, Sednaya Hapishanesi’ne yapılan ziyaret sırasında geçmişte yaşanan insanlık suçlarına dair detaylı incelemelerde de bulunulduğu kaydedildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen UID Genel Başkanı Aslan, “İnsanlık tarihinin en karanlık izlerini taşıyan Sednaya Hapishanesi’nde yaşanan zulüm ve işkenceler, sadece bir binanın duvarları arasında kalmış hikâyeler değil, binlerce masum insanın hayatına mal olmuş bir trajedinin simgesidir. Bu karanlık geçmişten ders alarak, aynı hataların tekrarlanmasına asla izin vermemeliyiz” ifadesini kullandı.

‘TÜRKİYE SEVGİSİ FARKLI’
Aslan, Suriye’nin yeniden inşasında uluslararası toplumun daha etkin bir rol üstlenmesi gerektiğini belirterek, “Suriye’nin yeniden inşası ve barışın sağlanması için hepimize büyük sorumluluk düşüyor. Bu ziyaret, bu trajedilere dikkati çekmek ve bölge halkının sesi olmak adına son derece önemli bir adımdı” değerlendirmesinde bulundu. Suriye’deki Türkiye sevgisine dikkati çeken Aslan, Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Türk halkının Suriyelilere gösterdiği destek nedeniyle Suriye halkının Türkiye’ye teveccüh gösterdiğini kaydetti.

‘TAM TERSİ TABLO GÖZLEMLEDİK’
Yaklaşık 25 sene önce Suriye’de okuduğu yıllarda Türkiye’ye ve Türk insanına bugünkü gibi olumlu bir bakış açısının olmadığını anımsatan Aslan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu durum, en tepedeki insanlardan sıradan vatandaşa kadar böyleydi. Ancak bugün tam tersi bir tablonun ortaya çıktığını gözlemledik. Bu değişimin nedeni Türkiye’nin Suriyelilere yönelik 14 yıldır sürdürdüğü maddi ve manevi desteğe, misafirperverliğe ve ev sahipliğine bağlıdır. Cumhurbaşkanımız, 14 yıllık ev sahipliğiyle Ortadoğu’nun ve bölge halkının Türkiye’ye olan bakış açısını bir kaç asır garanti altına almıştır.”