Oluşturulma Tarihi: Mart 29, 2015 00:00
İnsan düşünmeden edemiyor: Hazır bu kadar açılım yapılırken, bir de rakı açılımı yapılsa: Rakı, Alman istasyonlarında helak olacağına, gelip düz masada keyif yapsa...
Geçen hafta Berlin’de 3 bin 500 kadar Alman arkadaşla rakı içtik. Bir o kad
ar da biz vardık; Berlin’in göbeğinde Almanı-Türkü 7 bin 500 kişilik koca bir sofra donattık. Almanların rakıyla ilişkileri tuhaf: İçine su konup beyazladıkça kimya deneyinde gibi büyüleniyorlar. Tek sıkıntıları,
aslan sütüne bira muamelesi yapıp erken yamulmaları. Ayakta kalabilseler, Babazula’nın müziklerinde kim bilir daha nasıl kıvırıp, göbek atacaklardı... Bir ara “Tamam” dedim, şimdi birazdan “N’olacak bu
Almanya’nın hali” muhabbetine girecekler. Acelesi yok, rakı bir âdâp meselesi; Almanlar da disiplinli millet, zamanla öğrenirler.
Bu kadar Almanın eski bir tren istasyonunda toplaşıp rakı içmesinin sebebi, Yeni Rakı’nın düzenlediği ‘Spirit of İstanbul-İstanbul Ruhu’ isimli festival. Milli içkimizin tanıtımı açısından güzel tabii. Ama Almanya’da yapılabilen bu festival, rakının anavatanı Türkiye’de yapılamıyor çünkü içki firmalarının festival düzenlemesi, sponsor olması falan külliyen yasak. Yapacağı zaman da işte ancak böyle binlerce kilometre uzağa gitmek zorunda kalıyor.
Anlayacağınız; ‘sürgünde Türk rakısı’ vaziyeti... İnsan düşünmeden edemiyor: Hazır bu kadar açılım yapılırken, bir de rakı açılımı yapılsa... Alman istasyonlarında festival yapacağına gelip düz masada keyif yapsa...