"Suna Abla"ya veda ettik

Güncelleme Tarihi:

Suna Ablaya veda ettik
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 24, 2008 18:01

İstanbul Tıp Fakültesi'nde Pazartesi günü kalp yetmezliği nedeniyle 75 yaşında hayata veda eden ünlü tiyatro ve sinema sanatçısı Suna Pekuysal Merkez Efendi Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Haberin Devamı

SUNA Pekuysal’ın cenazesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Fatih Reşat Nuri Sahnesi’nde düzenlenen veda töreninin ardından Ataköy’deki 5. Kısım Camisi’ne getirildi. Sanatçının oğlu Ali Köknar, burada taziyeleri kabul etti.

Pekuysal’ı son yolculuğuna aralarında Zihni Göktay, Jeyan Tözüm, Arif Erkin, Altan Erkekli, Göksel Arsoy, Erdal Tosun, Kerem Kupacı, Cihat Tamer, Üstün Asutay ve Enis Fosforoğlu’nun da bulunduğu çok sayıda sanatçı arkadaşı ve seveni uğurladı. Cenaze töreninde, İstanbul Valisi Muammer Güler, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen de hazır bulundu. Pekuysal’ın naşı, öğle namazının ardından kılınan cenaze namazı sonrası alkışlar eşliğinde cenaze arabasına konuldu. Pekuysal, Mevlanakapı’daki Merkez Efendi Mezarlığı’nda toprağa verildi.

DUYGUSAL VEDA TÖRENİ

Suna Pekuysal için Fatih Reşat Nuri Sahnesi’nde veda töreni yapıldı. Sanatçı dostlarının ve sevenlerinin tüm salonu doldurduğu veda töreninde, Pekuysalı’ın yıllarca inmediği tiyatro sahnesinde bu kez naşı vardı.

Tiyatro sanatçısı Aliye Uzunatağ’nın, Pekuysal’ın özgeçmişini ve sanat yaşamını anlatmasıyla başlayan törende duygusal anlar yaşandı. Pekuysal’a 14 yıl boyunca 'Lüküs Hayat"ta rol arkadaşlığı yapmış Zihni Göktay’ın gözyaşları içinde, sanatçının tabutunu öperek selamlaması salondakilerin de gözyaşlarını tutamamasına neden oldu.

Törende ilk konuşmayı yapan Şehir Tiyatroları Genel Yayın Yönetmeni Orhan Alkaya, Pekuysal’ın iki senedir tiyatrodan uzak kalmasının verdiği üzüntü nedeniyle hayata veda ettiğini belirterek, şu an çok büyük acı duyduğunu ifade etti. Ölüm haberini aldığında inanamadığını söyleyen Alkaya, Pekuysal’ın 'Sıkıldım, çıkarın beni bu sandukadan" demesini beklediğini söyledi. Aklaya, "Suna ablacığım biz geç kaldık, sen niye acele ettin. Sizin bize değil, bizim sana ihtiyacımız var, Suna Abla’dan sonra işimiz biraz zor" diye konuştu.


'BEN BİR KİŞİ DEÐİLİM"

Pekuysal’ın oğlu Ali Köknar ise annesinin oynadığı sahneleri unutmadığını söyleyerek, 'Onlar benim parçam" dedi. Köknar göz yaşlarını tutamadığı konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Annem beni huzurlu ve düzenli bir şekilde büyüttü. Şu anda Suna Pekuysal’ın tek oğlunu görüyorsunuz, ben bir kişi değilim. Ben seyrettiğim her oyunla çoğaldım özgürleştim. Tiyatro ile hayatın, yaşamanın ne olduğunu anladım, özgürleştim. Annem bana bir insan olarak neler yapabileceğimi, sınırlarımı ve ufkumu anlattı, tanıttı. Tiyatro, roman, edebiyat, kültür, sinema, bu yüzden bir çeşni değil bir mecburiyettir. Bu sıkışık dünyada özgürleşebilmemizin bir yoludur. Bana oyunlarıyla özgürlüğümü verdi. Suna Pekuysal ve Köknar’ın oğlu olarak değil kültür ve edebiyatla büyümüş biri olarak karşınızdayım. Bana bir değil birçok can verdi, sadece bana değil herkese, vermeye de devam edecek. Yaşaşın tiyatro, yaşasın Suna Pekuysal."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!