Şu acımasız, kahpe dünya

Bir ara omuzlara alınıyor.
Sonra kentin en lüks oteline götürülüyor.
Ardında gazeteci ordusu.
Bir kahraman mı geliyor ?
Spiker bunun cevabını şöyle veriyor.
- Ağca, ben Mesih'im , İncil'i yeniden yazacağım,diyor.
Birahanedeki Almanlar'ın sohbet konusu birden değişiyor.
Onlar, elbette ki Papa'yı tanıyorlar, ama Abdi İpekçi'yi bilmiyorlar. Soruyorlar da...Soruyorlar.
* * *
BENİ Gazeteciliğe başlatan. 20 Yıl yanında çalıştığım Abdi İpekçi.
20 Yıl ağzından kötü bir sözün çıktığını duymadığım, kimseyi incittiğini görmediğim Abdi İpekçi'yi soruyorlar.
Anlatıyorum;
Dünya güzeli bir insan. Mükemmel bir gazeteci. Gerçek bir aydın.
Bir vatansever.
Evine yüz metre kala öldürüldü.
Üzülüyorlar. Sorular daha da çoğalıyor. Bu gün hala cevabı verilmemiş soruları soruyorlar.
- İyi ama Abdi İpekçi neden öldürüldü ?
- Bu gün onu, alkışlarla, davul zurnayla karşılayanlar kimler ?
anılarına bir milyon dolar veriyorlarmış doğru mu ?
- Ağca şimdi zengin bir adam mı olacak ? Mükafat mı bu.
* * *
O YILLARDA, polis muhabirliği yapıyordum, Abdi İpekçi'nin gazetesinde.
Gençlik heyecanıyla,cinayetlerde öldürülen insanların, trafik kazalarında ölenlerin ceset fotoğraflarını çekip getiriyorum.
Her defasında Abdi İpekçi beni çağırıyor.
- Kesinlikle bu gazeteye kanlı, parçalanmış insan vücutlarını gösteren fotoğraflar koymuyorum. Şiddet, şiddeti getirir. Kötü örnek olur,diyordu.
Duralıyor. Beni de kırmamak için de bunun sebebini açıklıyordu.
- Düşün ki; sabah kahvaltısı için masaya oturmuşun. Yeni bir güne başlayacaksın. Gazeteyi açıyorsun. Karşında öldürülen, kanlar içindeki insan cesetlerinin fotoğrafları. Miden bulanmaz mı ? Kafanda korkular, endişeler belirmez mi ?
Sonra en önemli saydığı bir ilkeyi açıklıyor.
- Hele çocuklar ? Çocukların kafasında insanların vahşice öldürüldüğü kötü bir dünyada yaşadıkları imajı yaratmamamız lazım. Bu da kanla olmaz. Sevgiyle olur.
* * *
ABDİ İPEKÇİ yıllarca karşı çıktığı ' vahşi bir dünya'nın ve şiddetin kurbanı oldu.
Katili Ağca ise iki defa af gördü.
Rahşan Ecevit affı dahil.
İpekçi'yi öldürdüğü için Ağca'ya askeri mahkemede verilen İdam cezası, (idam cezasının kaldırılması nedeniyle) 10 yıla indirildi.
36 yıllık gasp cezası ise 7 yıl iki aya düşürüldü.
Sonrasını biliyorsunuz. Davul zurnalı karşılamalar, omuzlara alınmalar. Lüks otelde istirahat.
Abdi İpekçi'nin geride kalan eşi, çocukları, sevenleri nerede ?
Ya onlar bize sorarlarsa ;
-Bu alkışlar kime, Davul zurna ne için çalıyor ? diye.
Onlara söyleyecek bir söz bulamadığımız için
sadece, 'AH ŞU KAHPE DÜNYA yaptıklarından utan' deyip, lafı geçiştirecek miyiz ?