Güncelleme Tarihi:
Edmund Stoiber
Türkiye´nin üyeliği
Stoiber, haftalık ``Welt am Sonntag’’ gazetesine verdiği demecinde, Türkiye’nin AB üyeliğinin sürdürecekleri seçim kampanyasında önemli bir rol oynayacağını belirtirken, ``Tam üyelik hedefiyle müzakerelerin sürdürülmesini öngören AB Komisyonu’nun bu tutumunu eleştiriyorum.
Çünkü bu tutumuyla AB Komisyonu Fransa’da ve Hollanda’da referandumların olumsuz sonuçlanmasını göz önünde bulundurmamıştır. İşte insanlar bu tutumu kabul etmemektedir’’ dedi.
İmtiyazlı ortaklık
Edmund Stoiber, Türkiye’nin tam üyeliğinin AB’yi zorlayaacğı iddiasını da yineledi. Stoiber bu konuyla ilgili olarak, ``İnsanların çok büyük bir Türkiye’nin tam üyeliğine karşı çıkmaktadır.
Ayrıca Komisyon, Türkiye´nin şu anda tam üyelik kriterlerini çeşitli alanlarda yerine getirmediğinin de frakına varmalıdır. Gösterilerde polisin kaba tutumu, henüz açıklığa kavuşmamış Kıbrıs sorunu ve Ermeni konusu gibi alanlarda ciddi sorunlar vardır.
AB Konseyi, tam üyelik yerine `imtiyazlı ortaklık’ hedefini müzakerelere almalı’’ açıklamasında bulundu.
Sarkozy işbirliği
CSU lideri, "Fransa’da geleceğin adamı" olarak nitelediği Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğine karşı tutumuyla tanınan Fransız İçişleri Bakanı Nikolas Sarkozy ile birlikte Almanya’nın Avrupa’da yeni açılımlara yön verebileceğini de söyledi.
Stoiber, "çok iyi tanıdığım Sarkozy ile birlikte Paris ve Berlin ortak bir yön saplayıp Avrupa7yı ileri götürecek politikalar üretebilir" dedi.
Edmund Stoiber, anamuhalefet CD/CSU ile Hür Demokrat Parti’nin (FDP) seçimleri kazanması durumunda Merkel kabinesinde görev alıp almayacağı sorusuna ise "biz tüm gücümüzü seçimleri kazanmak için harcayacağız. Önce seçimlerin kazanılması gerekir" gibi yine kaçamak bir yanıt verdi.
Hayal kırıklığı
Hür Demokrat Parti Meclis Grup Başkanı Wolfgang Gerhardt da, Türkiye´nin tam üyeliğine alternatiflerin de düşünülmesi gerektiğini söyledi. Gerhardt, ``Biz, Türkiye´yi NATO´da olduğu gibi stratejik nedenlerle AB´ye almamalıyız.
Türkiye´nin tam üyeliğine örneğin `komşuluk sözleşmesi’ gibi alternatifler de düşünmeliyiz. Böylece iki tarafın da hayal kırıklığını kışkırtmasını önlemiş oluruz’’ dedi.
Ahmet KÜLAHÇI / BERLİN